1-Kadın frengi hastası, 8 çocuğu var. Çocukların üçü sağır, ikisi kör, biri zekâ engelli, kadın hamile ve doğan çocuk; BEETHOVEN
2-Sarhoş baba, hasta anne, yatılı okullarda geçen yalnız bir çocukluk, bitmeyen depresyon ve sara hastalığıyla mücadele eden bir dahi; DOSTOYEVSKİ
3-6 çocuktan ilki ve iki erkek kardeşi bebekken ölüyor, üç kız kardeşi Nazi zulmünde ölüyor. Baba baskıcı ve geçimsiz.O ise hep yalnız, adı; KAFKA
4-11 yaşında babasını kaybediyor, dedesi sert kişilik. Evden gönderiyor. Aile yoksul, çocuk 11 yaşında tersanelerde çıraklığa başlıyor; MAKSİM GORKİ
5-Babasından sürekli kemerle dayak yiyen bir çocuk. Çoğu geceler sokakta yatıyor. Cildi hasta, karaciğerinden muzdarip; BUKOWSKİ
6-13 yaşında annesi ölüyor, okula gidemiyor, hayatı boyunca ruhsal hastalığının tekrarlayan ataklarından muzdarip. Bir kitap kurdu; VİRGİNİA WOOLF
7-Babası borçları yüzünden hapishaneye düşünce çalışarak borçları ödemek, ailesine bakmak zorunda kalan, okula gidemeyen küçük bir çocuk kendini yetiştiriyor; CHARLES DİCKENS
8-Boston'da dünyaya geldi. Doğduktan bir yıl sonra babası evi terk etti. Ertesi yıl annesi veremden öldü ve adını aldığı İskoç tütün tüccarı John Allan'ın himayesi altında büyüdü. EDGAR ALLAN POE
*
Bilim insanı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür olan İtalyan Umberto Eco, “Mutlu insanların hayat hikâyesi olmaz” diye boşuna söylememiş.
Her ne kadar bildiklerim yaşadıklarıma yetmiyorsa da, 78 yaşın bana kazandırdığı bir takım hayat tecrübelerimin ışığında bir zamanlar şöyle bir dörtlük yazmıştım.
Hani, bazen halden hâle girer isyan edersin,
“La havle “ çeker, bu kadar da olmaz ki dersin!
Sonra bağrına taş basar, katlanırsın bahtına,
Acıyla olgunlaşırmış insanoğlu neylersin! (Mehmet Özata)
Ben de “Feleğin çemberinden” başarıyla geçmeyen insanların kayda değer bir hayat öyküsü olmaz diye düşünüyorum.
BAKALIM BİZİM BİLGE BAADDİN NE DİYOR BU KONUDA?
1-Hayat her zaman ikinci bir şans daha verir, adına da “Yarın” denir.
2-Hayatta her şey olabilirsin, fakat önemli olan hayatın içinde insan olabilmektir. (Şems-i Tebrizi)
3-Kitaplar başka bir yerde olmak isteyen insanlar içindir. (Mark Twain)
4-Bir Tibet atasözü ; “Uzun yaşamak için yarısını yiyin, 2 kat yürüyün, 3 kat gülün ve sınırsız sevin.”
5-Kasada ödeme yaparken “Ne aldık ta bu fiyat?” dedim. Kasiyer, “Abi kasaya geldiğinde değil, sandığa gittiğinde soracaksın!” dedi.
6-Camilerde cemaat 1400 sene evvelinin dertleriyle ve meseleleriyle kendini avutmakta, maziye takılıp kalmakta; meyhanelerde sarhoşlar da bugünün dünyasını konuşmakta, çareler üretmekte, istikbali düşünmekteymiş.
7-Sonradan” ilâhi adalet” diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde adaletten söz edilmesin. (İran’lı Sosyolog Ali Şeriati)
8-Önemli olan sözler değil davranışlardır. Sevdiğini söyleyen biri yerine, sevdiğini gösteren birine inanın. (Erich Froom)
9-Akan nehirde iki defa yıkanamazsın. Çünkü ne artık sular aynı sulardır, ne de sen aynı sensin. (Hereklitos)
10-Düşünceli olun, çünkü karşılaştığınız herkes inanın en az sizin kadar zorlu bir hayat mücadelesi veriyor. (Platon namı diğer Eflatun)
11-Erkek övgüyle, kadın ilgiyle, çocuk sevgiyle yaşar.
12-Bir gün bu ülkenin başucuna bir not, yanağına da bir öpücük kondurup gideceğim. “Çok tatlı uyuyordun, uyandırmaya kıyamadım” diyeceğim. (Aziz Nesin)
3 Kasım 2021
