Orman, ağaç deyince insanın aklına bir çok şey gelir, ama şunu hiç akıldan çıkarmamak zorunda olmalıyız.

İnsan yaşamının sağlığı ve hayatın devamı konusunda ağaç ve orman, sadece insan da değil, genelde bütün canlıların en çok ihtiyaç duyduğu şeydir.

Bol bol oksijen verir ağaçlar.

Bir an oksijensiz kalın bakalım haliniz nice olur, bir düşünün.

Atmosferdeki oksijen oranının belli bir miktarda, % 20 miktarında bulunması gerek değil mi?

Gün geçmiyor ki orman yangınlarını işitmeyelim. Yetkililerin yaptığı açıklamalar bu yangınların ortaya çıkmasında %88 oranında insan faktörünün varlığını gösteriyor.

Bunun meydana getireceği zararları göz önünde bulundurun bir, ağaçlar yanacak ve bu yüzden oksijen miktarında bir azalma olacak. Bununla kalsa iyi, o ağaçlık mevkide yaşayan ve hayata tutunmaya çalışan hayvan türü var. Onlar cayır cayır yanacak. Kaçacaklar, eko sistem bozulacak. İnsan bunun pek farkında değil galiba.

Böyle bir şeyi neden ileri sürüyorum? Çok kez yapılan piknikler sonrası o piknik yerinde bırakılan ve iyiden iyiye söndürülmemiş ateş kalıntıları, esen kuvvetli bir fırtına ile harlanıyor alevler büyüyor ve bir yangına sebep olabiliyor.

Bir cam parçası, atılan bir kırık parça, güneş ışınları vurdu mu prizmatik bir etkiyle ateşe sebep olabiliyor.

Yok olan ormanların sebep olduğu çok daha ciddi bir zarar daha var.  Toprak kaybına, erozyona sebep oluyor. Ağaçların tuttuğu topraklar, eğer herhangi bir nedenle ağaçlık yada makilik bir alan, toprak parçası yok olursa yağmurlar, seller ile sürüklenip akıyor ve bu yüzden büyük toprak kayıpları yaşanıyor. Erozyon sonucu TEMA Vakfı’nın açıklamalarına göre Kıbrıs adası kadar toprak kaybına uğramışız.

Aman dikkat. Bu konuda bir hayli zengin ve varlıklı bir işadamı olan ve tekstil işiyle uğraşan Hayrettin Karaca, bu işe kendini vakfetmiş, TEMA Vakfı’nı kurarak bu ağaçlandırma işine kendini verip arboretum da oluşturmuştu.

Bu konuya biraz daha özenle eğilmek, hayati bir sorun olarak ele almak zorundayız. Kendi hayatımızı, kendi elimizle tehlikeye atmamalıyız.

Yaz aylarında büyük sıcaklıklar yaşıyoruz. Bu artı 40’lara varan sıcaklar orman yangınlarını tetikleyen şeylerden biri .

Sonra ormanın ve oradaki ağaç türlerinin, insanın gündelik yaşamına katkı verdiğini, kereste ve keresteden yapılan mobilyayı, bir çok ev eşyasının ağaçlardan yapıldığını da gözden uzak tutmamak gerekir. Masa, sandalye, etajer, gardırop gibi şeyleri neden yapıyorlar sanıyorsunuz?

Ağaçsız kalmak pek te şık bir hayat sunmuyor bize, aman dikkat.

Fotosentez yoluyla aldığımız oksijenli bir yaşamdan yoksun kalmamak için,

Toprak kaybetmemek için,

Doğayı ve bu sistematik ekosistemi bozmamak için,

Gündelik hayatımızı kolaylaştıracak ev eşyası ve mobilyadan mahrum kalmadan bir zahmet içinde kalmamak için,

Bir çok hayvanın hayatını ve yuvalarını bozmamak için,

Oralara tüneyen bir çok kuşun, sakirdayan  seslerinden, şenlik gösterilerinden uzak kalmamak için;

Rahmetli çağdaş filozof Halikarnas Balıkçısı takma adı ile anılan Şakir Paşa nin oğlu Cevat Şakir gibi cebinizi ağaç tohumları doldurup dağlara tepelere çıkın ve o tohumları oralara ekmeyi de deneyin isterseniz.

İlgililerin yaptığı açıklamalara göre hemen böyle bir olaya rastlarsaniz ihbar edin. İtfaiye ve yangın söndürme araçları, arazözler, helikopterler 11 sn de yetisebiliyorlarmiş.

Bu güzel memleket ağaçlar ile süslenmiş ve ondanda bir çok yolla, enstrümanla yaralanma yolunu bulmuş sanatçıları ile onları korumak için bütün bunlara yardımcı olmuş.