Üretimi ve yaratımıyla içinde bulundukları topluma yararlı olan, onlara güzellikler sunan çok özel kişiler vardır. Bunlar, farklı yetenekleri ve özellikleriyle donatılı olarak dünyaya gelmiş olan, edebiyatçılar, şairler, ozanlardır. Onların tüm uğraşıları ve çalışmaları bu toplum, bu ülke içindir. Onlar kendilerini, ülkelerinin sanatsal, kültürel ve bilimsel anlamda gelişip, kalkınmasında herkesten çok görevli ve sorumlu sayarlar. Bunun bilinciyle de durmadan, usanmadan çalışır, üretir; sanatın, edebiyatın farklı dallarında kalıcı estetiksel ürünler ortaya koyarlar.

“Karınca gibi çalışkan, arı gibi verimli” deyimi, bu tür kişiler için kullanılır. İşte bu tür sanatçılarımızdan birisi de sevgili dostumuz Abdulkadir Ozulu’dur. Çünkü O, Çorum’un yetiştirdiği çalışkan ve üretken eğitimci-araştırmacı- yazarlarımızdan birisidir. Yazdığı günlük yazılarının dışında durmadan araştıran, üreten; yazdıklarını gazetede ve sanat edebiyat dergilerinde yayınlayan, kimilerini de kitaplaştırıp okura sunan bir değerimizdir. O, bu üretimleriyle toplumun kültürel sanatsal ve eğitimsel açıdan gelişmesine katkıda bulunan bir güzel insandır.

O da, ben de hayata öğretmen olarak atıldık. O, uzun yıllar öğretmen ve yönetici olarak orta öğretim kurumlarında çalışırken; ben de köy okullarında ve Çorum merkezde sınıf öğretmeni olarak eğitimin, kültür ve sanatın odağındaydık. Binlerce öğrencinin eğitim öğretim kademelerini aşarak yetişmesinde, hayatın farklı alanlarında, devletin üretim ve yönetim kadrolarında görev almalarında karınca kararınca katkıda bulunmuşuzdur.

Onunla tanışıklığımız çok yıllar öncesine, 1950’li yılların ikinci yarısına, ortaokul yıllarına dayanmasına karşın;

1995 yılında başlatıp bugünlere kadar aralıksız sürdürdüğümüz özellikle 25 yılı aşkın bir süredir birbirimize daha çok yakınız. Bizim dostluğumuzu, arkadaşlığımızı daha kalıcı kılan, onu perçinleyense özellikle emeklilikten sonra eğitimin, kültür ve sanatın ortak paydasında buluşmamızdır. Bu süreç içinde gazetelerde, dergilerde yazıp yayımladığımız farklı yazınsal (edebi) türdeki çalışmalarımız bizi birbirimize daha çok yakınlaştırdı.

Ayrıca, birçok sanatsal ve kültürel etkinlikte birlikte olmamız ortaya güzel işler koymamız üretimlerimize daha da olumlu biçimde yansımıştır.

1995 yılında başlatıp bugünlere kadar aralıksız sürdürdüğümüz özellikle 25 yılı aşkın bir süredir birbirimize daha çok yakınız. Bizim dostluğumuzu, arkadaşlığımızı daha kalıcı kılan, onu perçinleyense özellikle emeklilikten sonra eğitimin, kültür ve sanatın ortak paydasında buluşmamızdır. Bu süreç içinde gazetelerde, dergilerde yazıp yayımladığımız farklı yazınsal (edebi) türdeki çalışmalarımız bizi birbirimize daha çok yakınlaştırdı.

Ayrıca, birçok sanatsal ve kültürel etkinlikte birlikte olmamız ortaya güzel işler koymamız üretimlerimize daha da olumlu biçimde yansımıştır.

“Sanat Dostları Toplantıları”ndan birinde. Sazı ve sözüyle Aşık Cefai ve

toplantıyı yönetenler, Muzaffer Gündoğar ve Abdulkadir Ozulu. Yıl 1996.

(SÜRECEK)