Bölümün devamında Cumhuriyet Dönemi Türk arkeolojisinin gelişimi, Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Anadolu’da ve Trakya’da yürütülen arkeoloji araştırmaları, Ahlatlıbel, Etiyokuşu, Karaoğlan, Vize Tümülüsleri gibi Erken Cumhuriyet Dönemi’nde yapılan kazılarda açığa çıkarılan arkeolojik eserler Atatürk’ün kazı ve ören yerlerine yaptığı ziyaretlerin görüntüleri eşliğinde sunuluyor.
İkinci bölüm Alacahöyük yerleşiminin yaklaşık 6 binyıllık kültür katmanlarını ve Hatti dünyasının ortak yaşamına değiniyor. Çorum/Alacahöyük yerleşiminin kültür katmanlarıyla Kızılırmak Kavsi içindeki Hatti dünyasının etkileyici ortak kültürü, halk ve yönetici sınıfın yaşamı, Hatti prens ve prenseslerin öteki dünya inançları, ölü gömme gelenekleri, Hattilerin üslup ve estetik açıdan son derece gelişkin ve eşsiz mezar hediyeleri sergiye özel oluşturulan halk ve krali mezar modelleri etrafında sunuluyor.
Üçüncü bölüm ise Hattilerden sonra Anadolu’da yaşayan Hititlerin tanrısal dünyasına ve gündelik hayatına tematik alt bölümler halinde yoğunlaşıyor. Ziyaretçileri Hititlerin Güneş Tanrıçası Arinna’nın karşıladığı bu bölümde Hititlerin Alacahöyük anıtsal mimarisinde ve heykeltıraşlığında ulaştıkları sanat düzeyi, doğal çevreyle kurulan bağ, dinsel, gündelik ve sosyal yaşama dair buluntular tematik bölümler halinde aktarılıyor. Bu katta ayrıca insanlığın yaklaşık 6000 yıldır süregelen konut mimarisi ve gündelik eşya kullanımına dair alışkanlıklarını karşılaştırıyor, Anadolu’nun çağlar boyunca devam eden kültürel sürekliliğin somut izleri sergiye özel inşa edilen taş temelli kerpiç bir köy evi rekonstrüksiyonu içinde Aşık Veysel türküsü eşliğinde vurgulanıyor. Alacahöyük ve çevresinde farklı çağlarda yaşamış insanların geleneklerinin, kullandıkları kimi gündelik eşyaların, müzik aletlerinin, süs eşyalarının ve hatta yaşadıkları ev modellerinin aradan binlerce yıl geçmesine rağmen varlıklarını günümüze kadar sürdürdükleri görülüyor. Serginin bu son bölümünde; ip eğirmek için kullanılan gümüş bir Hatti kirmeni Erken Cumhuriyet Dönemi’nde kullanılan ahşap bir kirmenle buluşuyor. Ekin biçmede kullanılan bir Hitit orağı yaklaşık 3500 yıl sonra günümüz Alacahöyüklülerinin kullandıkları bir başka orakla kavuşuyor. Alacahöyük Hitit ortostatlarına resmedilen bir saz binlerce yıl sonra aynı köyün türkülerine eşlik eden bir başka sazda vücut buluyor. Ve bunların hepsi Anadolu insanının günümüzden yaklaşık 6 bin yıl önce inşa ettiği, mimari geleneğini günümüze kadar ulaştırmayı başardığı taş temelli, kerpiç bir köy evinin içinde gerçekleşiyor.