Sanırım bu sezonun en büyük hayal kırıklıklarından biri de Çorum FK’nın kaliteli kadrosuna rağmen oynadığı “kalitesiz” futbol ve aldığı “istikrarsız” sonuçlardır. Kadroya bakıyorsunuz, oynanan futbola bakıyorsunuz, sonuca bakıyorsunuz, inanılmaz bir “çelişki” var ortada.
Başkan Fatih Özcan’la bir konuşmamızda, “Urfa’yı, Gümüşhane’yi, Niğde’yi Hacettepe’yi yenerek Play-Off’a çıkacaksak, çıkmayalım, istemiyorum” demişti. Gelin görün ki, Niğde’yi bile yenemeyen bir takım var ortada. Yensen play-off potasıyla puan farkı 6’ya düşecek. Ama sahada Çorum FK’nın galip geleceğini gösteren en ufak bir emare yok. Takım iki pası bir arada yapamıyor, hücumda çoğalamıyor. Yardımlaşma yok, bloklar arasında kopukluklar had safhada... Ne kanatlardan, ne göbekten rakibi tehdit dahi edemiyor. Hal böyle olunca geriye bir tek duran toplar kalıyor. Ama o da fiyasko. Son yıllarda, duran topları bu kadar kötü kullanan bir takım daha hatırlamıyorum.
Çorum FK, maçın hiçbir bölümünde galibiyeti hak edecek oyun oynayamadı! Niğde ekibi, genç kadrosuyla iyi mücadele etti ve önemli bir puan aldı. Onlar için 1 puana “kazanç” diyebiliriz ama Çorum FK için bu maç “kayıp 2 puan” yazar. Sorumlusu da, İsmet Hoca ve futbolculardır. Kimse “zemin bozuktu, hakem kötüydü” gibi mazeret uydurmasın.
Bu maçlar, hedef belirleme maçlarıdır. Hedef play-off ise bu maçları içeri-dışarı fark etmez, kazanacaksın. Yoksa olmaz! Ve maalesef, Çorum FK kazandığı çoğu maçta bile güven vermiyor. Daha böyle ne kadar gider bilmiyorum ama birkaç hafta sonra “Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye” mevzuna döner olay.
Daha iş işten geçmeden, herkes şapkasını önüne alsın ve düşünsün. Yoksa, geçiyor Bor’un pazarı.