Bir “gülümseme günü” eksikti.
Gülümsemenin de günü mü olur?
Olur.
Hem de çok iyi olur.
Sağımız, solumuz, etrafımız, çevremiz, gittiğimiz diş hekimi, doktor, eczacı, bakkal, kasap, manav, kurum yöneticisi v.s, v.s… hepsinde bir surat, bir surat…
Hasbelkader bir makama oturtulmuş bir muhteremin huzuruna(!) çıkıyorsunuz; muhteremde bir surat, bir surat. (Be adam, sen o makama halkın sorunlarını çözmek için oturtuldun. Ne bu surat?)
Bedelini ödeyerek, bir doktorun önüne çıkıyorsunuz. Beyefendide bir surat, bir surat. (A benim doktorum(!), senin karşına muayene ücretini peşin peşin ödeyerek çıktım. Bu ne surat?)
Geçenlerde özel bir hastanemizin doktorlarından birine gittim. Nasıl bir sancım var anlatamam. Kapıyı çalıp, girdim içeri.
Doktorda bir surat, bir surat.
Yaşadığım acıdan dolayı sinir katsayım zaten tavan yapmış durumda; bir de doktorun, beni dövecek gibi “neyin var” sorusu beni iyice zıvanadan çıkardı.
“Hiçbir şeyim yok” deyip, dışarı çıktım.
Buna benzer öyle çok suratsızlık örneği verebilirim ki; ben yazmakla, siz okumakla baş edemezsiniz.
Oysa gülmek, gülümsemek önce insanı, sonra da dünyayı güzelleştirir. Fiziksel ve de ruh sağlığımızı korur.
O nedenle önemlidir gülmek, gülümsemek.
* * *
Dün Dünya Gülümse Günü idi.
Biz bu günleri hep dışarıdan ithal ediyoruz. Bizim de dünyaya armağan ettiğimiz toplumsal bir günümüz var mı diye arandım. Hiçbir şey bulamadım…
Yok, yok, yok…
Üretim kabızı bir toplumuz biz.
* * *
Siz ne yapıyorsunuz bilmem ama ben, suratsız bir insan görmeye dayanamıyorum.
Hele de bu yaştan sonra.
Haddim var ya da yok ama “Ne lan bu surat?” demeden edemiyorum.
İnsanın ruhu kararıyor, bu tür insanları göre göre.
İnsan gördüğüne göreceğine, gittiğine gideceğine bin pişman oluyor.
İştahın varsa, iştahından oluyor; hastaysan, daha da hasta oluyor; alacağın varsa almaktan vazgeçiyor; görüşeceğin varsa görüşmekten vazgeçiyorsun.
Bu kadar mı zor, içinden gelmese bile yüz kaslarını hafiften gevşetip, hafiften dişlerini göstermek.
* * *
Amerikalı reklamcı Harvey Ball de benim gibi suratsız insanlardan yılmış olmalı ki; 1963 yılında bir gülümseme ikonu çizmiş.
Öyle tutmuş, öyle sevilmiş ki bu ikon; bir anda dünya çapında iyi niyettin sembolü haline gelmiş.
Harvey Ball, bu yapıtının sadece ticari bir amaç ile kalmayıp en azından yılda bir kez kutlanan ve insanların hiç değilse yılda bir gün gülümsemesi için bu günün kutlanmasına karar vermiş..
İşte bu nedenle 1999 yılından beri her yıl, Ekim ayının ilk Cuması Dünya Gülümseme Günü olarak kutlanıyor.
Bu günün mesajı: “ Bir güzellik yapın. Bir insanın gülümsemesine yardım edin.
Her yıl ekim ayının ilk Cuma günü kutlanan "Dünya Gülümseme Günü" bu yıl 7 Ekim 2022 Cuma gününe denk geldi.
Yani?
Yani dün Dünya Gülümseme Günü’nü kutladık.
Siz de şöyle bir silkinin ve yüz kaslarınızı gevşetip, tebessüm edin.
Sonra da bir insanın gülümsemesine yardımcı olun.
Gülmek kadar güzel bir şey var mı?
Gül, çevren güzelleşsin; başkalarını da güldür dünya güzelleşsin.