Hakikati arayan adam dolaşırken dilenciler ve ezilmişlerle karşılaştı. Onlardan o kadar çok gördü ki, dua ederken haykırdı: “Allah’ım, bu insanları yaratıp, onlarla ilgili hiçbir şey yapmıyorsun. Bu nasıl olur? Uzun bir sessizlikten sonra yanıt geldi.
-Onlar için bir şey yaptım. Seni yarattım!
GELİŞİM
Dindar bir adam, bir bilgeye şöyle der: Uzun zamandır Allah için çalışıp çabalıyorum, ama yine de bir gelişme gösteremedim.
-Nasıl yani?
-Hâlâ basit ve cahil bir insanım.
-Basit ve cahil olduğunu fark etmişsin. Bu oldukça iyi bir gelişme..
ŞEYTAN
Bilge odadan içeri girdiği zaman, müritleri utanarak konuşmalarına ara verdiler. Bilge sordu:
-Ne hakkında konuşuyordunuz?
-Şeytanın bizi izlemesinden ne kadar korktuğumuzdan bahsediyorduk.
-Endişelenmeyin.
-Neden?
-Henüz sizi izleyeceği kadar yücelmediniz. Şimdilik siz onu izlemeyi sürdüreceksiniz.
AYAKKABILAR
Sokrates, insanın aklı geliştikçe içgüdüsel olarak daha sade bir yaşama yöneleceğine inanırdı. Bu konuda o kadar ileri gitmişti ki, ayakkabı bile giymiyordu. Yine de pazarın cazibesine dayanamayarak oraya gidiyor ve sergilenen malları seyrediyordu.
Bir arkadaşı sordu:
-Eğer giysilerden bu kadar uzaksan, neden gelip pazarda sergilenen malları seyrediyorsun?
-Oraya gitmeyi seviyorum, çünkü ne kadar çok şeyim olmadan nasıl bu kadar mutlu olabildiğimi keşfetmeye çalışıyorum.
ESKİ DOSTLAR
16 Ocak Cumartesi günü saat 14,00’te Kadıköy Rıhtım caddesinde bulunan Saray Muhallebicisinde 1963 Çorum lisesi mezunu arkadaşlarımla buluştuk.
Eski dostların toplantısına ilk gelen dünyaca tanınmış Çorum’un medar-ı iftiharı oyun yazarımız Tuncer Cücenoğlu’ydu.
Daha sonra em. bankacı Metin Muci, em. Savcı Hüseyin Eyüpoğlu (Talaş) , iş adamı Üstün Atalay, em. Vali Süleyman Oğuz ve iş adamı Haldun Karaoğlu geldi.
Em. bankacı Tuncay Erzurumlu, em. bankacı Halis Aygül, Dr. Sefer Kaya, Avukat Yaşar Köstekçi, em. bürokrat Abdullah Bükülmez, em. Noter Hüseyin Kadayıfçı, em. iş adamı Adnan Bayezit ve em. bankacı Halis Aygül mazeretleri nedeniyle gelemediler.
Toplantı çok samimi bir ortamda geçti. Liseden mezun olalı 52 sene olmuş.
Haliyle her arkadaş bir başka kişilik olarak karşımıza çıkıyor. Toplantıda herkes 52 yıllık birikimlerini, anılarını çocuklarını, torunlarını ve yaşadıkları ilginç olayları anlatarak muhabbeti koyulaştırdı.
“Ateşli aşıklar konuşmayı seven ağızdan ziyade dinlemeyi seven kulağa muhtaçdırlar” misâli bizler de, iyi bir kulak olarak özellikle Tuncer Cücenoğlu ve Haldun Karaoğlu üstadların anılarını dinledik.
Telefonla Adana’dan eski Başbakanlık Başmüfettişi Ömer Çayan’la, Ankara’dan Avukat Arif Damar’la, İstanbul’dan Tuncay Erzurumlu ve Adnan Bayezit’le görüştük.
Tuncer Cücenoğlu üstadı çok sevdiği Fen bilgisi öğretmeni Yüksel Küpçüoğlu ile görüştürdüm.
Aynı mekânda her 15 günde bir yaklaşık 25-30 Osmancık’lı dostlarla toplanıp hal, hatır soruyor ve hasret gideriyoruz.
Çorum lisesi mezunu arkadaşlarım ayda bir yaptığımız bu toplantılara sanırım bir takım sağlık sorunları nedeniyle fazla itibar etmiyorlar.
Dostlarımı çok sever ve sayarım. Dostluk kanatsız sevgidir.
Victor Hugo ; “Kardeşlerimi Allah yarattı ama dostlarımı ben buldum.” der.
Ben de “İyi ki dostlarım var.” diyerek yaşama tutunmaya çalışan bir garip ademim.
20 Ocak 2016
Soldan sağa: İş adamı Üstün Atalay, em.Savcı Hüseyin Eyüpoğlu, iş adamı Metin Muci, iş adamı Haldun Karaoğlu, em. Mobil'ci Mehmet Özata ve oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu…