“Hükûmetlerimiz döneminde uyguladığımız politikalarla yoksulluğun azaltılması ve gelir dağılımının iyileştirilmesi için önemli adımlar atılmış, refah artışından tüm kesimlerin faydalanması temel amaçlardan biri olmuştur. Kalıcı refah artışı sağlamanın ön şartı fiyat istikrarıdır.”
Yukarıdaki sözler Maliye ve Hazine Bakanımız Mehmet Şimşek’e ait.
Peki, sözleri tutarlı mı?
Gerçekleri yansıtıyor mu?
Vatandaşa bir yararı var mı?
Aslında en önemli soru şu:
Sade vatandaşımıza sorun bakalım:
“Bu yıl kiraz yiyebildin mi ?”
Vatandaşı bir yana koyalım.
Eğer sayın bakan bu soruya “yedim” diyorsa ne iyi…
Aslında sayın bakanın sarf ettiği sözlerin, hiçbir cümlesi mantığa-gerçeğe uygun değil, üstelik “ön şart” “son şart” gibi cümleleri Türkiye’de değil, sadece Avrupa’da dile getirebilirsiniz.
Galiba İngiltere’de uzun süre kalan sayın Şimşek, sanırım “akıl tutulması” yaşıyor olmalı.
Ekonomi programının etkilerine de değinen Şimşek, fiyat istikrarının tesisi amacıyla uygulanan politika seti sayesinde makroekonomide birçok göstergede iyileşme yaşandığını belirtmiş ve şunu eklemiş sözlerine:
“Fiyat istikrarının tesisi amacıyla uygulanan ekonomi programı sayesinde büyümede dengelenme gerçekleşmiş, cari açık önemli ölçüde gerilemiş, risk primi azalmış, dış kaynak girişi hızlanmış ve rezervler artmıştır. Böylece makro finansal istikrar güçlenmiş, dezenflasyon süreci başlamıştır.”
Sayın bakan Enflasyon sürecinin kapandığını, tam aksinin, yani ucuzlamanın başladığını müjdelemiş…
Sayın Bakan, galiba ya uzunca süredir yaşadığı İngiltere’yi, ya da Avrupa Birliğine dahil gelişmiş ülkeleri kastediyor olmalı.
Yoksa biz mi çok safız…
Yahu bu ülkede yaşananları anlamak, anlatmak, dillendirmek, fark etmemek için Maliye Bakanı olmaya gerek yok ki?
Mahalle bakkalına sorun yeter…
Garibim mahalle bakkalının “veresiye defteri dönemi”ni son on yıldır uyguladığının farkında bile değildir İngiltere’de mukim sayın bakanımız..
Geçmiş olsun yani…
Aslında sayın bakanın emekli maaşlarının nasıl rekor düzeye ulaştığını (!) anlatan son cümlesi ise düşündürücü bile değil.
Tam bir traji-komik tiyatro itirafı:
Bakan son olarak emekli maaşları için demiş ki:
“2002 Aralık-2025 Temmuz döneminde en düşük emekli aylığında reel olarak yüzde 621 oranında artış sağlanmıştır”
Gelişmiş ülkedeki bir vatandaş bu açıklamaya bakıp, şöyle bir yorum yapmışsa kimse şaşmasın:
“Türk emeklisi amma şanslı yaw..,Yüzde 100 filan değil, yüzde 621 artış ha…Demek ki bu emeklinin hem evi var, hem arabası (!)…”
Oysa bizim emekli, alaca karanlık çökünce semt pazarlarında atık bir şeyler arıyor.
Yabancılar bunu bir bilseler…
Netice olarak, Allah kimseyi yoksul bırakmasın…
Yoksulluk “çok pahalı” bir şey…