*** Medya organlarında “Çorum Teksas’a döndü” diye o kadar çok haber yapıldı ki…Her gün her gün yaşanıyor; silahlı kavga, cinayet, yaralama, ev-işyeri tarama…Hele de kadına şiddet, kadın cinayeti, çocuk istismarı…Polis ve jandarma sürekli uygulama yapıyor, arananlar yakalanıyor, silah, uyuşturucu ele geçiriliyor. Ama bu tür haberlerin sonu gelmiyor.

*** Düğünler ciddi biçimde kontrol edildiği için, bu yıl maganda kurşunuyla ölüm, yaralanma olayları neyse ki yok denecek kadar azaldı.

*** Ne yazık ki, bu iklimin oluşmasında, mafya tarzı yaşamı özendiren televizyon dizilerinin de önemli payı var. Uyuşturucu kullanımı felaket derecede yaygınlaştı, bu illete saplanan yeni yetme gençler, akli dengelerini kaybettikleri için işin sonunun nereye gideceğini hesaplayamıyorlar.

*** Ve silah edinmek o kadar kolay ki…Ve ceza yasalarımız caydırıcı olmaktan o kadar uzak ki…

*** Sonuç: Çorum’da yüzlerce küçük çetecik var. Yaşları genellikle 15-20 arasında değişen gencecik insanlar, birbirleriyle güç savaşına girişiyorlar. Güya üstünlük kazanma adına vuruyorlar, vuruluyorlar, yaralıyorlar, yaralanıyorlar, hatta öldürüyorlar, ölüyorlar.

*** Ciddi bir toplumsal travma yaşıyoruz, bu tartışılmaz bir gerçek. İşsizlik, yoksulluk, geçim sıkıntısı, karı-koca ilişkilerini ve aile düzenini de, huzuru ve mutluluğu da, çocukların ve gençlerin psikolojisini de bozuyor. Bunların üstüne, kutuplaştırıcı siyaset toplumsal gerilimi doruğa çıkarmış durumda. Allahtan insanlarımızın sağduyusu galebe çalıyor da, siyasi sürtüşme ve çatışma ortamına sürüklenmiyoruz çok şükür. 

*** Kentlerimizin ve o arada Çorum’un Teksas’a dönmesinin altında tüm bu olgular yatıyor. Sonuçta, toplum olarak “sinirlerimiz bozuk”!..Huzurlu ve mutlu olmayı, yaşamın güzelliklerini tatmayı, gülmeyi unuttuk!

*** Toplumsal barış ve huzur adına bir noktanın altını özellikle çizmeye çalışıyoruz; bireysel silahlanmayı frenlemek zorundayız.  Bunu kaç kez yazdık. Silaha ulaşmak bu kadar kolay olmamalı, ama maalesef, internet üzerinden bile silah temini mümkün hale geldi. Mafya özentisi gencin, psikolojisi bozuk bireyin, cahilin, magandanın eline silah geçince de, onun kullanılmasını engellemek kolay olmuyor.

*** Bireysel silahlanma konusunu ele aldığımızda, bazı çokbilmişlerimiz, seferberlikte bu silahların sivil savunma için gerekli olduğunu savunmuyorlar mı, doğrusu aklımız şaşıyor. Birincisi, Türkiye büyük bir devlettir ve (Allah korusun) vatan savunması durumunda kaldığımız zaman yapılacaklar bellidir, planlarımız hazırdır. İkincisi, bu başıbozuk takımının elindeki silahların, öyle bir kargaşa ortamında gasp, soygun, başkalarının malına, ırzına, namusuna çökme adına kullanılmayacağının garantisi var mıdır?

*** Asayişin düzene konulabilmesi için, yaptırımların daha caydırıcı hale getirilmesi, tüm toplumun bu tür suçlara karşı “sıfır tolerans” anlayışında buluşturulması, toplumsal gerilimin düşürülmesi ve özellikle de bireysel silahlanmanın sınırlandırılması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak gündemimize oturmuştur.

*** Görev, başta hukukçularımızın, yasama görev ve sorumluluğu taşıyanlarımızın, dahası tüm sivil toplumundur.