Doğduğumuz yerde mi yaşarız, doyduğumuz yerde mi?
Biri sıla,
Biri gurbet.
Sıla, çocukluğumuzun, gençliğimizin geçtiği yer. İlkokul, ortaokul, lise yılları.
Emeği çok üstümüzde o yılların.
Bağ yollarında, bostan tarlalarında, bahçelerde, kırda bayırda, dağda.
Unutulmaz arkadaşlıklarımız oldu kurtla kuşla.
Devlet, adam insan yerine koydu da atanıverdik uzaklara.
Gurbete çıktık.
Evlendik, çoluk çocuğa karıştık, emekli olduk...
Her yere gittik geldik de çocukluk, gençlik anılarımıza kolay kolay gidemedik.
Öğretmen Orhan Özkan da 68 kuşağındandı. Bizler gibi biriydi.
"Kendi gurbet elde, gönlü sılada." biriydi.
Amasya, Gümüşhacıköy, Çetmi köyündendi.
Öğretmen olunca Çorum'a atandı. Kalış o kalış. Çorum'un köylerinde, Çatlıcak'ta, Seydim'de köylü ile köylü oldu, Merkez okullarından Yahya Kemal Beyatlı İlkokulu'nda çalıştı, şehirli ile şehirli oldu.
İyi bir öğretmendi. Beyefendi bir öğretmendi. Saygılı bir insandı.
Kendi köylüsü eşi Emine Hanım da onun aynadaki suretiydi sanki. Saygılı, dürüst kişilikleri iki oğullarının da özellikleri olmuştu.
Yetiştirdiği öğrencileri de oğulları gibiydi.
Eşi de o da 70'li yaşların sonuna gelmişlerdi. Emine Hanım evde düşüp bacağını kırdı, Orhan Beyin kalbi yoruldu, baypas oldu. Günleri evde geçiyordu daha çok.
-Oğlum, Öğretmenevine götür beni.
Oğlu Berkay, arabaya bindirdi, öğretmen evine götürdü. Arabanın kapısını açamadı bile.
-Eve götür beni.
Eve getirdi.
Günleri sıkıntılı geçiyordu.
Nöbeti diğer oğlu Oktay almıştı sanki. Berkay, çalıştığı şehre, işine dönmüştü.
On gün geçmedi, odasında dinlenirken dönmez yolculuğa çıktı.
Ölmeden önce, "Ölürsem, babamın yanına götürün." demiş çocuklarına. 16 Ağustos 2023 günü Gümüşhacıköy, Çetmi köyüne götürdüler onu. Babasıyla, anasıyla, çocukluk arkadaşları ile buluştu orada.
Benim köylülerimle de yakın arkadaşlıkları vardı. Kendisinden önce dönmez yolda yolculuğa çıkan ağabeyim Ali Gül, Nergiz halamın oğlu Ali Kaya, çocukluk arkadaşım Veli Seçer de öğretmen arkadaşlarıydı.
Çorum'da izi olan, çocuklarımız üzerinde emeği olan bir yıldız daha kaydı.
Güle güle yiğidim, aslanım, dünürüm.
Orhan Özkan