Öncelikle, merkez üssü Kahramanmaraş olan, başta Adana, Gaziantep, Kilis, Hatay, Diyarbakır, Osmaniye, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere birçok ilimizde hissedilen ve ülkemizi yasa boğan depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı, yaralılarımıza ise acil şifalar diliyorum. Nasıl ki, sevinçler paylaşıldıkça çoğalıyorsa, üzüntüler de paylaşıldıkça azalır. Devletimiz ve yüce Türk milleti depremzede vatandaşlarımız için ne gerekiyorsa yapıyor, yapacaktır da. Lütfen, herkes elinden gelen desteği versin. Rabbim, daha beterinden korusun.

***

Şampiyonluk mücadelesi veren Çorum FK, durgun başladığı ikinci yarının son iki maçında adeta coştu. Nazilli Belediye’ye 4, Bursaspor’a 3 atarak, son iki haftada 7 gol buldu. Bu tablo, bir nevi forvet transferinin “şart” olmadığını da bir kez daha gösterdi. Daha önce de söyledim, yine ifade ediyorum, bu kadro gol sorunu “ya-şa-maz.”

Maça gelecek olursak… Bursa gibi zorlu bir deplasmanda, ilk 15 dakikada öyle bir başlangıç yaptı ki Çorum FK, 3 tane net gol çıkarttı Bursaspor kalecisi Deniz Aydın. Bu pozisyonlardan biri gol olsa, tarihi bir skor ortaya çıkabilirdi.

Maçın genelinde, bu sezon ilk kez kararlı, istekli ve güçlü bir oyun gördüm. İlk yarı golsüz bitse de, golün geleceği o kadar belliydi ki, takımda da panik ve endişe havası yoktu. Kararlı ve istekli oyun, 54’te Selim Ilgaz’ın golünü, ardından da 68 ve 73’te Suat Kaya’nın gollerini beraberinde getirdi. Bu arada, Suat Kaya’nın aynı zamanda arka direkte çok iyi bir iş bitirici olduğunu da bir kez daha gördük.

Akan oyunda rakibine pozisyon vermeyen Çorum FK, duran toplarda kalesinde iki büyük tehlike yaşadı. Dikkat! Birinde kaleci Ali, Kubilay’ın karşı karşıya pozisyonunda gole izin vermezken, diğerinde Ertuğrul’un vuruşunda top direkten döndü.

Netice itibariyle, Çorum FK 3 puanı 3-0 gibi net bir skorla alırken, şampiyonluğun en güçlü adayı olduğunun mesajını da çok net bir şekilde verdi. Nazilli ve ardından Bursaspor galibiyetleri ile kendini bulan Çorum FK, rüzgârı arkasına aldı. Bu farklı galibiyetler müthiş bir moral motivasyon kaynağı oldu. Kazanma alışkanlığının da pekişmesiyle şampiyonluk kaçınılmaz olacaktır.

Tüm bunlar, şehirden taraftar ve basın desteği dışında hiçbir destek olmamasına rağmen elde edilen başarılar. Yayıncı kuruluşun maçı anlatan spikerinin Çorum FK için söyledikleri bile insanın tüylerini diken diken ederken, birçok kafanın hala kuma gömülü olması üzücü tabii. Ama her şeye rağmen, bu takım şampiyon olacak, bunu unutmayın.

Süper Lig’in beşinci şampiyonu Bursaspor’un içerisinde bulunduğu durum, tüm kulüpler için ibretlik bir örnek aslında. Yeniden ayağa kalkma mücadelesi veriyorlar. Bursa, bir spor kenti, bu sıkıntılı dönemi atlatacaklardır elbette. 3-0 yenilmelerine rağmen hiçbir taşkınlık olmadı. Çorum FK taraftarları ile karşılıklı jest niteliğindeki tezahüratları, Çorum FK taraftarlarının “Bursa büyüktür, büyük kalacak” diye bağırmaları spor adına, sportmenlik adına güzel şeylerdi. Keşke her maç böyle dostane geçse. Sporun sevgi, dostluk, barış ve kardeşlik olduğu unutulmasa. İşte o zaman tam anlamıyla spor kültürlü bir ülke oluruz.