*** Çorumlu, dişiyle-tırnağıyla; büyük özverilere katlanarak, riskler alarak, Orta Anadolu bozkırında bir sanayi vahası yarattı. Bölgesinde ilk sanayileşme hamlesini başlatarak bölgesel kalkınmanın lokomotifi olma potansiyeline ulaştı. Ekonomistler, “Anadolu Kaplanı” dediler, “Kalkınmada Çorum Modeli” tanımlamasını yaptılar, hatta Çorum’u “KOBİ Başkenti” ilan ettiler.

*** İhracatın süper ligine yükselen Çorum, bu yılın ilk 10 ayında 3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Çorum sanayileşiyor ve Anadolu’nun bağrında bir “kalkınma mücizesi” olarak yükseliyor. Tek eksiği, ulaşım altyapısı. 1990’larda yapımına başlanan havalimanı, yüzde 24.37 fiziki gerçekleşme noktasında yarıda kaldı. Biz “havalimanı” diye çırpındıkça, yanlış yerlere yapıldığı için işlemeyen havalimanları “kötü örnek” olarak önümüze konuluyor.

*** Demiryolu ise, Çorumluların “asırlık” özlemi. Kuzey-güney ve batı-doğu akslarının kesiştiği yerde olan Çorum, Anadolu uygarlığının, kültürünün ve kalkınmasının kavşak noktası. Ve bu ülkede, Başkent Ankara’yı Karadeniz Bölgesi’nin merkezi Samsun’a bağlayacak bir raylı ulaşım sistemi kadar önemli bir proje herhalde pek az gösterilebilir. Bu proje, 1990’larda da devletin yatırım programına girmişti, ama ödeneksizlikten geri çıktı.

*** Şimdi Delice-Çorum hızlı tren hattının ihalesi gündemde. Bunu da Çorum-Samsun etabı izleyecek ve Başkent, hem yolcu, hem de yük taşımacılığı olarak Karadeniz’e bağlanacak. Özal döneminde planlandığı gibi, Çorum’un ürettikleri Samsun Limanı yoluyla dünyaya ulaşacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, bu projeyi “davet” usulüyle ihaleye çıkardı. Hemen tüm büyük projelerde zaten bu yöntem uygulanmıyor mu? İhale yöntemi Çorum’un ya da Samsun’un sorumluluğunda mı?

*** İktidara muhalefet etme uğruna, bu projeye adeta savaş açıldı. Eleştiri demokratik bir hak elbette, ama Ankara-Çorum-Samsun hızlı tren projesi küçümsenmiyor mu, önemsizleştirilmiyor mu, orada haklılığın zerresi bile kalmıyor. Bakanlığın öncelik sıralamasında daha altlarda olabilir, ama asla “önemsiz” olamaz. Kaldı ki, öz kaynaklardan finanse edileceği için farklı kategoride olduğu söyleniyor. Projeyi önemsiz addetmek, Çorum’a da, Samsun’a da düşmanlıktan başka bir anlam taşımaz. Hatta tek kelimeyle Anadolu sanayileşmesine ve kalkınmasına “düşmanlık” demektir.

*** Meslekte 55. yılını yaşayan Türkiye’nin en kıdemli yerel gazetecilerinden biri ve Atatürk ilkelerinden milim sapmamış, vatan-millet-bayrak sevgisini hiç kimseyle teraziye bile koymamış, 1972’den beri CHP üyesi, Atatürk milliyetçisi, Atatürk devrimcisi gerçek bir “yurtsever” ve “halksever” olarak,  bu projeye ve dolayısıyla Çorum’a küçümseyerek yaklaşan herkesi kınıyorum.