Geçen hafta sonunda TV’de İzmirli bir inşaat firması sahibi iç açıcı şeyler söylüyordu. Yabancılara daire satışı çoğalmış. Fiyatlar yüzde 20 artmış vs…
Ülkemizin terör belasıyla boğuştuğu günler için duyulması güzel şeylerdi.
Neden bilmiyorum ev alanları Avrupalılar olarak düşündüm. Parklarımızda, medeni insanların, güzel giyimli çocuklarının, bizim çocuklarımızla uyum içinde oynadıklarını düşledim.
Sonra merak ettim. satılan gayrimenkullerle ilgili bilgi kabaca şöyle idi: TÜİK’e (Türkiye İstatistik Kurumu) göre 2015 yılı içinde: 22.830 konut satılmış, 5 milyar dolar döviz geliri sağlanmış.
Satışlar:
7493 konut İstanbul,
6072 konut Antalya,
1501 konut Bursa,
1425 konut Yalova…
Gerisi de bunların toplamını 22.830’a ulaştıran başka yerler. Buraya kadar iyi. Kimler almış diye bakınca iyimserliğime gölge düştü.
Irak 4228 konut,
Suudi Arabistan 2704 konut,
Kuveyt 2130 konut,
Rusya 2036 konut,
İngiltere 1054 konut
Bu tablo benim, bizim parklarda oynayan yabancı çocuklar hayalimle bağdaşmıyor. Çocukluğumda dinlediğim çok bilmiş Gödek Hayri aklıma geldi.
Gödek Hayri’ye demişler ki:
“Yaşın geçiyor. Bekar bekar olmaz. Dükkanı açtın, işin iyi, sana Töremiş’in Fadik’in kızı, Sarı Periş’i alalım. Kız çok iyi. Babası da öldü. Kıtlık zamanı. Onlara da senin gibi damat lazım.”
Hayri, “Kızın garnını dinlemeden ben tuyuma gız almam!” demiş.
“Vıyyy Amaninn ayıp. O nasıl söz. Gız karnı dinlemek te nerden çıktı?”
Hayri inadında diretince dinletelim bari demişler. Hayri Sarı Periş’in karnını dinleyince; “olmaz” demiş, “burada birçok şergadaa piç, şinnek göbellerle arsız arsız gülüşen şımarık kızlar var. Bazıları da çok similik ne yapacakları belli mi olur?”
“Ben evlenip de başıma bunları bela edemem!” demiş.
Kıtlık zamanı yetim kızı, baş göz edip sevap kazanma hevesleri kursaklarında kalmış.
*
5 milyar dolarla 2015 yılını kapatan sektörün, yabancıların 3 ay olan Türkiye’de kalma süreleri bir seneye çıkartmak gibi teşviklerle, 2016 yılında 10 milyar dolara çıkarılmasına çalışılmaktadır.
Çocukları medeni bir şekilde çocuklarımızla oynayan yeni komşu hayallerimden sonra; gözlerinden başka yerleri görünmeyen, her biri 8-10 çocuk doğuran, çifte karıları ile gelen adamların ailelerini düşünmek moralimi duman etti. Elindeki çöpü çöp kovası gözünün önünde dururken yere atan insanlarla bir arada yaşamaktan korkum dayanılmaz hal almaya başladı.
20 yıl kadar önce uçakta önümde; iyi giyimli, top sakallı, orta yaşlı Arap uyuyarak oturuyor. Hostes meşrubat dağıtırken onu da uyandırıverdi. Almasıyla kafasına dikip, koca bardağı üç yudumda bitirişi, dibinde kalan meşrubatı, bardağı ters çevirerek koltuğun arakasındaki cebi berbat edişi gözümden gitmiyor.
1993 yılında Mekke’de plastik tabakla aldığı pilavın yarısını yedikten sonra yarısını caddenin kenarında yanına koyup uzanıp uyuduğunu, sineklerin bir taraftan pilava konarken bir taraftan da adamın yüzünde konmadık yer bırakmadıklarını gördüm.
İtalya’da çevreyi pisletiyorlar diye; Araplara kiraya ev vermediklerine şahit oldum.
*
Anlatmak istediğim “Ev alma komşu al” sözünü gözden kaçırmamaktır. Gayrimenkul satmak domates satmaya benzemez. O insanlar ömür boyu vatandaş oluyorlar. Ortadoğu bataklığı herhalde insanlarına ait. Taşı, kayası, ağaçları birbirleriyle savaşmıyor. İnsanları savaşıyor. Hem de aslı astarı olmayan hiç uğruna ve bunu yüzlerce yıldır sürdürüyorlar.
Gayrimenkul satışlarına ölçü getirelim. Gödek Hayri gibi kesip atmayalım amma döviz kazanıyoruz derken de bela kazanmayalım.
En güzel günler sizlerin olsun.
Not: Yazımızda Çorum ağzıyla kullanılan kelimelerin Türkçeleri aşağıdadır.
Tuyuma: Ezbere
Gödek: Kısa boylu
Şergada: Yaramaz
Şinnek: Şımarak
Similik: Aciz, zayıf
Göbel: Erkek çocuk
Başgöz etmek: Evlendirmek