Sevginin fert ve toplum açısından önemi
(Özellikle insan sevgisi)
Çorum Haber Gazetesi’nin 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü nedeni ile 6-14 Şubat 2016 günlerini “Çorum’a Özel Toplumsal Sevgi Haftası” ilan etmesi düşüncesini olumlu-müsbet-isabetli bir karar olarak kabul ediyor, sevginin tüm yıla hatta yıllara yayılmasının gereğine inanıyorum.
Toplumumuzun her zamankinden daha çok muhtaç olduğu sevgi-saygı-hoşgörü, toplumsal barış, birlik ve beraberlik gibi manevi değerlerimize katkıda bulunmak, toplumu bu konuda bilinçlendirmek ve bilgilendirmek, bu kutsal girişimi desteklemek amacı ile sevgi konulu, özellikle dinimizin sevgiye bakışını içeren bir yazı kaleme almak, kıymetli Çorum halkına ve ÇORUM HABER okurlarının yararına ve dikkatine sunmak istedim.
Pek kıymetli okurlarım; Sevgi yüce bir duygudur. Toplumsal kardeşliğin de ana mayasıdır. Bir bina toplumsa, sevgi bu binanın temelidir. Yüce dinimiz; ferdin ve toplumun huzuru, güveni, emniyeti ve mutluluğu için bir çok ahlaki kurallar koymuştur. Bu kurallar toplum tarafından ne oranla onaylanır ve tatbik edilirse, o derecede toplum huzura kavuşur. İşte bu önemli ilkelerden birisi de sevgidir. Sevgi yüce Allah’ın (cc) en büyük sıfatlarından olan Rahman ve Rahiym sıfatlarının bütün canlılara bir yansımasıdır. Nasıl ki ulu Allah, inanan, inanmayan, ibadet eden-etmeyen, itaat eden, isyan eden diye ayırmadan herkese eşit bir şekilde sabah güneşini doğuruyor, herkesi ısıtıyor ve ışıtıyorsa; hava, su, toprak, doğa nimetlerini bizlere sunuyorsa, işte sevgi de insanlara verilmiş ulvi-yüce bir duygudur. Kökü merhamet odaklıdır. Acıma hissidir. Bu bakımdan, insanlar, hayvanlar, hatta ağaçlar, çiçekler sevgiye muhtaçtırlar. Sevgisiz yaşayamazlar. Çiçeklere hırçın ve sert muamele yapılınca, soldukları, pörsüdükleri, deneylerle kanıtlanmıştır. Sevgi ile yaklaşılınca okşanınca, canlandıkları gözlenmiştir. Çünkü sevgi her canlıya Allah tarafından verilmiş, genlerine yerleştirilmiş bir kabiliyettir, kalıtımsaldır. Elbette ki öfke, şiddet, hiddet, hırçınlık, kıskançlık, cimrilik, pintilik, haset, fesat, fitne, ötelemek, itelemek, ayrıştırmak, tepeden bakmak, hor görmek, küçümsemek, aşağılamak gibi kötü duygular sevginin düşmanıdır. Sevgi bu olumsuz duygu hastalığının keskin tedavi edici tek ilacıdır.
Onun için bu çirkinliklerden ne kadar uzaklaşırsak, sevgiye o kadar yaklaşmış oluruz. İşte bunun için sevginin bütün günlere, yıllara yaygınlaştırılması zorunludur. Bunu başarmamış toplumlar huzursuzdur.
Değerli canlar!
Sevgi duygusu insanlık açısından, insanın hemcinslerine karşı aralarındaki ilişki, birleşme, kaynaşmanın en önemli unsuru sevgidir. Toplumsal hayatın geliştirilip olgunlaştırarak güçlendirilmesinin şartıdır sevgi.
Bunun yolu da ailede, aile içi davranışlarda, son derece tatlı ifadeler yumuşak davranışlarla, hoşgörü, bağışlama, şefkat ve merhametle yaklaşma, sevecen olma, ana şefkati, baba merhameti ile hareket etmek önemlidir. Sevgi böyle meydana gelir. Sevgi aileden başlar.
Bir doktorun hastasına sevgiyle yaklaşması, hastanın doktora olan güvencesini artırır. İnancını güçlendirir. Şifa bulur hasta. Esnafın, satıcının alıcılara velinimet olarak bakması sevgidir. Müşterinin hoşnutluğunu kazanır. Devamlı aynı yerden alışveriş yapmasına sebep olur. Kendisi mal, suratı turşu satan satıcıdan kimse alışveriş yapmaz.
İşverenin çalışanına baba şefkati ile davranması, iş alanın çalışanın patronuna baba gözü ile bakmasına sebep olur ve içine doping etkisi yapar. İşte bu davranışların kaynağı sevgidir. İşte bunların hepsi çoğalarak topluma yayılır. Toplum huzur bulur. Damlanın sele, göle, denize dönüştüğü gibi kişilerin gösterdiği sevgiler zamanla toplumun tamamını kaplar ve ortalık sevgi okyanusuna dönüşür.
Sevginin kaynağı dindir. Yüce Dinimiz İslam sevgi ve şefkat dinidir. Merhamet, saygı dinidir. Kutsal kitabımız sevgi ve şefkat, merhamet, hoşgörü, bağışlama ayetleri ile doludur. Çünkü Allah’ın cc. En büyük sıfatları Rahman ve Rahiym’dir. Kainatın efendisi, insanlığın kurtuluş önderi Hz. Muhammed Mustaa SAV. Hayatı yaşam ve sözleriyle sevgi örnekleri ile örülmüş bir ömür sürmüştür.
Kur’an ve onun mübelliği Hz. Muhammed SAV. Kur’an’dan “İnsanlar bir ana ve bir babadan doğma, Hz. Adem ve Havva’dan olma kardeştirler. Adem ise topraktandır. Toprak şefkattir. Merhamettir. Rızık vesilesidir. Siz de toprak gibi kusurları örtücü ve paylaşımcı olunuz” buyurmuşlardır. Hucurat: 13. Ayet.
Hücurat Suresinin 10. ayetinde de “Müminler ancak kardeştirler. Öyle ise kardeşlerinizin arasındaki ayrılıkları giderin, ıslah edin, düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının” buyurur.
Kur’an’ın başka bir yerinde; “Aranızda sorunlar çıkarırsanız gücünüz kuvvetiniz gider, gevşer ve zayıflarsınız, bozulursunuz, huzurunuz kaçar, sabırla gayret gösterin, birbirinizi severek yardımlaşın. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir” buyurmaktadır.
“Merhamet edin ki merhamet olunasınız. Düşmanınıza bile iyilikle yaklaşın, güzellikle-çirkinlik bir olmaz. Kötülüğü güzellikle savın. Göreceksiniz ki sevgi gösterdiğiniz düşmanlarınız bile size dost oluvermişlerdir.” Fussilet: 34. Ayet.
Yüreği sevgi dolu; sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Sav. de “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe olgun imana sahip mümin olamazsınız. Birbirinizi sevin, sayın ki, sevilip sayılasınız. Size sevileceğiniz bir olayı haber vereyim mi? (Evet ya Resulellah SAV.) “Birbirinizin çokça hatırını sorun, gönlünü alın). Selamı bolca yayınız. Selam selamettir, sevgidir, saygıdır, emniyettir, güvendir” buyurdular. Başka bir hadiste ise; “Müminler birbirlerini sevmede bir vücut gibidirler. Bedenin bir azasındaki bir arıza bütün vücudu etkiler. Bütün azalar hasta olur. Toplumdaki bir kişinin huzursuzluğu bütün toplumu etkiler. Toplum da bir vücut gibidir” buyurarak toplumsal kardeşliğin, birlik, dirlik, düzenlik ve esenliğin toplum fertlerinin birbirlerini sevmeden geçtiğini öğütlemektedir.
Saygıdeğer okuyucular: İslamın sonsuz engin sevgi ve hoşgörüsünden beslenen Anadolu’dan dünyaya sevgi ve hoşgörü ışığı saçan müslümanlıktan aldıkları öğütle ilhamla beslenen “Ben gelmedim davi için, benim işim sevi için, ben dost olmaya geldim” “Pazar kurdum götürü, yaratılanı sev, yaratandan ötürü.” “Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz.” “Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil. Yetmiş iki millet bile, elin yüzün yumaz değil. Namaz sevgidir. “Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan, halka müderris ise, hakikatta asidir.” “Yunus Emre der hoca, gerekse var bin hacca hepsinden eylüce, bir gönüle girmektir.”
“Gönül çalabın (Allah) tahtı, çalap gönüle baktı. İki cihan bedbahtı (talihsizi) kim gönül yıkar ise” sözüne sevgi kat çünkü “söz ola kese savaşı, söz ola bitire işi, söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ide bir söz” Aşık Yunus der hoca gerekse ve yüzümce, cümlesinin alası, bir gönüle girmektir. Biz kimseye kin tutmayız, ağyar dahi dosttur bize. Kanda ıssız sahip var ise, o mahle şar (şehir)dir bize.” “Adımız muskindir bizim. Düşmanımız kindir bizim. Biz kimseye kin tutmayız. Kamu alem bildirir bize” diyen Yunus divanı adlı eserinden haykıran bize seslenen Yunus Emreler “Bu kapı ümitsizlik kapısı değildir. Ne olursan ol, yine gel, yanlıştan dön. Allah’a gel” Kainatı aydınlatmada, ışıtmada güneş gibi ol. Kusurları örtmede gece gibi ol. Cömertlikte toprak gibi ol.” “Ya göründüğün gibi ol, veya olduğun gibi görün” diye haykıran Mevlana Hz. “Bir olalım, iri olalım, diri olalım, sevelim sevilelim, elimize, dilimize, belimize sahip olalım” diyen Hacı Bektaşi Veliler. Daha önemlisi ise şefkat ve özveri örneği olan “Yarabbi benim vücudumu o kadar büyüt ki, cehennemi ben doldurayım da kimse oraya girmesin” diyen Hz. Ebubekir RA ve daha niceleri, daha yüceleri ise “Yarab ümmetimi cennete sokmadan bir tek mümin bile olsa cehennemden almadan cennete girmem.” “Bir müminin ümmetimden birinin ayağına bir diken batsa o benim yüreğimi sızlatır” buyuran Hz. Muhammed Mustafa SAV. Bütün bunların kaynağı Allah’ın sonsuz rahmeti ki, “Nebbi ibadi enni enel gafurur rahiym” Yani, “Ey Muhammed SAV, kullarıma haber ver, kim rabbim Allah nebim Muhammed SAV. Der bana yönelirse, bilsin ki bizim rahmetimiz af ve mağfiretimiz sonsuzdur. Bütün kainatı kuşatmıştır” buyuran Hz. Allah cc sevginin kaynağının Allah cc olduğunu bildirmiştir. Böylece başta ulu Mevlamız olmak üzere Hz. Muhammed SAV ve İslam büyüklerinin hepsi insanlığı sevgiye çağırmışlar sevmişler ve sevilmişlerdir.
Demek ki, bir ülkenin , bir milletin, hatta bütün toplumların bireylerini ve nesillerini bir araya getirip kaynaştıran ana tema, unsur sevgidir. Sevgi olursa saygı, bölüşüm, hakça paylaşım ve huzur olur. Yani toplumlar sevgi ile yaşar. Çünkü sevgi insanın canı mesabesinde önemlidir. Sevgi, af, hoşgörü, cömertlik, barış ve bağışlama duygularını besleyen ana kaynaktır.
Sevgi ve sevda yüklü insanlar, kendini düşündüğü kadar, diğerlerini de düşünürler. O doğrultuda hareket ederler. “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” anlayışı ile davranırlar. Genel prensipleri budur. Mevlana’nın ifadesi ile “Sevgi acıyı tatlıya, zehiri bala, bakırı altına, zindanı saraya, hastalığı sağlığa, şifaya, belayı nimete, kahrı rahmete dönüştüren bir iksirdir. Çünkü her güzelliğin kaynağıdır sevgi.
Sevgi birleştirici, nefret ayrıştırıcıdır.
Bu vesile ile 7-14 Şubat 2016’yı Çorum’a özel Sevgi Haftası ilan eden Çorum Haber Gazetesi’nin değerli yöneticisi Sayın Mehmet Yolyapar’ı ve yüreği Çorum sevgisi ile dolu olan kıymetli kardeşimiz değerli vekilimiz “Çorum’u sevgi toplumu haline getirmeliyiz. Öteden beri renklerin kardeşliğini savunuyoruz. Diğer Çorum milletvekillerimiz ile Çorum’un kalkınması için ve Türkiye’mizin yücelmesi için çalışıyoruz ve çalışacağız” diye sevgi haftasına destek veren Sayın Ahmet Sami Ceylan beyefendileri candan kutluyor, diğer milletvekilerimiz ile beraberce Çorum’la ilgili çalışmalarında üstün başarılar diliyorum.
İnsanımızı; “Çorum’a Özel Sevgi Haftası” fikrine katkıda bulunmaya davet ediyor, sevgi zincirine halka olan herkesi kutluyorum.
Bütün senenin, senelerin sevgi ve sevgililer günü olmasını temenni ediyor, Yunus’un ifadesi ile “Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz” diyorum.