Nefes darlığım var.

Hastaneden yeni çıktım.

Birkaç gün içinde de  bir başka hastaneye giriş yapacağım. Olmadı büyük kentlerimizdeki büyük hastanelerle iletişime geçeceğim.

E dile kolay, üç çeyrek asrı devirdik.

Öyle ya da böyle kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıyoruz.

Üççeyrek asrı devirdiğim dilime, kalemime pelesenk oldu ya; hangi dostla karşılaşsam, bu evrenin nasıl bir duygu olduğunu

soruyor.

Ya da bu evreyle ilgili bilgiler, belgeler içeren yazılar gönderiyor.

İşte hasta yatağımda aldığım (siz değerli okurlarımın da ilgisini çekeceğini tahmin ettiğim) malum bilgiler içeren yazılardan biri.

                                  *    *    *

George Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Koordinatörü; “…Yaşlı insanların beyninin genel olarak inanıldığından çok daha pratik çalıştığını…” dillendiriyor.

Bu yaşlarda, beynin sağ ve sol yarım kürelerinin çok daha fazla uyumlu çalıştığını ileri sürüyor.

Bu nedenle, 60 yaşın üzerindeki insanlar arasında şaşılacak düzeyde etkinlik ve yaratıcılığın arttığını dillendiriyor.

Elbette beyin artık gençlik yıllarında olduğu gibi hızlı çalışmıyor.

Ama yıllar, o yaşlı beyinlere esneklik kazandırıyor…

O nedenle de yaşlandıkça daha iyi kararlar alma, olumsuz duygulara daha az maruz kalma olanağı artıyor.

İnsanoğlunun aydın (entelektüel) etkinlik zirvesi, beynin tam hızda çalışmaya başladığı 70 yaş civarıdır.

Zamanla beyindeki miyelin (*) miktarı artar. Bu sayede de aydın yetenekler ortalamaya göre %300 daha fazla artar.

Bu durum da çok daha karmaşık sorunları çözmeyi mümkün kılar.

*    *    *

Montreal Üniversitesi'nden Profesör Monchi Uri, yaşlanan beynin en az enerji tüketen yolu seçtiğine, gereksiz olanı elediğine ve sorunu çözmek için yalnızca iyi seçenekleri bıraktığına inanıyor.

Ortaya konan bu bilgilerin doğruluğunu kanıtlamak için de farklı yaş gruplarının katıldığı bir çalışma yapılıyor.

Testler sırasında gençlerin kafası çok karışıyor, ama 60 yaş üstü kişiler doğru kararlar veriyor.

Şimdi beynin 60 ile 80 yaş arasındaki özelliklerine bakalım.

Onlar gerçekten pembe.

Çevrenizdeki pek çok kişinin dediği gibi beyin nöronları ölmez.

Kişi zihinsel çalışma yapmazsa, aralarındaki bağlantılar basitçe ortadan kalkar.

Dikkat dağınıklığı ve hafıza kaybı çok fazla bilgiden kaynaklanır. Bu nedenle, tüm hayatınızı gereksiz önemsiz şeylere adamanıza gerek yok.

60 yaşında karar veren bir insan, gençler gibi beynin sadece bir yarım küresini değil, ikisini birden kullanır.

Sonuç: bir kişi sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürüyorsa, hareketliyse, yeterli fiziksel aktiviteye sahipse ve zihinsel olarak tamamen aktifse, entelektüel yetenekler yaşla birlikte DÜŞMEZ, sadece artar, 80-90 yaşlarında zirveye ulaşır.

Özet…

Yaşlılıktan korkmayın.

 Entelektüel olarak kendinizi geliştirmeye çalışın.

Yeni işler öğrenin, müzik yapın, müzik aleti çalmayı öğrenin, resim yapın, dans edin.

Hayatla ilgilenin, yeni arkadaşlarla tanışın ve onlarla iletişim kurun, Gelecek için planlar yapın, mümkün olduğunca seyahat edin.

Mağazalara, kafelere, şovlara gitmeyi unutmayın.

Kendinizi kilitlemeyin, bu herkes için yıkıcıdır.

Pozitif olun, daima şu düşünceyle yaşayın: "Tüm güzel şeyler hâlâ önümde ve de elimde…”.

 

(*) Miyelin kılıf, merkezi ve çevresel sinir sistemlerindeki sinir hücrelerinde uyartıların hızını artıran, uyartı eşiğini düşüren, bunları sinir hücresinin çapıyla doğru orantıyla yapan, lipit ve proteinden oluşan bir dokudur.