O günlerde bir başka gece Atatürk’ün sofrasına hemen bütün bakanlar davetlidir.

Bakan olmadığı halde Celal Bayar da oradadır.

O gece hep başlık meselesi konuşulur.

Hazır bulunanlardan herkes bu konuda bir şeyler söyler.

Biri şu fıkrayı anlatır.

Sultan Mahmut Askerlerine kavuk yerine miğfer giydirmek ister.

Fakat böyle bir şey için Şeyhülislamdan bir fetva alınması lazımdır.

Sultan Şeyhülislamı sarayın bahçesinde kabul eder.

Kendisi güneşi arkasına alır,

Şeyhülislam ise güneşe karşı kalır.

Miğfer meselesini böylece bir çeyrek saat tartışırlar..

Güneş gözlerinin içine girdiği için Şeyhülislam mütemadiyen eliyle gözlerini gölgelemeğe çalışmaktadır.

Bu acayip hareketlerinin huzurda pek yakışıksız kaçmasının da farkındadır.

Tam o sırada Sultan Mahmut:

-Efendi hazretleri,

Görüyorum ki güneşe karşı siz benim önümde on beş dakika bile zor dayanabildiniz

Ya benim arslanlarım kefere önünde ve güneş karşısında satlerce,

Günlerce nasıl dövüşsünler.

Der demez Şeyhülislam fetvayı verir.

Verir ama yine de devrin o taassup havası içinde miğferler askerlere giydirilemez.

Hâlen o güneşlik miğferler askeri müzededir!

Fesin de böyle bir öyküsü vardı.

Onu da başka biri anlatır:

Sultan Mecit Mora’dan İstanbul’a dönen Enderun’dan yetişme Koca Hüsrev Paşa’yı kabul eder.

Sultan epeydir kavuğu bir başka uygar başlık ile çoktandır değiştirmek arzusundadır.

Paşa’nın Mora’dan getirdiği yanındaki muhafızların başlıkları Padişah’ın dikkatini çeker.

O başlıklar kırmızı renkte yumuşak olup başa tas gibi,

Enseye sarkık giyilen siyah püsküllü şeylerdir.

İsmi Mora Frijyen olan ve tamamen Yunan kökenli başlıklar Mora’da olduğu gibi Fas’ta da, Tunus’ta da giyilirlerdi.

Yeniçerilik kaldırıldığı sıralarda ilk defa adı fes olan bu Yunan kökenli başlıklar,

Padişahın kalyoncu neferlerine giydirilmiş,

Sonra da fermanlarla tüm Osmanlılara temin edilmişti.

İşte o zamanlar softalar ayaklanmışlar:

-Fes gâvur işidir.

Haramdır.

Diyerek devriminden sonra da aynı softaların:

-Şapka gâvur işidir.

Haramdır..

Diyecekleri gibi. (Hikmet Bil. Atatürk’ün sofrası. Uncu yayınları. S: 95-96. 1981. İstanbul)

24.08.2022 – Ankara