*** Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı, değerli dostum Nuri Kolaylı’nın “Demokrasinin vazgeçilmezi yerel medya, tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor” başlıklı açıklamasını, kendi söyleyeceklerimle birleştirebilmek için bir gün erteledim.

*** Bizim ülkemizde yerel gazeteciler ikiye ayrılıyor: 1) Gerçek anlamda gazetecilik yapma, halkın haber alma hakkı adına hizmet verme çabası içinde olanlar. 2) Resmi ilan pastasından geçinmek ya da bir takım istismarlarla para kazanmak niyetiyle gazete çıkaranlar.

*** Dijital teknolojideki gelişmelerle birlikte ise, yazılı basındaki şantaj, asparagas veya sansasyon haberciliği, internet medyasına katlanarak yansıdı.

*** Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Sayın Cavit Erkılınç tarafından da paylaşılan görüşümüz o ki, ciddi habercilik hizmeti vermeyen yayın organları, resmi ilan pastasından hak etmedikleri payı alamamalı.

*** Gelelim günümüzün ekonomik sıkıntılarına…Nitelikli gazete çıkarmak, gerçek manada internet haberciliği yapmak, Basın İlan Kurumunca da öngörülen sayıda istihdamı gerektiriyor. 18 kişilik istihdamın maliyetini, kabaca bir hesaplar mısınız? Buna bir de EYT’den emekli olan 7 kişinin getireceği yükü ekleyin…

*** Daha fazla ayrıntıya girmeden şunu belirtmeliyim; nitelikli habercilik yapmanın bedeli çok ağır. Bu iddiadan uzaklaşırsanız, elbette işiniz daha kolay. Çorumlu hemşehrilerime şunu sormak istiyorum: Nitelikli gazete ve nitelikli internet haber sitesi istiyor musunuz, istemiyor musunuz?

*** Valimiz Sayın Zülkif Dağlı’nın bu noktada yanımızda olduğunu biliyoruz, ama tüm kamu kuruluşlarının da azami titizliği göstererek yerel basına destekten kaçınmamaları gerektiğini hatırlatmak istiyoruz.

*** Yetmiyor, devletin yanı sıra toplumun da yerel basına sahip çıkmasına ihtiyaç var. Bu bilinci taşımayanın, demokrasiden, hukuktan, insan haklarından, ulusal birlik ve beraberlikten dem vurmaya da hakkının olmadığını söylemem gerekir.