Kaç kere yazdığımı dahi hatırlamıyorum.

TV spikeri Fatih Portakal hakkında…

“Bırakın ipin ucunu, gidebildiği yere gitsin ama haberciliği heba etmeyin” diye de kendimce uyardım…

Portakal ile ilgili olarak:

Gazetecilik mesleğine nerede, ne zaman…?

TV sunuculuğu ve haberciliğe, nerede, nasıl ?

Hangi kurum veya kişinin yanında bu mesleğe başladığına dair en ufak bir bilgim yok.

Ama bu mesleği çok hafife aldığı belli.

Mesleği “bal gibi” kullanmaya çalıştığı apaçık ortada..

Hele kırdığı potlar, yaptığı yanlışlılar TV ekranından onu seyredenlerin belleğine zımbalanmış gibi…

Hadi,” hata yapılmaz” demeyelim…

Ama bunun da sınırı var…

Sözcü TV haber programcısının da bunu bilmesi gerek.

Bakın son yaptığına, kulak verin

Fenerbahça Başkanı Koç hakkında söylediği sözlere bir göz atın?

"Ali Koç, istifa etmeyi doğru bulmuyorum diyor. Ali Bey rezil ettiniz takımı. Bir taraftar olarak perişan ettiniz beni. Hala daha o koltukta oturacağım diyorsunuz… İster Cumhurbaşkanlığı koltuğu olsun, ister muhalefet koltuğu olsun ister Fenerbahçe başkanlığı koltuğu olsun gelen oturuyor. Pazara kadar değil mezara kadar diye bir cümle var. Ne zaman gitmeyi düşünüyorsunuz?”

Devamı var…

Hızını alamıyor Portakal efendi…

Gaz pedalına basmaya devam…

Çünkü freni yok…

“Takım başarısız ve rezil ediyorsunuz. Bakın Tüpraş işçileri yürüyor gidin siz Tüpraş işçileriyle ilgilenin. Başkalarına fırsat tanıyın."

Olmuyor Fatih bey, olmuyor…

Esas siz işinize dönüp ara sıra da “habercilik” yapın…

Yapamıyorsanız kenara çekilme zamanı geldi demektir.

Bu işi bilenlere bırakın…