Ulu Önderimiz Büyük Atatürk’ün de büyük önem verdiği, adına enstitü kurdurup, çok yönlü araştırttığı bir halk, bir uygarlıktı Sümerler.
Çünkü Sümerler çağının aydın ulusuydu ve Türklükle yakın kan bağları vardı.
Geçtiğimiz Cuma günkü yazımızda bunları anlattım.
Sümerler MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde (Güney Mezopotamya) yerleşik hayata geçmiş, uygarlığın beşiği olarak bilinen bu coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır.
Konu ne zaman Sümerlerden açılsa, Atatürk’ün, “örnek alınması gereken bir ulustur” dediği söylenir…
Sümer Kralları kendi dönemlerindeki mahkeme kararları, kanunlar, vergiler, genelgeler veya ülke tarihi gibi önemli konuları (çağımızda bile ender görülen bir anlayışla) yazılı metinlerle kayıt altına aldırırlardı...
* * *
Zigguratlardaki (mabet) rahipler, dini kuralları, ilahileri ve dini tören düzenini yazılı hale getirmek için okuma yazma öğrenmişti.
Rahiplerin ayrıca Güneş, Ay ve yıldızların hareketlerini hesaplayıp kayıtlarını tutması da uygarlık anlayışlarının gereğiydi.
Sümerler, yazılı kayıtlara çok önem vermesinden dolayı okuma yazma bilenlerin sayısı talebi karşılayamadı.
Sümerler yeterli sayıda kâtip yetiştirmek amacıyla, dünyanın ilk, ilk okullarını açtılar.
Zigguratlarda veya yakınında açılan bu okullara sadece kraliyet ailesine yakın ailelerin ve üst düzey devlet görevlilerinin çocukları ile rahip adayları alındı.
Krallar, genelde okuma yazma bilmedikleri için sarayın gizli belgelerini yazacak olan katipler; kralın güvendiği ailelerden alındı.
Öğrenciler okuma yazma yanında matematik öğrenir, ayrıca bitki ve hayvan adlarını ezberlerdi.
Öğretmen, ıslak kil tabletin sol tarafına yazı yazar ve öğrenciler de onu sağ tarafa kopyalardı.
Tecrübeli öğrenciler ise değerli tabletlerin kopyalarını hazırlardı.
Eğitim süresi uzun ve yorucuydu.
Sümer öğretmenlerinin tembel ve yaramaz öğrencilerine tahammülü yoktu.
O nedenle ancak eğitimini tamamlayıp katip olanlar, toplumun en saygın insanları arasında yer alırdı.
Kralın ve diğer devlet görevlilerinin resmi yazılarını yazan katipler, önemli konular hakkında bilgi sahibi oldukları için Sümer Devleti nezdinde saygı görürdü.
* * *
Sözün özü, tarihte ilk yazıyı (günümüzden 5500 yıl önce) M.Ö. 3500 civarında Sümerler icat etmiştir.
Bu yazı sisteminde kullanılan semboller çiviye benzediği için de Sümerlerin keşfedip, kullandıkları bu yazı, çivi yazısı olarak adlandırılır.
Mezopotamya'da yaşayan Sümerler yani günümüzden yaklaşık 5500 yıl önce çivi yazısını kullanılmaya başladılar.
Pek bilinmeyen, biliyorum diyenlerin de ayrıntılarını bilmediği bu konuyu dillendirmeyi görev kabul ettiğim için, konuyu köşeme taşıdım.