Türk basketbol tarihine damgasını vurmuş kulüplerden biri olan Banvit Basketbol Kulübü, yalnızca sportif başarılarıyla değil, aynı zamanda İzmir dışında bir Anadolu şehrinde basketbol kültürünü kökleştirmesiyle de önemlidir.

Banvit’in basketbol hikâyesi Banvit A.Ş. (Banvit Tavukçuluk A.Ş.) çalışanlarının kurduğu bir fabrika takımıyla başlar. Amaç, şirket çalışanlarının spora yönelmesini ve sosyal bir etkinlik içinde bulunmasını sağlamaktır. Ancak kısa sürede basketbolun hem Bandırma halkı hem de gençler arasında ilgi gördüğü fark edilir.

Bu ilgi üzerine 1994 yılında takım kurumsal bir kimlik kazanır ve Banvit Spor Kulübü adıyla resmi olarak faaliyetlerine başlar. Bandırma gibi küçük bir Anadolu şehrinde profesyonel düzeyde bir basketbol organizasyonu kurmak, o dönem için oldukça cesur bir girişimdir.

ALT YAPIYA VERİLEN ÖNEM

Kulübün en dikkat çekici yönlerinden biri, daha kuruluş aşamasında altyapıya büyük yatırım yapması olur. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyük şehirlerin dışında kalan Bandırma’da, genç sporcular için modern bir basketbol ekolü oluşturulur. Nitekim ilerleyen yıllarda Banvit altyapısından yetişen Alperen Şengün, Şehmus Hazer, Sadık Emir Kabaca, Furkan Haltalı, Rıdvan Öncel, Erkan Yılmaz gibi birçok oyuncu, Türkiye ve dünya basketbolunun önemli isimleri arasına girer.

LİGLERDE YÜKSELİŞ VE SPORTİF BAŞARILAR

Banvit, amatör liglerdeki başlangıcının ardından 2001–2002 sezonunda Türkiye Basketbol Ligi’ne yükselir. Kulübün ulusal başarıları, 2000’li yılların ortasından itibaren artar. Banvit, Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupasında final oynayarak dikkat çeker. Avrupa kupalarına katılmaya başlar ve Bandırma’yı uluslararası arenada temsil eder. 2016–2017 sezonunda Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde final oynayarak, adını basketbol tarihine altın harflerle yazdırır.

Banvit Basketbol Kulübü, uzun yıllar Banvit A.Ş.’nin sponsorluğunda faaliyet gösterir. Ancak 2019 yılında şirketin el değiştirmesiyle kulüp yeni sponsor arayışına girmek zorunda kalır. Sonrasında kulübün ismi Teksüt Bandırma BK olarak değişir.

Kulüp, bir süre daha mücadele etmesine rağmen yaşadığı finansal sorunlar ve pandemi döneminin olumsuz etkileri nedeniyle 2020 yılında profesyonel faaliyetlerini sonlandırmak zorunda kalır.

Banvit’in genç oyuncularına Beşiktaş Kulübü kapılarını açar. Alperen Şengün, Şehmus Hazer, Ercan Osmani, Rıdvan Öncel gibi oyuncular bundan sonra Beşiktaş forması giymeye başlarlar.

Banvit altyapısının ve profesyonel oyuncularının milli takıma kazandırdığı katkılar, 2025 EuroCup finallerinde daha iyi görülmüştür.

Banvit Basketbol Kulübü, yalnızca bir spor kulübü değil, aynı zamanda Anadolu’da sporun örgütlenmesi, gençlerin eğitimi ve uluslararası başarıların mümkün olabileceğinin bir kanıtıdır. Bugün profesyonel olarak varlığını sürdüremese de yetiştirdiği oyuncular ve bıraktığı kültürel mirasla Türk basketbolunda unutulmaz bir iz bırakmıştır.

Banvit Basketbol'un kapanması, Türkiye'nin sadece bir spor kulübünü değil, aynı zamanda yıllarca süren bir sosyal sorumluluk ve spor kültürü mirasını da kaybettiğini sembolize etmektedir.

Yaşanan bu gelişmeler yerel şirketlerin uluslararası sermayenin eline geçmesinin, sadece ticari değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel alanlarda da ne gibi kayıplara yol açabileceğini acı bir göstergesidir. Yerel markaların ve onların toplumla kurduğu bağların ne kadar değerli olduğunu ve bu bağların kopmasının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini acı bir şekilde hatırlatmaktadır. Yerel şirketlerin el değiştirmesi süreçlerinin sadece finansal tablolar üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini, aynı zamanda topluma olan katkılarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Banvit, Anadolu’nun bir küçük şehrinde spor kültürünün nasıl yeşerebileceğini, gençlerin nasıl desteklenebileceğini ve bir topluluğun spor etrafında nasıl birleşebileceğini göstermiştir. Banvit Basketbol Kulübü, Türk basketbol tarihinde bir başarı hikâyesi olmanın ötesinde, hayal ve azimle nelerin mümkün olabileceğinin de bir sembolüdür. Tıpkı Bandırma Füze Kulübünün yaptıkları gibi.

ÇORUM’DA BASKETBOL

2001 yılında Türkiye’nin Avrupa Şampiyonasında ikinci olması Basketbol Federasyonunu harekete geçirir. Türkiye Basketbol Federasyonu 2002 yılından itibaren alt yapıya oyuncu yetiştirmek amacıyla 12 Dev Adam Projesini başlatır.

Çorum’da da bu işe gönül veren basketbol antrenörlerinden Yaşar Yılmaz, Murat Çalışkan, Abdurrahman Türker ve Murat Saat 12 Dev Adam Projesini uygulamaya koyarlar ve devamında Çorum Basketbol İhtisas Kulübünü kurarlar. Çorum’da 12 Dev Adam Projesinde başarılı olanlar Çorum Basketbol İhtisas Kulübüne geçerek amatör lisansları çıkarılır. Bir avuç gönüllü ile başlatılan proje Çorum’da çok etkili olur. Binlerce basketbola gönül veren çocuklar 12 Dev Adam öğrencisi olurlar ilk basketbol eğitimlerini burada alırlar.

Bu öğrencilerden Uğur Dokuyan ve Onur Altınok TofaşSpor’a transfer olurlar. Uğur Dokuyan Yıldız, Genç ve Ümit Milli olarak 150 maça çıkar. Nazlıcan Ölçek Antalya Kolejine eğitim bursu ile transfer olur ve Yıldız, Genç ve Ümit branşlarında 50 kez milli olur. Orhan Yaman eğitim bursu karşılığında Banvit alt yapısına, Erman Sürek Daçka’ya eğitim bursu karşılığında transfer olurlar.

Banvit gibi Yaşar Yılmaz, Murat Çalışkan, Abdurrahman Türker ve Murat Saat hocaların hiçbir yerden destek almadan Çorum’da başlattığı basketbol eğitimleri Anadolu’nun bir küçük şehrinde spor kültürünün nasıl yeşerebileceğini, gençlerin nasıl desteklenebileceğini ve bir topluluğun spor etrafında nasıl birleşebileceğini göstermesi açısından çok ama çok değerlidir.