18 Mayıs 1898'de İstanbul'da doğdu. 8 Kasım 1973' de Akdeniz'de seyreden Samsun gemisinde yaşamını yitirdi. Türk şiirinde "hecenin 5 şairi" diye bilinen şairlerden biridir. Yenilikçi edebiyatımızın geçiş döneminde dili, tekniği ve romantik İstanbul' lu kişiliğiyle de olsa, Anadolu gerçeğine açıldı. Türkçenin gelişmesine büyük katkı sağladı. Milli edebiyat akımına verdiği güçle kendisinden sonra gelen kuşaktaki birçok şairi etkiledi.

Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Haşim şiirinin yanında üçüncü bir kümenin oluşmasına neden oldu. Faruk Nafiz Çamlıbel, edebiyat öğretmeni şair ve siyasetçidir. Hecenin 5 şairinden biridir. TBMM’de 8, 9, 10 ve 11. dönem İstanbul Milletvekilliği yapmıştır.

Faruk Nafiz Çamlıbel’in ünlü “Han Duvarları” şiirini hepiniz bilirsiniz.

Şiirde ismi geçen Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış kimdir diye hiç aklınıza geldi mi?

Yemen cephesinden Sarıkamış cephesine sevk edilen, Maraşlı askerlerden biridir.

Memleketinden, sevdiğinden ayrılalı 10 yıl olmuştur ve ailesi muhtemelen öldüğünü düşünüyordur. Yemen'den döndüğü için üzerinde kışlık elbisesi bile yoktur.

Ve Sarıkamış'ın o soğuğunda hastalanır. Savaş bittikten sonra köyüne, anne ve babasına dönmek için yola çıkar, ancak vereme yakalanmıştır.

Ulukışla taraflarında kaldığı bir handa, köyüne ulaşamadan ölür.

Ölmeden önce de hanın duvarlarına aşağıdaki dörtlükleri yazar.

Gönlümü çekse de yârin hayâli, / Aşmaya kudretim yetmez cibâli, (Cibal= Dağ)

Yolcuyum bir kuru yaprak misâli, / Rüzgârın önüne katılmışım ben...

On yıl var ayrıyım kına dağından, / Baba ocağından yar kucağından,

Bir çiçek dermeden sevgi bağından, / Huduttan hududa atılmışım ben...

Garibim namıma Kerem diyorlar. / Aslımı el almış harem diyorlar.

Hastayım derdime verem diyorlar. / Maraş’lı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben…

1922 yılının soğuk bir Mart ayında Kayseri Lisesi'ne atanan genç edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel ise Kayseri'ye giderken aynı handa misafir kalır.

Şeyhoğlu Satılmış'ın ölmeden önce duvara yazdığı o meşhur dörtlükleri görür...

Ve o dizeler Faruk Nafiz Çamlıbel'in ünlü “HAN DUVARLARI” şiirine dönüşür.

Dememiz o ki, bu ülkenin her bir köşesinde şehit kanı vardır. Kolay alınmadı bu ülke.

Onlarca yıl anasından, yarinden ayrı, cepheden cepheye koşan, yazlık kıyafetlerle eksi 20 derecede savaşan yiğitlerin sayesinde oturuyoruz bu topraklarda.

Bunların özellikle genç kuşaklar tarafından bilinmesini rica ediyorum.

ŞİMDİ SÖZ SIRASI BİLGE BAADİN’DE;

1-Kadınlar duyduklarına aşık olur, erkekler se gördüklerine.

Bu yüzden kadınlar makyaj yapar, erkekler yalan söyler. (Cemal Safi)

2-Hayatınızda karışıklık istemiyorsanız kural basit. Eşyaları aldığın yere, insanları hak ettiği yere koyacaksın.

3-İyi insan aklından hiç kötülük geçirmeyen saf insan değildir. İyi insan, her şeyin farkında olup, iyiliği tercih edendir.

4-Önemli olan sözler değil davranışlardır. Sevdiğini söyleyen biri yerine sevgisini gösteren birine inanın. (Erich Fromm)

5-Anne ve babanızı huzur evine götürürken çocuğunuzu da yanınıza alın, alın ki yolu öğrensin!

6-Köy kızlarını 12 yaşlarında evlilikten, ahırdan, tarla işlerinden kurtarıp öğretmen yapan sistemin adıdır Kör Enstitüleri.

7-Ölünce direkt öbür tarafa gitmiyorsun. Bir yıl Arapça hazırlık okuyorsun. Malum, öbür tarafta Arapça resmi dil!

8-20 Temmuz 2022 Çarşamba günü Çorum Belediyesi tarafından başlatılan 37. Çorum Uluslararası Hitit Fuar ve Festivalinin açılış töreninde Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, “İnsanlığa barış, kardeşlik ve eşitlik mesajı veren yaklaşık dört bin yıllık geçmişin adını taşıyan bu şöleni, kökü mazide gözü atide olan Çorum’da gerçekleştiriyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” demiş.

Sözleri Reşat Bilgin’e, bestesi Sadettin Kaynak’a ait çok sevdiğim bir Uşşak şarkıyla sizlere veda ediyorum. Yalıkavak’tan, selam, sevgi ve saygılar.

Mihnetle geçen ömrüme bir pembe şafaksın, (Mihnet= Hak edilmeyen acı, üzüntü)

Ufkumda güneşler gibi açtın açacaksın,

Aşkın ezeli nurunu saç kalbime aksın,

Ufkumda güneşler gibi açtın açacaksın…

27 Temmuz 2022