Kılavuzunu yanımıza almadan geldiğimiz şu hayatta, çoğumuz stratejiyi savaş bittikten sonra öğreniyoruz! Bu yüzden hayat oyununda bildiklerimiz yaşadıklarımıza yetmiyor. Haritasız arazide, ters dönmüş kaplumbağa gibi şaşkın bir halde debelenip duruyoruz. Böyle durumlarda belki de en akılcı çözüm dünya sınıfının en çalışkan ve en başarılı çocuklarının sınav kağıtlarına bir göz atmak!
(Hayat Bilgesi kitabı, Mümin Sekman)
KRISTOF KOLOMB (1450-1506) (KÂŞİF)
1490 yılında Kristof Kolomb, Hint adalarına yeni ve daha kısa yol bulma planını İspanya Kraliçesi İsabella ve Kral Ferdinant’a sunar. Kraliyet bu etkileyici planın incelenmesi için bir komite kurar. Coğrafya uzmanları ve bilim adamlarından oluşan komite Kolomb’un planlarını inceler ve “Olanaksız” kararı verirler.
Yaptığı hesaplara ve elde ettiği bilgilere güvenen Kolomb Kraliçe ve Kral’ı ikna ederek yolculuk için mali desteği sağlar.
En kısa sürede Nina, Pinta ve Santa Maria gemileriyle yola çıkan Kolomb, ulaşılması imkânsız olarak görülen yeni topraklara ayak basarak o güne kadar düz olduğu düşünülen dünyayı birden yuvarlak hale getirmeyi başarır. Hint adalarına ulaştığı sanılan Kolomb farkında olmadan Amerika’yı keşfetmiştir.
BENJAMIN DISRAELLI (İNGİLTERE BAŞBAKANI) (1804-1881)
Benjamin Disraelli, İngiliz parlamentosunda milletvekili olarak ilk konuşmasını yapmak için kürsüye çıktığında dinlenmediği gibi ıslıklandı, yuhalandı ve konuşmasını bitiremeden yerine oturmak zorunda kaldı.
Fakat yerine geçerken şunları söyledi. “Pekalâ, sözümü burada kesiyorum; ama ileride beni dinleyeceğiniz zaman da gelecektir.
Disraelli, çok geçmeden aynı kürsüye İngiltere Başbakan’ı olarak çıkmayı başardı.
WALT DISNEY (DISNEYLAND’IN KURUCUSU) (1901-1966)
Walt Disney, farelerin cirit attığı bir garajda “Miki Fare” adlı ünlü kahramanını çizip şöhreti yakalayıncaya kadar onlarca işten ret cevabı almıştı. Hatta Amerikan’ın Kansas City kentinde bir gazetenin editörü, onda zerre kadar bile resim kabiliyetinin olmadığını söylemişti. Ayrıca, Disneyland’ı kurmadan önce birkaç defa iflas etmişti.
Kardeşi Roy Disney ile Walt Disney şirketini kurdu ve şirketi dünyanın en ünlü film yapımcılarından birisi olarak kırk milyar dolarlık medya devi haline gelmiştir. Bugün dünyaca meşhur Disneyland’ı günde on binlerce çocuk ve insan ziyaret ediyor.
Walt Disney dünyada ilk defa 22 Oscar ödülü kazanan müthiş bir dehadır.
THOMOS ALVA EDISON (AMPULÜ İCAT EDEN ADAM 1847-1932)
İlkokul öğretmeni, ailesinin başarısız olduğu gerekçesiyle okuldan aldığı öğrencisi Edison için, “ O beyinsiz bir çocuk ve hiçbir işte başarılı olamaz” demişti.
Daha sonraki yıllarda Edison, yaptığı kimyasal deneylerden birinin patlaması sonucu telgraf ofisindeki işinden kovulmuştu.
Asla pes etmeyen Edison, yaptığı buluşlar sayesinde bir süre sonra “Menlo Parkı Sihirbazı” olarak anılmaya başlamıştı. Edison elektrik ampulü başta olmak üzere insanlığın hayatını kolaylaştıran icatları nedeniyle tarih boyunca unutulmayacak bilim adamları listesine adını yazdırmayı başardı.
STEPHEN HAWKING ( İNGİLİZ EVRENBİLİMCİ- 1942)
Dünyaca meşhur teorik fizikçi, evrenbilimci, yazar. IQ (zeka seviyesi) 160 olduğu söyleniyor. 1942 yılında Oxfort’da doğdu. Genç yaşta kendisine “Einstain” lakabı takıldı.
21 yaşında tüm sinir sistemini felç eden ama sadece beyne zarar vermeyen ALS hastalığına yakalandı. Tamamen felç oldu. Depresyona girdi. Konuşamadı. Hayata küsmedi. Kendisi için özel geliştirilmiş bir makineyle iletişim kuruldu. Teoremleriyle fizik dünyasında çığır açtı. Evrenbilimi halka sevdirdi.
SEVGİLİ ÖĞRENCİM TALAT AYDİLEK
Öğretmenlik Peygamberlik mesleğidir. Topu topu dokuz sene tarih öğretmenliği yaptım ama sanki bin yıl yaşamış gibi doyumsuz anılar ve mutluluklar biriktirdim.
Serik lisesinden Manavgat Taşağıl’lı sevgili öğrencim FKB öğretmeni Talat Aydilek, İzmir
İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğü yaparken Konak meydanında “Türkiye Okuyor” kampanyasında on binlerce öğrenci ve insanın kitap okumasına vesile olmuş.
Her sabah Facebook’ta bir kelebek resmi eşliğinde güzel sözlerle hayatımıza dokunur Talat. Bu sabah Aşık Veysel’in “Günaydın, her sabah aklımdan geçiyorsun, insan bir selam verir.” sözünü paylaşmış. Ben de Aşık Veysel üstadın çok sevdiğim bir dörtlüğüyle sevgili öğrencim Talat Aydilek’i selamlıyorum.
Aslıma karışıp, toprak olunca, / Çiçek olup mezarımı süslerim,
Dağlar yeşil giyer bulutlar ağlar / Gökyüzünde dalgalanır seslerim…