“Cibilliyet” yaratılıştan gelen huy ve karakter anlamına geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan; Hamas Siyasi Büro Başkanı Haniye'nin öldürülmesi üzerine, milli yas ilan edilmesine tepki gösterenlere kızdı; “Bazı cibilliyeti bozuk olanlar bizim ona gösterdiğimiz bu ilgiyi kabul edemiyor” dedi. Kendi taraftarı ve oyu yüzde 20’lere düştüğüne göre, demek ki, kendisi gibi düşünmeyen en az yüzde 70 halk cibilliyetsiz oluyor. Buna elbette şahsım da dahil.

Sayın Erdoğan Hamas’ı ve liderini sevebilir. Taraftarları da aynı şeyi düşünebilir. Bu onların sorunu. Sizin gibi düşünmeyenler neden “cibilliyetsiz” oluyor? Siz, sizin gibi düşünmeyen halka “cibilliyetsiz” deme hakkını nereden alıyorsunuz? Sizden önce bu millet 11 Cumhurbaşkanı daha seçti, geldiler ve gittiler. İlk seçimlerde siz de gidicisiniz. “İlelebet payidar olan” sadece Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Ulusudur.

Sahsım adına ben bu hakareti, bu ülkenin bir bireyi olarak kabul etmiyorum. Reddediyorum. Önce eğitimci, sonra köşe yazarı olmam hesabıyla aldığım kültürel terbiye aynı dozda bir yanıtı da olanaklı kılmıyor. Sadece bir Türk atasözünü anımsatmak isterim ki; “Kem söz sahibinindir”.

Siz Sultan değilsiniz, sizin gibi düşünmeyen yaklaşık yüzde 70 halk kitlesi de sizin tebaanız, ya da müridiniz değildir. Sizin gibi düşünmeyen Türk ulusunun diğer bireylerini aşağılama hakaret etme hakkınız yok. Biz cumhuriyetin eşit ve onurlu yurttaşları, bireyleriyiz. Bu onurlu hakkı Anayasadan alıyoruz. Ne mutlu ki, biz cumhuriyetle birlikte tebaa ve kul olmaktan kurtulduk. 101 yıl önce aldık bu hakkı. Kimse bizi, sarayın kulu, tebaası veya müridi olarak göremez.

Kendi taraftarlarınız size nasıl biat ederler, o bizim sorunumuz değil.

HAMAS Liderinin öldürülmüş olmasını alkışlamıyorum. Öldürmeye, teröre, canice, arkadan pusu kurarak, vurulan her eyleme karşıyım. Ancak HAMAS için yas tutmamı gerektiren bir neden de yok.  Siz ve taraftarlarınız istediğiniz kadar yas tutabilirsiniz. Ancak buna Türk Ulusu’nu da zorlarsanız eleştirileri kabul etmeniz gerekiyor.

HAMAS İslamcı bir terör örgütüdür. Mısır’da şeriat yanlısı, köktendinci, ümmetçi örgüt Müslüman Kardeşler tarafından kurulmuştur.

Mustafa Kemal’in idam fermanını yazan Mustafa Sabri de Müslüman Kardeşler’in üyesiydi anımsatalım.

ABD ve İsrail, Yaser Arafat liderliğindeki FKÖ-Filistin Kurtuluş Örgütü’nü bölmek, bağımsız Filistin Devleti’nin kurulmasını önlemek için, Hamas‘ın kurulmasına destek verdiler.

İsmail Haniye’nin Katar’daki cenaze törenine, demokrasi ile yönetilen hiçbir ülke katılmadı. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Mısır, Tunus, Cezayir, Fas, Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan, S. Arabistan dahil hiçbir Arap ülkesi ve yöneticisi katılmadı. Erdoğan’ın tutumu  Arap seviciliğinin ötesinde bir tutumdur.

En üst seviyede temsil edilen tek ülke Türkiye oldu. Katar hariç hiçbir Arap ülkesi katılmadı.

Tam doğalgaza ve elektriğe gelen yüzde 38 zammı konuşacaktık. Maşallah hiç göz açtırmıyorsunuz! Zamlar gümbürtüye gitti. Haniye için yas tutarak aç karnımız doyacak mı bilmiyorum, fakat bu zamlar kışın çok acıtacak, çok.

Zamlar ve enflasyondan halk nefes alamıyor. Zamlar ve enflasyonun “cibilliyeti” var mı? Varsa nasıl?

Hukukun yerini keyfilik almış, Anayasa'nın tanıdığı hak ve özgürlükler kullanılamıyor.

Bu ülkeyi yöneten insan "dijital faşizmden" yakınıyor.