Sabah oturup bir yerine iki şiir seçtim. Üç deyiş ve Halkları dünyanın… Ezberlemek zor oldu ama başka çarem de yoktu. Bugün hâlâ bir yerlerde şiir oku ısrarı olunca bu şiirlerden birini okurum.
“Üç Deyiş” adlı şiirimin bir de yazılış hikâyesi var.
O dönemde Asu Maralman diye bir hafif müzik şarkıcımız vardı. Genç kalanlar hatırlayacaktır. İşte bu şarkıcımızın sözleri Karacaoğlan’a ait “Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm” olan bir şarkısı vardı.
Karacaoğlan bana göre bütün zamanların en iyi aşk şairlerinden biridir. Ama bu sözlerdeki teslimiyetçi ifade beni üzüyordu. O dönemde kendimizce felsefe okuduğumuzu da söylemeliyim.
Bir kâğıdın tepesine “ayrılık, yoksulluk, ölüm” yazıp bakmaya başladım. “Bu üç temayı bir de ben söylesem mi?” diye düşünürken bu şiir geldi. Ne de olsa “Felsefenin Temel İlkeleri” okumaya başlamış bir gençtim.
Üç deyiş
ayrılık-yoksulluk-ölüm
Kafam ala karışık
Üç derdin en belalısı / ayrılık
Düşen her yaprak
Bir tutam tuz
Her göçmen kuş
Bir tutam biber
Eker de geçer yarama
Eker de geçer
Bir ses
Bir haykırış olur
Üç derdin en
Çaresizi değil
En belâlısı değil
En mümkünü
Yoksulluk
Ayakları omuzlarına asılı
Yoksulluk sanki ah
Alınlarında yazılı
Yaşar da ölür
Ölür de yaşar
Bu illerde insanlar
Havada sonbahar kokusu
Üç derdin en çaresizi
Ölüm
Ölüm
Bi(r) ölüm
Düşer bi(r) yaprak
Göçer bi(r) kuş
BİR
YÜREK
SUSAR
Ölüm evrene hayatı
Eker de geçer gülüm
Eker de geçer
Belki bir söğüt dalında
Belki toprak bir saksıda
Belki bir gül ağacında
Eker de geçer
1974-İstanbul
Halkları dünyanın
Bir, iki, üç
Dört duvarla çevirseler de bizi
Saklasalar da güneşi bizden
Mahpus damlarında olsak da yani
Tutuklanan
Sen, ben, o
Gerçekler değil
Geceler kıpkızıl şafaklara gebe
Masmavi bir gökyüzü dışarda
Ağaçlar bahara hazır
Tohumlar yağmura
Ekinler ve tarlalar
Güneş ve kar altında
Ve benzer üretken bir tarlaya
Halkları dünyanın
Bir tohum
Nasıl saklarsa bir ağacı
Tüm gövde, kök, dal
Ve meyveleriyle bağrında
Saklarlar öylece
Umudu, barışı ve isyanı
Ve gün gelip de dönünce yaprakları tarihin
Yeşertirler barışı ve isyanı
Güleç sevdalarının bağrında
1974 / İstanbul
Nezih’in en az bir şiirini ezbere okumazsan vururum, tehdidine karşı caz aziz ben iki şiir ezberleyip gitmiştim.
Çalışmaların Perşembe günleri yapılasını kararlaştırdık. Ve bir gün önce konuştuğumuz gibi meyhanenin yolunu tuttuk.
Meraklısı için not: Devam edeceğiz elbette.