Sofracı başı İbrahim Erguvan’ın bir başka anısı daha ilginçtir:

-Atatürk sadece sofrasına davet ettiği kişilerden değil,

Bizim gibi hizmetindekilerle bile tartışır,

Danışırdı!

Dedikten sonra anısını söyle anlatır:

Bir gece yine sofrayı hazırlamıştım.

O sırada CHP genel sekreteri Recep Peker’le,

Maliye Bakanlığından birçok yüksek memurun geldiği haber verildi Atatürk’e..

Atatürk Recep Peker’i görünce:

“-Hayrola Recep?”

Dedi.

Recep Bey ve arkadaşlarının o gece sofraya davetli olmadıkları,

Atatürk’ün bu hayrola lafından belliydi.

Recep Bey:

-Bir maruzatım var Paşa Hazretleri..

Diye söze başladı.

Bütçede açık varmış,

Ekmeğe bir kuruş zam yapıp açığı bu suretle kapatmak istiyorlarmış..

Gazi önce:

“-Ben milletin ekmeğiyle oynamak istemem..

Başka bir gelir kaynağı bulunuz…”

Dedi.

Sonra da hemen arkasında duran bana dönerek:

“-Hem bakalım bir de halka soralım.

O ne der bu işe.”

Dedi.

Ben:

-Paşam halkımız karnını ekmekle doyuruyor.

Ekmeğe bir kuruş zam yapılırsa,

Bu zam sadece fakir halkın sırtına yüklenmiş olur.

Ama şayet unun çuvalına bir lira zam yapılırsa,

O zaman zam zengine de,

Fukaraya da aynı oranda yansır.

Çünkü zengini,

Ekmeğe gelen zam belki az etkiler ama onlar yiyecekleri börekle,

Baklavayla hatta bisküvi ve pastayla,

Zamma katılmış olurlar…

Deyince gazinin yüzü güldü,

Ve Recep Bey’e:

“-Siz halkın dediğini yapınız..”

Diye emir verdi.

Ve sofraya doğru yürüdü. (Hikmet Bil. Atatürk’ün Sofrası. Uncu yayını. S: 26-27. 1981. İstanbul)

12. 08.2022 – Ankara