Kapı komşumuz Suriye’nin başına gelenler,  beklenen sonuçları doğuracak mı?

Görünen o ki, koskoca bir devletin diktatoryal yönetimi sona erdi, eli kanlı diktatörü ise Rusya’ya kaçtı.

Halkı ise, menşei ve  “seceresi” tartışılan HTŞ adlı tarikat lideri Colani yönetiminde, yeni bir dönemece girdi.

Soru şu:

Suriye bundan sonra Batı’ya mı yönelecek, Doğu’ya mı?

Bu ülke için kuzey güney yok artık.

Ya, yine diktatörlük, ya da demokrasi denemesi…

Ya da “ortaya karışık” yeni devletçiklerin mantar gibi çoğalması.

Çünkü coğrafya buna uygun.

Aslında komşumuzun geleceğinin tartışılması için erken…

Bu noktaya nasıl gelindi ve Türkiye nerede duruyor bu daha önemli…

Gelelim bir başka önemli ve düşündürücü soruna…

Sayın Erdoğan’ın 12 yıl önce kafasına koyduğu ama yerine getiremediği Emevi Camiinde kılamadığı Cuma namazına?

Gözümüz gibi baktığımız gizli servisimiz MİT’in başındaki  sayın İbrahim Kalın’ın, zırhlı bir araçla Emevi Camiine götürülüşüne odaklanalım bir an..

Bindiği zırhlı aracın direksiyonunda  HTŞ Lideri Muhammed Colani var.

Colani kim?

Türkiye’nin terörist listesinde hala yer alan bir terörist başı.

Sayın Kalın’ın HTŞ Liderinin yönetimindeki zırhlı bir araçla gittiği Emevi’de “şükür namazı” kılmasının nedeni hala anlaşılmış gibi değil.

Kalın, MİT başkanı…

Gizli servisimizin, milli istihbaratımızın başı yani…

ABD’nin CIA’sı gibi…

Rus’ların KGB’si.

İngiliz’lerin MI6’sı..

Ya da Fransız’ların DGSE’si…

Alman’ların BND’si gibi

İsrail’in MOSSAD’ını ise asla unutmayalım…

Sizler hiç CİA Başkanını kilisede ibadet ederken gördünüz mü?

Ya da, Mossad Başkanı’nın Sinagog veya Havra’da ibadetine tanıklık ettiniz mi?

Peki, 12 günde koskoca ülke olan Suriye’yi işgal eden yeni ve geçici terörist başının direksiyonundaki araçla,  sayın Kalın’ın Emevi Camii’ne gidişi sizlere tuhaf gelmiyor mu?

Bu ikilinin aynı fotoğraf karesinde yer alması anlaşılır gibi mi sizce?

Açıkça söylemek gerekirse, çok yadırganacak ve ders alınacak bir tablo var ortada.

Ben 60 yıldır gazetecilik yapıyorum, hiç böylesine rastlamadım.

Gözümden kaçmış olabilir.

Dikkatimi çekmemiş olabilir.

Hafızamın beni yanıltmış olmasını isterim…

Hani, emekli olduktan sonra anılarını kitaplaştıran nice gizli servis başkanı ve elemanları oldu ama hiç birinin görevdeyken ve dini vecibelerini yerine getirirken kameralara alınmış görüntülerine rastlamış değilim.

Bir terörist ile gizli servis sorumlusunu aynı karede görmüş  de değilim.

Tek istisnası var…

Belgesel filmler hariç…

Özellikle, Amerikan yapımı dizi filmler dışında…