Ülkemizde gündem sık sık değişir. Son gelen haberlere göre cinayetler birinci sırayı aldı. Gürültü yapan komşuda aile boyu kıyım gerçekleşiyor.  Diğer cinayetler bu rezillikten farklı değil. Şehirlerimiz, sokaklarımız savaş alanına dönmüş. İnsanlardan daha çok silahlar konuşuyor.

Her şeyi bilenlerin sayısı ne yazık ki çoğaldı. Onlarla tartışamazsın. Soru soramazsın. Konuşmalarına bakarsan en fazla ilkokulu bitirmiştir. Susmasını, dinlemesini bilmez. Sizin davranışlarınızdan, konuşmanızdan bilge insan gibi düşünmediğiniz sonucu çıkarsa acınacak hallere düşersiniz.

Ne yazık ki bu türden insanların sayısı inanılmaz bir hızla artıyor. Çok yakında onlar; İbni Sina’yı, Nikola Tesla’yı, Edison’u cahillikle suçlarsa şaşırmayın!

Bilginler bilgini, bir söyledi; pir söyledi. Günümüze kadar dünyaya gelmiş bütün insanların düşünemediği, yazmaya, konuşmaya cesaret edemediği doğruları dile getirdi. Birileri icat ettikleri buluşlarla adını tarih sayfalarına yazdırır. Bilginlerin bilgini ise konuşmasıyla gelecek kuşaklara adını duyuracak.

Bilge kişiye göre eğer bir erkek aç kalırsa eşinin etiyle karnını doyurabilirmiş. Farklı insanların farklı davranışları olacağını bildiğinden seçme hakkını erkeklere bırakmış. İsteyen pişirmeden, isteyen yemeklere katıp yiyebilirmiş. Ne demiş büyüklerimiz?  Renkler ve zevkler tartışılmazmış!

Benim anlamadığım küçük bir ayrıntı daha var: adamın karnı doymazsa, eşi ölmüşse, onun yerine baldızını, kaynanasını, bakmaya kıyamadığı gözde hatunu yiyebilir mi?

Bayanlardan biri çıkıp “aç kalan kadınlar, heriflerini yiyebilir mi?” diye soru sormaya kalkabilir.

Sakın ha! Bilge insanlara soru sorulmaz. Devlet büyükleri, bilim insanları, padişahlar, krallar hata yapabilir. Sadece kendilerine alim denilen bilge insanlar hata yapmaz. Onların söyledikleri her söz doğrudur.

Büyüklerimizin deyimiyle saçı uzun, aklı kısa olan biri çıkıp soru sorabilir. Kendini bilmez o hanım efendinin adı yeni bir kadın cinayetinin içinde yer alabilir.