Kaosla boğuşan ve ikinci yarının ilk iki maçını kaybeden Çorum FK için Turgutluspor maçı bir nevi “kader” niteliği taşıyordu. Alınan farklı galibiyet “ilaç” gibi geldi.
Sakat ve cezalı oyuncuların bazılarının dönmesiyle, Ergene Velimeşespor maçına göre daha alternatifli bir kadroyla sahadaydı Çorum FK. Mehmet Gürkan ve Batuhan’ın kulübede oturduğu maçta, forvet hattında Mehmet Akyüz vardı. Sarı kart cezası biten Serkan’ın dönmesiyle, savunma hattı mevcut şartlara göre ideale yakın haliyle sahadaydı.
Merkez orta sahada, Muhsin-Murat ikilisi kusursuza yakın oynadı. Burak, geldiğinden beri en iyi oyunlarından birini ortaya koydu. Recep Türköz, Umut’u hiç aratmadı, hatta daha iyiydi diyebilirim.
İleride, Mehmet Akyüz tam bir santrfor portresi çizdi. Bu performansta bir golcü sezon başında kadroda olsaydı, hem Çorum FK daha iyi bir konumda olurdu, hem de bu kaos ortamı olmazdı diye düşünüyorum.
Turgutlu maçını, ilk 60 dakika ve son yarım saat olmak üzere iki farklı bölüm olarak değerlendirmek lazım.
İlk bölümde; kadro kalitesinin hakkını veren bir Çorum FK vardı sahada. Rakip kale ve savunmanın da bireysel hatalarının ön plana çıktığı bu bölümde, ilk yarının sonlarına doğru goller peş peşe geldi ve Çorum FK soyunma odasına 3-0’lık üstünlükle gitti.
Mehmet Akyüz’ün etkileyici performansı ve attığı şık goller devreye damga vurdu. Hele, 43.dakikada attığı gol öncesinde Serkan’a verdiği pas ve ceza sahasına yaptığı koşu, sonrasındaki şık kafa vuruşu harikaydı. Bu gol, tam ders olarak gösterilebilecek nitelikte bence.
Devrenin aksayan tek oyuncusu bence attığı gole rağmen Halil İbrahim’di. Ama o da, golleriyle durumu kurtardı diyebiliriz.
İkinci yarıya da etkili başlayan Çorum FK, 48’de Muhsin’le harika bir gol buldu. 3 dakika sonra Halil İbrahim’in golüyle skor 5-0 oldu.
Gelelim son yarım saatteki bölüme; Recep Türköz ve Mehmet Akyüz’ün oyundan alınıp, Batuhan Er ve Mehmet Gürkan’ın oyuna girmesiyle, takım eski kimliğine büründü. İzleyenleri yoran, seyir zevki olmayan bir futbol vardı sahada. Ancak, bu bölümde de, altyapıdan çıkan ve 40 yıllık profesyonel gibi oynayan Mustafa Eren Damar’ın akıl dolu oyunu ile teselli bulduk.
Aferin Mustafa Eren. Aynı ciddiyetle devam et. Daha yolun başındasın. Sakın, “Oldum” deme. Yoksa dediğin gün, bittiğin gün olur. Bunun nice örnekleri mevcut.
Çorum FK, son yarım saatinde bir şey üretmediği maçı 5-1 gibi farklı bir skorla kazanarak, ilaç gibi bir galibiyet aldı. Tabi, bu durumda insan şunu sormadan edemiyor: Diyarbakır’da, Ergene maçında neredeydiniz? Hele, lider Sakaryaspor’un son iki haftada yenilmesi, bizi keşkelere yönlendiriyor ancak yapacak da fazla bir şey yok.
Yeni transferlerden Recep Türköz’ü, Çorum FK formasıyla ilk kez izledik. Açıkçası, beğendim. Topu alışı, verişi, driplingleri ve oyun zekâsı üst seviyede. İlk maçında bende olumlu bir kanaat bıraktı. Oyundan erken alındığını düşünüyorum.
Sefa Akın Başıbüyük, sezon başındaki planlamada, beşinci stoperdi. Yılmadan çalıştı, pes etmedi ve bugün takımın en önemli oyuncularından biri durumunda. Azminin meyvelerini topluyor. Bravo!
Bundan sonra ne olur, henüz tam olarak kestiremiyorum. Turgutlu maçında ağzımıza bir parmak bal çaldılar ama devamı gelir mi, gelmez mi, bekleyip göreceğiz.
Tabii, kimler gider, kimler gelir, o da önemli. Transfer dönemi bitmeden net bir şey söylemek doğru olmaz.
Bir paragraf da Mehmet Gürkan’a açmak istiyorum. Çorum FK’da kaptanlık yapmak bir onurdur, herkese nasip olmaz. O bandı takmak zül geliyorsa, formayı da giymeyeceksin, durmayacaksın da burada! Eğer varsa bir kırgınlığın, kızgınlığın, mesaj vermeye çalışıyorsan, futbolunla, atacağın gollerle yapacaksın bunu. Çocuk gibi trip atarak değil.
Ha, hakkında yazılanlar, konuşulanlarla ilgili kırgınlığı var mıdır Mehmet Gürkan’ın? Olabilir. Bunun sorumlusu da, kulübü yönetenlerdir. Zor zamanlarda kafasını kuma gömüp, üç maymunu oynayan Sportif Direktör Yakup Ateş’tir. Trip atacağın yerde, “neden doğru bilgilendirmeyi yapmıyorsunuz?” diye Yakup Ateş’e soracaksın.
Tabii, play-off hesapları yapan bir takımın kaptanlarının henüz belli olmaması da ayrı bir konu.
Ergene Velimeşe maçında takımlarını yalnız bırakan taraftarların, Turgutlu galibiyetindeki payı göz ardı edilemez. İyi niyetle destek verdiler. Ancak, taraftar sayısı yine beklediğimin altındaydı.
Fatih Özcan ve Mustafa Şeker istifa edeli 1 ayı geçti. Ancak, kimsenin kılı kıpırdamıyor. Protokol tribünü yine bomboştu. Kulüp tamamen kaderine terk edilmiş durumda. Bu kadar da olmaz!
Vali, milletvekilleri, Belediye Başkanı ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin artık bu işe el atmaları lazım. Neticede, bu kulüp Çorum’un profesyonel liglerdeki tek takımı ve şehrin en büyük marka değeridir. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Çevre illere bakmak yeterli. Misal; Amasyaspor, amatöre düştü. Her sene milyonlar harcamasına rağmen bir türlü çıkamıyor. Bu perspektiften bakacak olursak, elimizdekinin kıymetini bilmek ve aynı duruma düşmemek için gerekli adımları bir an evvel atmak lazım.