Çayyolu'ndaki bir müzik evinde üç kişi istekte bulundukları şarkıyı bilmediği gerekçesiyle tartıştıkları müzisyen Onur Şeker’i öldürüyorlar. Yanlış okumadınız ÖLDÜRÜYORLAR. Faillerden ikisinin Çalışma Bakanlığı müfettişi, diğerinin ise Türk Havacılık ve Uzay Sanayiinde mühendis olduğu söyleniyor. Cehaletin bu kadarına sıfat bulmakta zorlanıyorum.
Durum gerçekten ürkütücü ve olayın işleniş şekliyle akıllara durgunluk veriyor. Güzelim ülkemizde kimsenin güvende olmadığını görüyoruz. O hani “Ferasetine güvendiğimiz cahillerin” cehaleti hortladı.
Bu ne şimdi?
Bir şiddet toplumuna mı dönüştük?
Karanlığın ve cehaletin geldiği son aşamayı mı yaşıyoruz?
İnsanlığımızı mı yitirdik? Bu kadar mı ruhsuzlaştık? Magandalık, görgüsüzlük, şımarıklık sınır tanımayan bir aşamaya mı geldi?
Hastanede doktorlar dövülüyor, hatta öldürülüyor. Okulda öğretmen dövülüyor. Kadın cinayetlerinin hesabını yapamaz olduk. Sokakta, trafikte, çarşıda, pazarda magandalar kol geziyor. Toplumda gücü gücü yetene, adeta toplumun DNA’sı bozuldu.
Bu ülkenin sosyal bilimcileri, sosyologları, psikologları, psikiyatristleri, öğretmenleri, doktorları, doçentleri, profesörleri nerede? Adını koyun bu uçurumdan yuvarlanışın, nereye gidiyoruz? Müzik gibi seçkin bir meslek icra edilirken, sevmek, coşmak, eğlenmek, mutlu olmak dururken, insanların bir hiç yüzünden sanatçıyı öldürmesinin bir adı olmalı.
Neden bizim ülkemizde “İnsan kanı sudan ucuz” buraya gelişimizin alt yapısını neler oluşturdu?
Şiddetin alt yapısını neler oluşturuyor. Örneğin öğretmen okulda öğrencisini döverek eğitiyorsa, o çocuğun yarın asker ya da polis olunca kendisini döveceğini hesap etmeli.
Diyelim ki toplumun en önde gelen insanları birbirine, “Şerefsiz, namussuz, hain, alçak” gibi sıfatlarla hitap ediyorsa, maganda nitelikli insanların bunun beş katını yapacağını hesap etmek gerekmez mi?
Sevgi, hoşgörü, anlayışlı olmak, hanımefendilik, beyefendilik, nezaket bir kültür sorunu, uygarlık ölçüsüdür. “Cahilin ferasetine güvenirsen” cehaletin hortlamasına katlanmak zorunda kalırsın.
Bir siyasinin mafya liderinden (10 bin dolar) maaş aldığı söyleniyor. Bu nitelikteki insanlar, ülkeye ahlak dersi vermeye, ayar vermeye kalkıyor, liderler bürokratlar mafya liderleri ile halvet olmuşlar. Toplumda mafya kültürü oluşmuş. Adamı olanın, arkası olanın yaptığı yanına kâr kalıyor. Kuşku yok ki gücünü, öz güvenini siyasi iktidardan alıyor.
Mafya ile içli, dışlı olanlar, mafyadan maaş alanlar, “cahilin ferasetine güvenenler” toplumda mafya, maganda kültürünün tohumlarını ektiler. Şimdi toplumun her kesiminde oluşan işlenen cinayetlerle Onur Şeker’in öldürülmesi ile meyvelerini topluyorlar. Artık Türkiye’de en temel insan hakkı olan, yaşama hakkı tehlikededir. “Cehaletin feraseti” hortladı.