Yıllar önce İstanbul’da Anadolu Aydınlatma Vakfının Kadıköy Kozyatağı Kültür Merkezinde yaptığı Felsefe konferansına gitmiştim.

Eczacı Metin Bobaroğlu’nun Antik Yunan Felsefesi ve Tasavvuf Felsefesi konulu söyleşisini çok beğenirdim. Felsefe söyleşileri hayata bakış açımı değiştirir ve beni başka bir âleme sürüklerdi.

Kitap, kültür, sanat, şiir, müzik, spor ve felsefe insanın küçük harcamalarla büyük ve yüce zevkler almasını sağlar. Bu zevk inceliğine varmış bir insanın zengin olmaya ihtiyacı yoktur. Bir gecede milyarlar harcayarak eğlendiklerini zanneden kişilerin duymadığı hazzı, bir klasik müzik dinlerken, bir resim seyrederken, güzel bir şiir okurken duyabilir insan.

Bugün sizlere dünya kamuoyunda çok beğenilen bazı fıkraları anlatacağım. 

1-İstanbul’da Tanzimat (1839) mahallelerde davul çalınarak şöyle ilan olunmuş: “Ey ahali, duyduk duymadık demeyin, bundan sonra gavura gavur demek yasak oldu!”

2-Malta sürgünleri sohbet ederken, Enver Paşa’nın babası “Allah’a şükür hayatımda hiç harama uçkur çözmedim” deyince Osmanlı İmparatorluğun batışından ıstırap içinde kıvranan Diyarbakır’lı meşhur şair Süleyman Nazif dayanamamış,” keşke helale de uçkur çözmeseydiniz de şu Enver belası doğmasa, bizler de buralarda olmasaydık” demiş.

3-Napolyon’un ünlü veziri Talleyrand dine inanmazdı. Bir gün arkadaşıyla Kilise önünden geçerken Haç’ı selamladı. Arkadaşı hayretle sordu:

“Yahu ben Tanrı ile aranızı açık bilirdim, halbuki selam verdiniz.

“Selamlaşırız ama konuşmayız.”

4-Mark Twain bir bayana, “ne kadar güzelsiniz” demiş. Bayan ”maalesef ben size aynı şeyleri söyleyemeyeceğim” deyince Mark Twain gülmüş, “O halde bayan siz de benim yaptığımı yapın, yalan söyleyin” demiş.

5-Genç Puşkin bir baloda çok güzel bir bayanı dansa davet eder.

Bayan” üzgünüm bir çocukla dans edemem” der. Puşkin “Yürekten özür dilerim madam, hamile olduğunuzu bilmiyordum” der.

6-Londra Üniversitesi Tıp Fakültesi Profesörlerinden biri Kral’ın özel hekimliğine atandığını sınıfta kara tahtaya yazarak öğrencilerine müjdeler. Dersten sonra bir öğrenci haberin altına İngiliz Milli marşının ilk satırını yazar: “Tanrı Kralı Korusun”

7-Yahudi MUSA insanlara “Sizin aklınız var, neden köleliği kabul ediyorsunuz, aklınızı kullanın demiş. Yahudi İSA, “Aklınız var ama kalbiniz de var, duygularınıza önem verin” demiş. Yahudi MARKS” Aklınız var, yüreğinizin sesini de dinliyorsunuz, ama karnınız açsa neye yarar” demiş. Yahudi FREUD  “Aklınız var, yüreğinizin sesini de dinliyorsunuz, karnınız da tok, ama seks hayatınız sakatsa neye yarar” demiş.

Yahudi EINSTAIN ise “Bu yukarıda söylenenleri hepsi görecelidir” demiş.

8-Dilenci, zengin Yahudiye , “Bana acıyın beyim” diye yalvardı. Salomon. “İstediğiniz yalnız oysa, memnuniyetle dostum, size çok acıdım” dedi.

9-Felsefe soru sormanın önemini vurgular. Bitmek bilmeyen bir merakla dünyaya değişik açılardan bakmayı amaçlar.

10-Yıllar önce İstanbul Esenlerde ziyaretine gittiğim bilge geçinen bir aklı evvel üstadım, “Kâinat Allah’ın anatomisidir.” demiş ve çok beğenmiştim.

Sultan Divani’nin Vahdet-i Vucutla (Vahdet-i Vucut, yaradanla yaratılanın tek ve "bir" olduğunu savunan görüştür.)  ilgili Allah’la söyleşisi bugüne kadar gördüğüm ve duyduğum binlerce rubainin en muhteşemidir.

Ben bilmez idim gizli ayan hep sen imişsin,  (Ayan=görünen)

Tenlerde vü canlarda nihan hep sen imişsin, (Nihan= Gizli, sevgili)

Senden bu cihan içre bir nişan ister idim ben,

Ahir şunu bildim ki, cihan hep sen imişsin…