Yeter be kardeşim yeter.
Allah’ınızı, dininizi, imanızı seviyorsanız yeter.
Herkesin inancı kendine, yeter artık.
Ne işi var imamların, vaizlerin okullarda.
Ne yapmak, nereye varmak istiyorsunuz?
Sen dinini doya doya yaşıyor musun?
Yaşıyorsun.
Sana ne başkasının dininden, inancından?
Herkes senin gibi düşünecek, yaşayacak da ne olacak?
Yahu önünde bir sürü örnek var.
İşte İslam ülkeleri.
Dünyanın en yoksul 50 ülkesinin 40’ı Müslüman ülkeler.
Bu toplumun, eğitime, eğitilmeye gereksinimi var.
Ne yapmak, nereye varmak istiyorsunuz?
Ne zaman aklınızı başınıza devşirecek, ne zaman akıllanacaksınız?
Ne zaman gerçekleri göreceksiniz?
Dinlerini yerine göre yaşayan, dinle bilimi birbirine karıştırmayan ülkeler uzayda cirit atıyor, sana bana maraba gözüyle bakıyor; sen hâlâ bilim yerine ‘din de din’ diyorsun.
Bu da yetmiyor; tüm ülkenin senin gibi dinle kafalarını bozmalarını istiyorsun.
Yeter artık, yeter.
Ne işleri var bilim, ilim ve fen yuvalarında imamların, vaizlerin?
Yetmiyor mu yerlerde süründüğün / süründürdüğün?
Yetmiyor mu dilenciler gibi Batı’ya el açtığın?
Yeter artık, yeter gayri.
Sen o imamları, o vaizleri okullara sokarak; eğitimde laikliğin son kırıntılarını yok ediyorsun.
Sen ve senin gibilerin bu niyetinin bilinmediğini, anlaşılmadığını mı sanıyorsun?
Senin bu çağ dışı zihniyetin bu ülkeyi dibe vurdurdu, anla artık.
Kendine gel.
Mahvettin ülkeyi, perişan ettin.
Ülkenin tüm fabrika ayarlarını bozdun.
Laik eğitime dokunma bari.
Okullara olsun bulaştırma bari bilim dışı düşüncelerini.
Birbirinden ayrı olması gereken eğitim ve inanç alanlarını ‘tek din, tek mezhep’ dayatması ile ayrımcılığı körüklüyor, katmerliyorsunuz.
Eğitimde fırsat eşitsizliğini arttırarak, emekçi çocuklarını MESEM’lere mahkûm ediyor, yoksul halk çocuklarını cemaat yurtlarında istismara maruz bırakıyorsunuz.
‘Dindar ve kindar nesil’ yaratarak, halkı kutuplaştırarak her geçen gün artan yoksulluk ve eşitsizliği gizliyor, kamufle etmeye çalışıyorsunuz.
Bizim çocukluğumuzda tüm köylerde ilkokul vardı, öğretmen vardı.
Şimdi köylerde okul bırakmadınız, köyleri de imamlara teslim ettiniz.
Köyleri öğretmensiz bıraktınız ki marabalar cahil kalsın; imamlar tarafından yönlendirilen cahil maraba oyları size aksın.
Nitekim de akıyor işte.
… …
Aptalca politikalarla tüm gençliği tarikatların kucaklarına oturttunuz.
Çağ dışı ÇEDES Projenizle içi boşaltılmış eğitim sisteminizle çocuklarımızı tarikatların oyuncağı yaptınız.
İşte son örnek.
Şanlıurfa’nın Haliliye İlçesinde zorla medrese(!) eğitimine verilen 12 yaşındaki Abdülbaki Dakak, medreseye(!) kaydolduktan 3 gün sonra kendini(!) asarak intihar ediyor.
12 yaşında bir çocuk, intiharı ne bilir, buna nasıl cesaret edebilir?
Kendini asmadı da, asıldı mı acaba?
Kendi kendini astı ise (yani bir intihar olayı ise) kendini asacak kadar başına ne geldi acaba?
Hiç bunların üzerinde duruluyor mu?
Bütün bunların üzerinde durulmadığı gibi o çocuğun babası olacak baba müsveddesi, “kimseden şikayetçi değilim” diyor.
… …
Fırsat bu fırsat deyip; her şeye nane her şeye maydanoz Diyanet-Sen’in Amasya Merzifon İlçe Başkanı Hüseyin Kayıkcı Efendi de 100 yıldır yapıla gelen törenlerin, "ahlaksız törenler" olduğunu söylüyor, devletin bu konuya el atmasını istiyor.
Ve…
Ve daha neler söyleniyor, neler.
Bu gidişle üniversitelere de imamlar atanırsa kimse şaşırmasın.
Geldiğimiz / getirildiğimiz durumları görüyor musunuz?
Vah benim ülkem vah!
Diğer ülkeler çağ üzerine çağ atlarken; biz de diğer İslam Ülkeleriyle birlikte gericilik üzerine gericilik atlıyoruz.