Muhalif bir yazar olarak işimiz muhalefeti sorgulamak mı olmalı? İktidarın onca yanlışı dururken, muhalefete laf yetiştirmek doğru tavır mı?

Öyle ama, muhalefet de dokunulmaz değildir. Gözümüzün birini açıp diğerini kapayarak olaylara doğru teşhis koyabilir miyiz? Doğru tavır iki gözümüzü de açarak, olaylara geniş açıdan bakıp, gerçekçi yaklaşmak değil midir?

Son kamuoyu yoklamalarına göre iktidar partisinin oyu yüzde 18’dir. Bunun anlamı artık iktidarı eleştirmenin, yanlışlarını ortaya koymanın pek bir anlamı kalmamıştır. Çünkü halk zaten eleştirmiş, gidişatın hayra olmadığını kavramış ki, iktidarın oyunu yüzde 18’lere indirmiş. Üstelik muhalefetteki partiyi de birinci parti yaparak; “Umudumsun” demiş.

Peki muhalefet ne yapıyor? Kitlelerin iktidara karşı tepkisini, ölçmeden, biçmeden hazırlıksız ve etkisiz eylemlerle sönümlendiriyor. Örnek ışık eylemi gibi. Önceden hazırlığı yapılmamış, hatta eylem anında havanın kararıp kararmadığı bile düşünülmemiş, aklına gelince dakik bir kararla eylem yapılmaz ki. En etkili eylemlerden birisi ise, Anayasaya saygı mitingi idi. Onu da tutup bir bahane ile süresiz iptal ettiler.

Muhalefet iktidarın giydiği, tek adamla özdeşleşen kareli ekose ceketi giyerek, ona seçenek olamaz. Olsa olsa dışardan bakınca, “Sende iktidara özeniyorsun” olur. Bu bir seçenek değildir. Kitleleri moral çöküntüsüne uğratırsınız.

Sen birinci partisin, halk senden artık bir ışık bekliyor.  İktidar zam yaptı, şu üründe taban fiyatı düşük tuttu ile bir yere varamazsınız. O evreyi artık geçtik. Senin o ağzında dolaştırdığın olumsuzlukları, halk etinde, kemiğinde duyuyor, hissediyor günlük yaşamında, anlatmaya gerek yok, yaşayarak zaten öğreniyor. Sen ne yapacaksın, onu anlat.

İç politikada, dış politikada projelerin nedir? Tarımda, turizmde ne yapacaksın? Ekonomi ne olacak? Nasıl düzelteceksin? Hukuk ne olacak? Parayı nereden bulacaksın? İşsizliği nasıl çözeceksin? Yıllardır yapılan servet transferini nasıl durduracak ve enflasyona ezdirilen kitlelere çözüm önerin nedir? Laiklik ve eğitim konusundaki düşünceleriniz nedir? Sağlıktaki önerileriniz nedir? Açık net şekilde neden anlatmıyorsunuz? Tüm bunların çözümünün mihenk taşı da ERKEN SEÇİMDİR, neden söylemiyorsunuz?

Kitleler, senin peşinden yürüyebilmek için, hangi umutla sana bağlanmalı? Plan ve projelerinle, ekonomik programlarınla iktidarı dut ağacı gibi sallaman gerekirken, sen hala iktidarla özdeşleşen kareli ekose ceketi giyerek, kitlelere umut olmaya çalışıyorsun. Fakat umudu söndürdüğünüzün farkında değilsiniz. Uyuz kaşıyarak muhalefetlik olmaz. Kitleleri uyuşturan değil, ayağa kaldıran programlar üretmek zorundasınız.

Bu iktidarı sallamak için sahi neyi bekliyorsunuz? Yönetemedikleri ortada değil mi? Ekonomi batmış, işsizlik dorukta, halk aç, sefil, mülteci besliyoruz. Hukuk yok, Anayasa tanınmıyor. Zamlar yağmur gibi, halk canından bezmiş. Yolsuzlukların hesabı sorulamıyor. Ülke şirket gibi yönetiliyor. Sokak hayvanlarına katliam yasaları çıkıyor. Zaten halk desteğini muhalefet arkasına almış. İktidarı sallamak için sahi başka ne gerekiyor. “Erken seçim” sloganı ile üflesen, meydanları ayağa kaldırsan uçacaklar.

Onlarca televizyon, haber, yorum izliyorum. Onlarca gazeteyi bir şekilde takip ediyorum. CHP iktidar olsa kitlelere ne verecek, ne yapacak ben bilmiyorum. Bilen varsa beri gelsin. İktidarın notunu halk verdi, yüzde 18. Siz ne yapacağınızı, plan, program ve projelerinizi anlatın halka. Halk bilsin ki siz gelince neler değişecek?

Edilgen bir muhalefet değil, halkın kaderinde rol oynayan, iktidara yürüyen, etken bir muhalefet olduğunu her fırsatta göstermen gerekmiyor mu?

Eyyy muhalefet sahi siz ne yapıyorsunuz?