Cırnık Köprüsü (2018) Vosvoslu bir Antalya romanıydı. 1999 büyük Marmara depreminde kaybolan çocuklardan birinin öyküsü. Romanın kahramanları arasında Cırnık Köprüsü ile kırmızı Vosvos da var.

Jinekolog (2020) hastaların barkodlu ürünlere ve memnun edilmesi gereken bir müşteriye dönüşmesinin temellerini nasıl atıldığını sorgulayan bir roman. Sağlık sistemindeki “performans” uygulamasının başlangıcı. Deontolojik değerlerle yetişen ve hastaları müşteriye çevirmek zorunda kalan bir doktorun özel ve mesleki yaşamındaki gelgitler. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin perde arkası… Hekimlikte evrensel kural olan “Önce zarar verme”nin “Önce kendini koru”ya nasıl dönüştüğü…

Fuat Kemal bu iki romandan sonra bir öykü kitabıyla okurlarıyla buluşur. Kibele Adası. Okudukça gülümseten, gülümsetirken de düşündüren, toplumdaki etik değerin nasıl yok olduğunu anlatan 15 mizahi öykü.

Yine bir Antalya romanı Altın Elma… Fuat Kemal romanın yazım sürecini şöyle dile getiriyor: “Romanı kafamda yazmış ve ayrıntılarını düşünmüştüm. Sıra yazmaya gelmişti. Batı Avrupa ve Türk insanının temel davranış farklılıkları ve bunların etkileşimi ana konuydu. Bunu tamamlayan ve at başı giden diğer unsurlar da Türkiye’deki son kırk yılda ortaya çıkan toplumsal ve kentsel değişikliklerdi. Her iki konuyu birlikte anlatmak istiyordum.”

Okurlar görecektir ki kitabın arkasındaki iki buçuk sayfalık kaynakça Fuat Kemal’in ne denli bir araştırmayla romanı kotardığını belgeliyor.

1960’lı yıllarda Türkiye’den sadece iş gücü gitmedi Almanya’ya. Türk işçileri farklı aile yapısı, gelenek ve görenekleriyle gittiler oraya. İşçiler giderken büyük çoğunluğu Türkiye’de büyük şehirleri hiç görmemişlerdi, kent kültürünü tanımıyorlardı ve onlara gittikleri ülkenin kültürü hakkında bir eğitim de verilmemişti. Kültürler arası çatışma kaçınılmazdı ve öyle de oldu.

Turizmin gelişmesiyle batı ülkelerinden Türkiye’ye gelenlerin önemli bir kısmı gezdi, gördü ve döndü. Bazıları ise mal, mülk alıp Türkiye’ye yerleşti. Bu durumun en yoğun olduğu illerden biri de Antalya’dır. Böylece iki ayrı kültürün birlikte yaşaması, doğuyla batının buluşması zaman içinde bir kültür sentezini de getirecekti. Gelenlerin Türk kültürüne alışıp kaynaşması ile bizim işçilerimizin o ülkede yaşadıkları arasında ise fark olması kaçınılmazdı. Paylaşımcı doğu kültürü ile ben merkezci batı, sosyal ilişkilerdeki davranış biçimleri bazen cazibe merkezi olurken, batı için, bizim geleneksel yapımıza ters düşen davranışların bedelini yeni kuşak gençler ödediler.

Altın Elma’nın çıkış noktası, esinlenmesi bir gerçek yaşam hikayesidir. Turist yatı kaptanı Alman Hans Jürgen von Fürstenburg’un Kalkan Limanı’na bağlanan teknesi ile başlayan roman Eva Maria’nın okulda arkadaş olduğu Türk gençlerinin aile tanımını merak etmesiyle akıp gider.

Türkiye’ye önce annesiyle turist olarak gelen Eva Maria sonra Hans Jürgen ile birlikte gelerek yaşamaya başlar. Bu gelişlerde ister istemez iki ayrı kültürü ve davranış biçimlerini karşılaştıracaktır.

Eva Maria Türkiye’ye ilk geldiği 1979 yılından 2023’e kadar toplumda yaşanan hızlı değişiklik, onu sonu belirsiz bir yaşam yolculuğuna sürükleyecektir.

Yaşananların dış mekândan iç dünyaya geçişi bir iç eylem eşiği çizer. İç diyaloglara geçiş ve bu zincirleme süreç iç deneyimi de beraberinde getirecektir. Olgulara, yaşanmışlara ve yaşanacak olanlara, dışardan bakan anlatıcı iki kültür arasındaki (Türk-Alman) farklılıkların altını özenle çizmektedir. Her farklılık bir çelişme değil midir? “Bazen bir anın gerçek değerini (o an) bir hatıraya dönüşmeden önce anlayamazsınız” der Pierre Auguste Renoir.

Okur ise mukayeseli okuma tartımında, ki kendi iç dünyasıdır bu, metni yeniden algılayacaktır. Kişisel özgürlüklerle toplumsal sorumluluk arasındaki denge taşı ahlak ve erdemdir. Gündelik yaşamın görünüşte önemsiz gibi duran derin katmanlarına inerek yüksek düzeyde dramatik bir boyut kazanan roman sürükleyici dili ve ustaca kurgusuyla okuru içine almaktadır.

Meraklısı için ek: Turizm Bakanlığı'na "Antalya- Kaleiçi Kompleksi" restorasyon çalışmasından dolayı, 28 Nisan 1984'de FİJET (Uluslararası Turizm Yazarları Birliği) tarafından Altın Elma Turizm Oskar ödülü verilmiştir.