“Ava giderken avlanmak” bizim sık kullandığımız bir Türk atasözüdür. Suriye rejimi çöktü. Esat dönemi bitti. Kimine göre Suriye artık 3 parça, kimine göre de 4 parça olacak. Haliyle bizim en uzun sınırımız da değişecek ve birkaç küçük devletçik olacak. Devletçiklerden biriside IŞİD ve ELKAİDE karışımı HTŞ olacak.
Suriye rejiminin yıkılması ve Esad’ın gitmesi bizim açımızdan ne anlama geliyor? Suriye’nin bu hale gelmesinde, arka planda cihatçı güçlere verilen destek biliniyor. Suriye’nin bu hale gelmesini çok arzu edenler vardı. Zaten Büyük Ortadoğu (BOP) projesi bunu gerektiriyordu.
Bazı yöneticilerimiz Suriye’de, Emevi Camiinde namaz kılmayı ve Vahdettin’in mezarını ziyaret etmeyi çok istiyorlardı. Ayrıca bazı Büyük Osmanlı hayalleri ile yatıp kalkanlar, Halep’e, Şam’a, Rakka’ya trafik plakası vermeye bile başladılar. Maşallah maşallah. Bu aklı evveller Suriye’den il almayı, toprak almayı ve elde etmeyi sanırım pazardan ayva almak sanıyorlar. Meşru zeminde daha Kıbrıs’ı henüz dünyaya kabul ettirememişken…
Körfez Savaşı başladığında o dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal acele acele haritayı açmıştı, parmağını Erbil, Musul, Kerkük üzerinde filan dolaştırıyordu. Üç ilin birisi bile kalmadı haliyle. O Büyük Osmanlı hayali “Bir koyup üç alacaklardı”… Fatih olma zihniyeti, ilerleyen zamanda, askerimizin başına çuval geçirilmesi acısını tattırdı bu millete.
4 Aralık 1990 tarihli Milliyet Gazetesi, “Uyarı gibi istifa” başlıklı haberinde Mustafa Kemal’in onurlu askeri Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay “İnandığım prensiplerle ve Devlet anlayışımla hizmete devamı mümkün görmediğim için istifa ediyorum.” diyerek görevinden istifa etmişti. Torumtay’ın karşısındaki zihniyet Irak’ta Büyük Kürdistan ayağının oluşumunu sağladıkları gibi, devamında ek olarak askerimizin başına çuval geçirilmesinin yolunu da açtılar.
Büyük Osmanlı hayali ile gaza gelen, Fatih olacağım zihniyeti ile yanıp tutuşan iktidar mensuplarına “Ava giderken avlanmayalım” demek düşüyor bize. Diğer bir deyimle “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım da”…
Türkiye’yi esenliğe götürecek proje fetih hayalleri değil. Misakı Milli Sınırları içinde özgür ve bağımsız olmaktır. “Yurtta barış, dünya da barıştır”.
Ortadoğu tekin bir yer değildir. ABD ve İsrail’in kuyruğuna takılırsanız. Fetih hayal-leri güdersiniz. Sonra bugün askıda ekmeğe muhtaç ettiğiniz bu millete bir de üzerine Yemen Türküsü söyletirsiniz.
“Anu Yemen'dir gülü çemendir / Giden gelmiyor acep nedendir?”
Rahmetli İsmet İnönü’nün ünlü sözünü anımsamakta fayda var: “Büyük devletlerle ilişki kurmak, ayı ile yatağa girmeye benzer.” Kimin zararlı çıkacağını siz hesaplayın.
İnternetten tamamını bulabileceğiniz, “Cehaleti Bayrak Yaptık” adlı şiirimin ilk dörtlüğü “Ava giderken avlanmamak” için ders olur mu acaba?
Cehaleti bayrak yaptık
Dalga dalga taşıyoruz
Biz çağı geriye doğru
Ha aştık ha aşıyoruz