Sözcük anlamı ile çare; engelleri aşmak, sonuca ulaşmak için bir çözüm yolu bulmak. Ülkede sorunlar var mıdır? Evet, hem de dağ gibi. Başta ekonomi olmak üzere, hukuk, adalet sistemi ve yaşamın her alanındaki olumsuzluklar çekilemez boyuta ulaşmıştır. Tüm bunların üstesinden gelecek çare nedir?
Genel seçimlere çok az bir zaman kaldı. Ülkeyi 20 yıldır yöneten iktidarın sorunlara çare olamadığı ve olamayacağı zaten ortada. 20 yıldır laf üretip bundan sonra bir şeyler yapacağız edebiyatı kandırmacanın yeni boyutudur. 20 yıldır ülkenin geldiği nokta ortada, ekonomisi çökmüş, parlamentosu işlevsiz kılınmış, sınırlı da olsa demokrasiden tek adam rejimine geçilmiş. Tarikatların, cemaatlerin rejimi kuşattığı, ufku kararmış bir sistem. Bu yoldan uygar dünyaya eklemlenme olanağı yoktur.
AKP’nin başını çektiği Cumhur İttifakı’nın sorunlara çare olamayacağını ortalama zekâya sahip herkes görüyor. Oylarının kar yumağı gibi erimesi bundandır. Aksine Millet İttifakının oyları kamuoyu yoklamalarına göre hızla yükseliyor. Belli ki 6’lı masadan oluşan Millet İttifakı ülkenin geleceğine yön verecek. Ancak gerçekçi olalım mevcut iktidar ülkeyi kurumları öylesine tahrip etti ki, hala birkaç yıl onarım devam edecek. Eskiler enkaz devraldık derlerdi. Mevcut iktidar enkaz da bırakmıyor, gelecek iktidara sadece toz ve duman bırakıyor.
Kuşku yok ki ülkenin umudu 6’lı masa, kim bu masada soruna yol açarsa altında kalır. AKP’nin umudu da bu masada gedikler açabilmek. Gerçekte politik açıdan birbirlerinden önemli farklılıkları olan 6 partinin birlikteliği var. Sosyal demokrat, merkez sağ ve milliyetçiler, muhafazakâr demokrat ve liberaller bir arada. Zor yanları olmasına rağmen, ortak paydaları; Ülkenin normalleşmesi, parlamenter rejime geçiş, hukuk ve demokrasi, ekonominin rayına oturması. Ülkenin çıkar ve menfaatleri zorluklara katlanmaya değer.
HDP ve sol partilerden oluşan üçüncü bir ittifakın daha çıktığını gözlemliyoruz. Son tahlilde bu ittifakın da demokrasi cephesinde tavır koyacağını düşünüyoruz.
Ülkeyi yönetme kabiliyetini yitirmiş olan iktidardan, doğal olarak kopmalar olacaktır. Milliyetçi oyları, İslamcı oyları, liberal ve muhafazakâr oyları toplayacak Millet İttifakı içinde partiler vardır. İktidardan oy koparmadan başarıya ulaşma olanağı yok, hayal kurmayalım, matematik ve bilimsel göstergeler bunu zorunlu kılıyor.
Demokrasi güçleri için cumhurbaşkanı adayının kim olacağı önemini koruyor. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adım üzerinde uzlaşma sağlanırsa ben hazırım” dediğine göre, 6’lı masa da Kılıçdaroğlu adına önemli bir karşı çıkış yoktur. Millet İttifakı’nın kuracağı hükümette doğal olarak diğer ortakların önemli ağırlıkları olacak. Ülke geniş tabanlı bir iktidara kavuşacak.
Ülke nefes alacak, ülke normalleşecek, demokrasiyi ve çağdaş uygarlığı bir ucundan yakalama fırsatı doğacak.
Çare; Ülke çıkarlarını, kişisel çıkarlarının üstünde tutan politikacı ve bürokratlardan geçiyor.
Çare; Toplumun iradesini cemaat ve tarikatlara teslim etmeyen yöneticilerden geçiyor.
Çare; Millet İttifakı’nın akılcı ve demokratik birlikteliğinden geçiyor. Millet İttifakı’nın iktidar olmasından geçiyor. Zira ‘köprüden önce son çıkış’.