Aslında Kur’an’da bize ayetlerle bildirilen bu ve buna benzer ulu Allah’ın gerçek olan adaletine çarptırılan bir çok olaylar vardır. Ebu Leheb bunlardan sadece biridir.

(Ali İmran 137, sh.66) “Yeryüzünü gezin, dolaşın, zalimlerin -yalancı- kaziplerin sonlarının ne hale geldiğini ören yerlerinde görün ve ibret alın” buyuruyor.

Ne gariptir ki insanlar bu acıklı olayların yaşandığı devirlere ait tarihi kalıntıları turistik ve kar amaçlı kullanıyorlar da ibret alıp ıslah olmuyorlar. Örneğin M.Ö. Kızıldeniz’de boğulan Firavun’un cesedi İngiliz British Museum’daki cesedine bakıyorlar ama gerçeği görüp de ibret almıyorlar. Heyhat, müjdeler olsun ibret alanlara, zalim Ebu Leheb ve Zalim Ebu Cehil’in hanımı Ümmi Cemil’in acıklı sonlarını kısaca anlattıktan sonra aynı ailenin oğlu Uteybe B. Ebu Leheb’in sonuna bir bakalım...

UTEYBE B. EBİ LEHEB

Zalim, hain, kafir, cehennemin direği olan Ebi Leheb ve hanımı Ümmi Cemil’in kafir oğludur. Her fırsatta R.SAV. efendimize hakaret eden bir zalimdir. Durumları Kur’an-ı Kerim’in 111. suresi olan Tebbet suresinde bildirilmiştir.

Annesi ile beraber R.SAV.in geçeceği yerlere diken döşer, çukur kazar ve R.SAV.in düşmesini, ızdırap çekmesi için gece gündüz çalışırdı.

Uteybe haini, ailesi ile Hz. Muhammed SAV. efendimize zulmederlerdi. Haklarında Tebbet ya da Ebilebin (elleri kurusun Ebilehebin ve ailesinin) suresinin de yüce Allah’a karşı haşa savaş açtılar. Hiç kimse Ulu Allah cc. hazretleri ile asla savaşamaz. (Yusuf 21. ayet, sh.236)

R.SAV. Kabe’de Kur’an okurken (Necm suresini okuyordu) Uteybe EbuLeheb’in oğlu geldi. R.SAV.ein başına dikildi. R.SAV.e kainatın efendisine hakaret etmeye başladı. Haşa ve kella asla ve asla R.SAV.e “Ey Muhammed SAV. senin rabbini haşa inkar ediyorum. Haydi bana elinden geleni yap” diyerek meydan okuyordu. “Söyle rabbine ha, istediğini yapsın” gibi küfür ehlinin lanetlerin sözlerini söylüyordu. R.SAV.e köpek gibi saldırıyordu. Yüce Allah’ın “Habibim, sevgilim” dediği alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed SAV.e bu hakaretler zalimlere mutlaka bela getirecektir, kafir Uteybe R.SAV. efendimizin kırılası ağzı ile yüzüne tükürdü. R.SAV. sabrediyor, ulu Allah’tan emir gelmeden hareket etmiyordu. Nihayet müsaade olundu, Allah’ın sevgili habibi Muhammed Mustafa Sav. “Ey hain, seni Allah’a havale ediyorum” dedi. Bu andan itibaren bu zalimin kalbine bir korku düştü. Önüne geçen kediden, başında uçan kuştan korkar oldu. Tavuklardan bile korkmaya başladı. Çünkü R.SAV.in azılı düşmanlarının sonlarını görüyordu.

Uteybe zalimi bu korkularını yenmek, unutmak için Şam’a bir ticaret kervanı düzenledi. Yola çıktılar. Havran denilen yerde konakladılar. Uteybe haininin başına dört tane nöbetçi diktiler. Ama Allah daima galiptir. Nöbetçiler ayakta uyuyorlardı. Yere yıkıldılar, derin uykuya daldılar. Kervan yolcuları da uykuya daldılar. Gece yarısı ulu Allah bir aslanı Uteybe kafirine musallat etti. Aslan insanları koklaya koklaya Uteybe’yi buldu. Boğazını sıktı ve vücudunu parça parça etti. Bu olayı gece uyuyan birisi seyretti. Korkusundan sesini çıkaramadı. Sabahleyin olay ortaya çıktı. R.SAV.in bir mucizesi de böylece tahakkuk etti.

Zalim zulmünün belasını ve adalet yerini buldu. Zulüm asla payidar olmaz, zalim asla belasız kalmaz.

(SÜRECEK)