Yol kenarı kahvelerinden (cafe demiyorum) birinde gençlerle sohbet ediyoruz. Konu ise, insanların kendilerinin hiçbir fikir üretmeden başkalarının söylediklerinin doğruluğuna körü körüne inanmaları.

Ben, Aziz NESİN’in “Türk halkının %60’ı aptaldır.” sözünün zekâya değil, buna vurgu yaptığını ve okumayan insanın fikir de üretemeyeceğini söyleyince, gençlerden biri hemen “Ama hocam, o bir ateist.” dedi. Şaşkınlıkla bunun konuyla ne ilgisi olduğunu sorgulayınca da “Müslüman olmayan insanın sözüne de itibar edilmemesi gerektiği şeklinde bir şeyler mırıldandı. Ben de konunun üzerine giderek: “ O zaman Müslüman olmayan insanların ürettiği fikirlerin hayata geçirilmesiyle yapılan teknolojik buluşların da kullanılmaması gerekir.” diyerek delikanlının elindeki telefonu gösterdim: “Bu da Müslüman olmayanların beyinlerinden doğan fikirlerle üretilen bir buluş. Onu neden kullanıyorsun?”

Atalarımız, “Kapı danasından öküz olmaz.” derken galiba buna vurgu yapmışlar. Ne yazık ki insanlarımız kendi içinde yetişen değerleri yukarıdaki örnekte olduğu gibi o değerle hiçbir ilgisi olmayan bambaşka sınıflandırmalara sokup değersizleştirmeye çalışıyor. Mustafa Kemal’e “içki içiyor” damgası vurup bu ülke için yaptıklarını görmezden gelenler, Ziya Gökalp’e Türkçü olduğu için faşist, Nazım Hikmet’e “komünist” diyerek o güzelim dizelerinin okunmasına bile tepki gösterenler hep aynı mantığın davranışları değil mi?

Olayı kişilerden alıp tüm değerlere uyguladığımızda da aynı şeylere şahit oluyoruz. Örneğin, tatile ya da geziye gittiğimizde, o yörenin tarihi, turistik, doğal, vb. her şeyini ve her yerini didik didik edip görmek istiyoruz. Öyle ki, harabeye dönüp üst üste iki taşı kalmış yeri bile görmek için kilometrelerce yol kat ediyoruz ama burnumuzun dibindeki Hattuşaş, Alacahöyük, Boğazkale, Şapinuva, İskilip kaya mezarları, Obruk barajı, Kargı yaylaları, vb. yerleri gören Çorumlu oranı sadece %15. (NOT: Bu oran, Alacahöyük’ü gören Çorumlular için yapılan bir anket sonucu ortaya çıkan rakamdır.)

Aktif öğretmenliğe devam ettiğim dönemde, sınıfta bu konuyu işlerken, “Alacahöyük ve Boğazkale’yi kimler gördü.” diye sorunca, 36 kişilik sınıftan 7-8 parmak kalktı. Soruyu daha da özelleştirerek, “Şimdi de bu yerleri okul ya da başka bir gezi ile değil de ailesiyle birlikte özel olarak gidip görenler parmak kaldırsın.” deyince, parmak sayısı 2’ye düştü. Oysa bu çocukların aileleri en azından pazarları pikniğe giden ya da yazın tatile çıkabilecek yapıdaki kişilerdi.

Bir tarihte Yunanistan’a bağlı Midilli adasını turluyoruz. Rehberimiz bize yarım saat dil döküp hiç görmediğimiz bir doğa harikasına götüreceğini söyleyince doğrusu meraklandım. Gide gide karşımıza çıkardığı neydi biliyor musunuz? Bizim kırsalımızın her yerinde rast gelebileceğimiz elektrik direğinin üzerine yapılmış bir leylek yuvası. Peşinden, 2. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren muhteşem bir görsele götüreceğini söyledi, gene meraklandım. Bu kez de karşımıza bizim meslek yüksekokulu bahçesindeki ya da İskilip’in girişindeki uçağın kopyası çıktı. Almanların düşürülen savaş uçağını betonla sabitleyip bizim gibi alıkların beğenisine sunmuşlar. Daha sonra da tam yarım saat hayatımızda hiç tatmadığımız lezzet olarak tanıtılan kâğıt bardağın yarısına kadar doldurulmuş ve üzerine bir kaşık bal konulmuş yoğurdu belki 50 metrelik kuyruğa girip bekledikten sonra 2.5 Euro’ya kapışa kapışa yedik!

Burada ortaya çıkan gerçek şu: Biz kendi değerlerimizin kıymetini bilmediğimiz gibi tanıtımını yani kaba deyimle satışını da yapamıyoruz. Adam, bizim yapamadığımız bu işi öyle güzel becerip afiyetle yedirdi ki, Aziz NESİN bizi görseydi, inanın o %60’lık oranı daha da yükseltirdi.

DÜŞÜNEN SÖZLER:

•İnsanlar kırmızı bir güle doğru koşarken çoğu zaman ayaklarının altında ezilen kır çiçeklerinden habersizdirler. ANONİM

•Aklın insanı terk etmesine delilik, insanın aklı terk etmesine ise cahillik denir. La EDRÎ

•Aydınların aydınlatamadığı halkı, soytarılar aldatır. Cemil MERİÇ

•Bir delil ile kırk âlimi yendim de, kırk delil ile bir cahili yenemedim. MEVLANA

•Efendiler, sorgulamayan insan cahildir; sorgulatmayan ise zalim. Atatürk

•Değerlerini diğerlerinden ayıramıyorsanız, meğerlerini bir cebinde, keşkelerini öbür cebinde bulacaksın. LA EDRİ

•İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olamadıklarını önemser. KONFÜÇYÜS