Geçen hafta İstanbul Sarıyer Ayazağa’da bulunan Volkswagen Arena’da dünyaca ünlü piyano sanatçımız Fazıl Say’ın piyanosu eşliğinde, Genco Erkal’dan Nazım Hikmet şiirlerini ve Serenat Bağcan’ın güzel sesiyle Fazıl Say bestelerini dinledik.
Avrupa’nın en iyi akustiğine, Türkiye’nin en gelişmiş altyapısına sahip canlı konser ve etkinlik mekânı Volkswagen Arena, 2014 yılından bugüne, “tek amaçlı – çok kullanışlı” tanımıyla farklı kapasite ve içeriklerde, birbirinden güzel canlı etkinliklere ev sahipliği yapıyormuş.
Yaklaşık beş bin kişinin ayakta alkışladığı sanatçılar bizlere tarihi bir gece yaşattı.
Asıl sorun beş bin kişinin aynı anda cadde ve sokaklara hücum etmesiyle başladı.
Saatlerce ne bir Belediye otobüsü, ne de bir taksi bulabildik, sanat keyfimiz bir anda yok oldu. Koskoca İstanbul Belediyesi ve Volkswagen Arena işleticisi şirket nasıl böyle bir aymazlık içinde, beş bin kişinin saatlerce cadde ve sokaklarda korkunç bir izdihama sebep olabileceklerini düşünemediler, hiçbir anlam veremedim.
Maalesef hiçbir şeyi doğru dürüst yapamıyoruz, mutlaka bir şeyleri eksik yaşatılıyoruz.
UŞŞAK MAKAMI
Uşşak, aşıklar demektir. 17. yüzyılda ortaya çıkan Uşşak makamı çok sevilmiş ve
bu makamdan çok güzel, sanatlı ve klasik eserler bestelenmiştir.
Klasik Türk müziğinde Saba makamından sonra en çok sevdiğim makam Uşşak ve Hüseyni makamıdır. Genç yaşında ölen Şevki Bey (1860-1891) en çok Uşşak makamında şarkılar bestelemiştir. Şimdi sözün bittiği yere geldik.
TRT Nağme’de, sazlar Tatyos Efendi’nin Uşşak peşrevini çalıyor.
Sözleri Kâzım Ömer beye, bestesi Lem’i Atlı’ya ait Uşşak şarkıyla Uşşak faslımız başlıyor.
Günler geçiyor gönlümün ezvâkı tükendi, (Ezvak=Zevkler)
Sustum da, hazin ruhumun feryadı tükendi.
Bilmem ki, gönül sen ne idin, sende ne vardı?
Ömrüm bitiyor aşkımın ilhamı tükendi..
Sözleri Hüseyin Yurdabak, bestesi Semahat Özdenses’e ait Uşşak şarkıyı çok severim;
Her mevsim içimden gelir geçersin, / Sen vefasız yolcu kalbim viran edersin..
Merhaba demeden elveda dersin, / Sen vefasız yolcu kalbim viran edersin..
Sözleri Ahmet Cengizoğlu’na bestesi Semahat Özdenses’e ait Uşşak şarkı da güzeldir.
Akşam oldu hüzünlendim ben yine / Hasret kaldım gözlerinin rengine,
Gel mehtabım, gel sevgilim gel yine / Hasret kaldım gözlerinin rengine…
Uşşak makamının şaheseri olan bu iki güzel şarkının bestekârı rahmetli Semahat Özdenses’i Kadıköy Evlendirme Dairesinde verdiğimiz bir konserde sahneye alıp
bu şarkıları koroyla beraber söylemiştik.
Semahat hanım bir ara mikrofonu elimden alarak seyircilere ve protokolde oturan Bülent Ersoy’a bakarak “Sevgili müzikseverler, mesele şarkı söylemek değil, ölümsüz besteler yaparak sanat dünyasında unutulmazlar arasına katılabilmektir.” dedi. Semahat hanımı ilgiyle dinleyen Bülent Ersoy, ayağa kalkarak Semahat hanımı coşkuyla alkışlamıştı.
Ben de sözleri Ahmet Kaçar’a, bestesi Şükrü Tunar’a ait çok sevdiğim şu güzel Uşşak şarkıyı bir konserde solo yapmıştım.
Anar ömrünce gönül giden sevgilileri,
Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri,
Gözüm yollarda kaldı bunca yıllardan beri,
Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri…
Hacı Karabet Efendinin nefis bir Uşşak şarkısıyla uşşak faslımız ona eriyor.
Kaldı ateşler içinde yine sevdalı serim, (Ser=Baş)
Nereden gördü seni kahrolası didelerim? (Dide=Göz)
Görsem azar-ü sitem, görmesem artar kederim,
Nereden gördü seni kahrolası didelerim?
Çok sevdiğim bir Saba şarkıyla yeni yılınızı kutlar, selam, sevgi ve saygılar sunarım.
Düş ben gibi bir aşka sadakat ne imiş gör,
Vuslat demi bekler iken o firkat ne imiş gör, (Vuslat= Kavuşmak, Firkat= Ayrılık)
Yok yok güzelim, düşme sakın öyle bir belaya,
Gel kalbime gir, orda felaket ne imiş gör…
28 Aralık 2022