RUM ELÇİSİNİN HALİFE HZ. ÖMER’İ ZİYARETİ SIRASINDA ONUN KERAMETLERİNİ GÖRMESİ VE HUSUSTA GELİŞEN OLAYLARIN HİKAYESİ
Mevlana hazretlerinin Mesnevi’sinde anlattığı ilginç olaylardan, hikayelerden birisi de, Hz. Ömer R.A.ın hilafeti zamanında Doğu Roma İmparatorluğu Bizans’ın Büyükelçisinin Medine’ye gelerek, Hz. Ömer’i ziyaret etmesi ilginç olaylara sebep olmuştur.
Mesnevi’nin bu konu ile ilgili beyitlerini açıklayan Tahirül Mevlevi (Şarih-açıklayan) Hazretleri olayları Mesnevi’nin 3. cilt, sayfa 728 ve devamında şöyle anlatıyor;
Konuya geçmeden önce Hz. Ömer hakkında kısa bir bilgi sunmamız gerekir. Öyleyse Hz. Ömer R.A kimdir?
O zaman Dünyanın en büyük devleti Doğu Roma İmparatorluğu’dur. Hıristiyanlık üzerine kurulmuş bir krallıktır. İslamiyet’in doğuşu, Hz. Muhammed S.AV.in peygamberliği, vefatı, sonra Hz. Ebubekir’in halifeliğinden sonra Hz. Ömer R.A. halife oluyor. R.SAV.in terbiyesini almış dini gayreti son derece güçlü, İslami kuralların harfiyen uygulayıcısı. Adalet denince ilk akla gelen dahi bir insandır. Müslüman olması enteresandır. R.S.AV.mi öldürmek üzere yola çıkıyor ve Müslüman olarak dönüyor. Adaleti dillere destan, o kadar ki, devlet işlerini görürken devletin, şahsi işlerini görürken de kendi mumunu yakacak kadar doğru, ok gibi bir insandır. Hz. Ömer’i tam anlatmak gerekseydi, elli senelik bilgi birikimim ile söylüyorum, her biri bin sayfalı on cilt yeterli olmazdı. Müslümanlar arasında adı en çok anılan, cennetle müjdelenen on sahabiden birisidir.
R.A. gerek konuşmalarımızda, gerekse yazılarımızda v R.A.nın hayatından kesitler sunuyoruz. Bu yazımızda da onun züht ve takvası. Allah’a itimadı ve teslimiyeti ve kerametlerini, Rum elçisinin ona hayranlığını, Hz. Ömer’e sorduğu sualleri ve verilen cevapları anlatacak, kıymetli okurlarımıza doğru bilgiler sunacağız.
Miladi 634-635 yıllarında Hz. Ebubekir’den sonra ikinci halife olan Hz. Ömer’in namı o zamanın dünyasında parlayan İslam güneşi ile beraber namı dillere destan olmuş, dünyanın bütün dikkati Arabistan’a çevrilmişti. R.SAV.in biseti, peygamber oluşundan 20-25 sen gibi kısa sayılacak bir zamanda İslamiyet Yemen’den Anadolu, iran, Azerbaycan, Orta Asya’ya doğru hızla yayılıyor. Zulüm altında inleyen milletler, İslam’ın getirdiği demokratik hak ve özgürlüklerden yararlanmak için kavimler, milletler halinde Müslüman oluyor. Despot idareler krallıklar çöküyor. O zaman dünyanın iki numaralı devleti sayılan İran Sasani Hanedanı çöküyor. Yemen’de yüzyıllar boyu saltanat süren Belkısın varisleri siliniyor. Müslümanlık batıya doğru Anadolu’ya kadar genişliyordu. İşte bu durumu gören Kayser Rum (Bizans) İmparatorluğu bu durumu en büyük bir tehlike olarak görüyor. Tedbir açısından çareler arıyordu. Bunlardan birisi 350 bin kişilik bir orduyu General Yorgi komutasında Suudi Arabistan’a, İslam’ı yok edip Aden Körfezi’nden denize dökmek üzere göndermiş, Suriye’nin Yermük mevkiinde Hz. Ömer’in Halit B.Velit komutasındaki 35 bin kişilik ordusuna mağlup olmuş, General Yorgi Müslüman olmuş, ordusu dağılmış ve kendisi de şehit olmuştu. Cenaze namazını bizzat Hz. Halit B.Velid kıldırmıştır. Bu konu General Yorgi başlığı altında evvelki yazımızda anlatılmıştır.
İşte ortam bu iken, Bizans Kayzeri, İstanbul (o zamanki adı ile Konstantinopulos)dan kalabalık bir grupla Hz. Ömer R.A. hazretlerine bir elçi gönderiyor. İki aylık uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra Rum elçisi ve heyeti Medine’ye varıyor ve Hz. Ömer’in sarayını arıyor. İşte bundan sonra sözü Mevlana hazretlerine bırakalım...
Mesnevi Beyit 1389 / Farisi ifadesiyle
Ta Ömer Amed Zi-Kayser Yek Resul
Der Medine Ezbeyaban-i Nügül
Uzun uzadıya çöllerden geçerek Medine’ye Hz. Ömer nezdine –katına- Kayseri Rum tarafından bir elçi gönderildi.
Gaft Kü Kasri Halife Ey Haşem
Ta Men esbü Rahtra Anca Keşem
Yani, elçi-sefir dedi ki, Ey Maiyet efradı. (Aden’den Rumeli’ye kadar memleketlerin kralı) Ömer’in sarayı nerede ki atımı heyetimi oraya çekeyim.
SÜRECEK