Kulüp tarihinin tüm rekorlarının altüst olduğu, rüya gibi geçen sezonun artık sonuna geldik sayılır. 16 Mayıs’ta, tüm sezonun emeklerine bedel bir maça çıkacak takımımız. Olmadı, bir 90 dakika daha var İstanbul’da. 3 puan, bu şehrin 56 yıllık 1.Lig özlemine son vermek için yeterli olacak. Belki de buna bile gerek kalmayacak. Ama, kendi göbeğini kesmek bakımından, Isparta’yı yenip, İstanbul’a turistik geziye gitmek kulağa daha hoş geliyor. O yüzden, Sevgili Başkan’ın da dediği gibi, tüm Çorum artık Isparta maçına odaklanmalı.
Ha, odaklanmalı derken de, tıpkı şu anda suyunun çıktığı gibi, abidik gubidik şeylerle boğmamak lazım insanları. Tabii ki, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan bir döneme girdik. Verilen her destek çok anlamlı ve önemli. Sözüm, gerçek manada bir şeyler yapmaya çalışanlara, iyi niyetle çorbada benim de tuzum bulunsun diyenlere değil. Zaten, onlar her ihtiyaç duyulan zamanda üzerlerine düşeni yapıyorlar. Yaptıkları, yapacaklarını vadettikleri reklam kokmuyor. Seçim meçim demeden, her zaman destek oluyorlar. Bu şehrin profesyonel liglerde bir takımı olduğunu sadece seçim döneminde hatırlamıyorlar.
Ortada başarı var ya, tabii bir de seçim olunca, “fırıldak bayramda satılır” misali herkes bir taraftan çekiştiriyor. Tuz ata ata, çorbayı yenmez hale getirdiler. Hayretler içerisinde izliyorum. Kimisi maç gününü, kimisi maç saatini değiştirmeye kalkıyor. İlginçtir, bunlardan ne başkanın, ne yöneticilerin, ne hocanın haberi var. Aramızda kalsın, başkanın ağzından kendisine teşekkür eden bile var. Neler, neler…
Tabii, ben yemiyorum. Dile kolay, meslekte çeyrek asrı devirdik. Kim, neyi, ne için yapıyor, şıp diye anlayabiliyor insan. Fazla değil, 1 yıl öncesine gidiyorum, kulübün satışı ve satıştan sonraki ilk haftalara. Bu ağabeylerin hiçbirinin ortada olmadığı akılıma geliyor. Neyse, daha çok yazarım da, olmuyor işte. Şişede durduğu gibi durmuyor diyorlar ya, yazdığın gibi de kalmıyor işte.
Sadece şunu söylüyorum, Allah Oğuzhan Başkana sabır versin. Onun yerinde olmak istemezdim. Ha, müthiş işlere imza atıyor, bravo. Sadece, şu günlerde nelerle uğraştığını, canının nasıl sıkıldığını bildiğim için, o yüzden diyorum Allah sabır versin diye.
Sabret Başkan, çoğu gitti, azı kaldı.