Sık sık,
Konuşmalarımda,
Ya da yazılarımda,
Mustafa Kemal’in resmi elbiselerini çıkarılmak zorunda kalınca,
Giyecek elbisesi bile yoktu.
Zaten sivil kıyafet giymeyi de bilmiyordu.
Erzurum kongresi sırasında,
Kendisine;
İstanbul’a dönmesini,
Ya da görevden alınacağı söylenince,
Başına gelecekleri biliyordu.
Elbiseleri mi istiyordunuz?
Alın size elbise diyerek “sivil hayata” döndü.
Sabah oldu.
Mustafa Kemal,
“-Elbiseyi ne yapacağız Mazhar? Der demez.
-Kolay Paşam.
Dedim.
Aklıma geldi.
Hemen valiye gittim.
-Paşa için sizin elbiselerinizden bir tanesini istiyorum.
Münir Bey bir hayli sıkıldı:
-Evet, ama Paşa hazretlerine layık,
Temiz bir elbise bende de yok, dedi.
Haksız da değildi.
Harp içi ve harp sonrası kimsede el dokunulmamış elbise kalmamıştı.
Bununla beraber hemen akıl etti:
-Benim ya bir ya da iki defa giydiği bir jaket atayımız var,
Paşa hazretlerine onu takdim edelim.
-Gayet iyi. (Mazhar Müfit Kansu. Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber. TTK yayını. C: 1. S: 41. 2009. Ankara)
Ancak!
Çankaya’da,
Falih Rıfkı Atay ise;
“Rauf Bey:
-Paşam Erzurum valisini azletmişler.
Gidecek.
Ondan bir takım isteyelim, dedi,
Vali redinkot takımını verdi.
Atatürk’ün bana anlattığına göre parasını da tam almıştır.” (Falih Rıfkı Atay. Çankaya. Doğan Kardeş Matbaacılık. S: 189. 1969. İstanbul)
Tarihte her yazılan doğru değildir.
Doğruları en fazla olanın doğru kabul edilmesinden yanayım.
Tabi yazarının önemi de ayrı bir yer almalıdır.
Neden mi?
Rauf Bey baştan beri Mustafa Kemal’e hep karşı durmuştur.
Falih Rıfkı Atay’ın kitabında yer alması da manidardır.
Zira Vali Münir Bey zaten Sarayla iyi ilişkiler içinde değildi. Hatta görevden de alınmıştı
Ya da alınmak üzeredir. 02.08.2022. Ankara.