Girişim şirketlerini desteklemek amacıyla 15.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren bu yeni uygulamanın amacı özetle şöyle açıklanabilir; “risk sermayesi” ya da “girişim sermayesi” olarak anılan bu kavram, en basit tanımıyla büyüme potansiyeli olan yeni fikirlere sahip girişimcilere finansman ve deneyim aktarımı sağlayan, sermayedarlara ise uzun vadede yüksek getiri vaat eden alternatif bir yatırım yöntemidir. Girişim sermayesinin iki tarafından birini, gelişme potansiyeli taşıyan ve kaynak ihtiyacı olan “girişim şirketi”, diğerini ise bu girişime sermaye sağlayarak bundan yüksek getiri elde etmek isteyen “yatırımcı” oluşturmaktadır.
Dinamik ve yaratıcı ancak finansal gücü yeterli olmayan teşebbüs sahiplerinin yatırım fikirlerini gerçekleştirmelerini sağlamayı amaçlayan bir yatırım finansmanı modeli olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu yeni modeli desteklemek amacı ile vergi kanunlarımız tarafından girişim sermayesi fonu ayırmak isteyen işletmelere getirilen vergi avantajı üzerinde durmak istiyorum;
Bahsedilen vergi avantajından yararlanabilmek için aşağıda sıraladığım hususların yerine getirilmesi gerekmektedir;
-Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden bilanço usulüne göre defter tutanlar, "girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu hisse satın alınması" amacıyla ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayıracaklardır.
-Gelir Vergisi mükellefleri ile Kurumlar Vergisi mükellefleri, dönem kazançlarının %10’unu ve öz sermayelerinin %20’sini aşmayacak şekilde girişim sermayesi fonu ayırabileceklerdir. Fon ayrılırken bu iki şart birlikte değerlendirilmelidir.
-Girişim sermayesi olarak ayrılan bu fon, beyanname üzerinden indirim konusu yapılacağından faaliyet sonucu zarar olan dönemlerde fon ayrılması söz konusu olmayacaktır.
-Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulacaktır.
-Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
-Girişim sermayesi olarak ayrılan fon;
* amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi,
* işletmeden çekilmesi,
* ortaklara dağıtılması,
* işin terki,
* işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi
bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulur.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, girişim sermayesi fonunun kullanımı, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınmasıyla sınırlandırılmış olup, fonda kayıtlı tutarın sermayeye eklenmesi bile vergilendirilmesini gerektirmektedir.
İlimizde yeni kurulan Teknokent kapsamında bu sistemin çalışma şansını olduğunu hatırlatır, İlimizdeki işletmelerin yararlanması gerektiğini vurgulamak istedim.