Gazeteniz ÇORUM HABER’in Kurucusu, Başyazarı ve Şirket Genel Müdürü Mehmet Yolyapar, ülkenin hak etmediği şekilde yokluk çektiğini, bunun yanı sıra, Kıbrıs, Mavi Vatan, Ege Adaları gibi milli davalar başta olmak üzere, dış politikada sürekli kaybettiğini belirterek, “Ekonomik sıkıntılar, Suriye sınırımızda oluşan terör örgütünün uzantısı devletçik, iç politikada hukukun siyasallaşması gibi karabasanlar, milletçe uykularımızı kaçırıyor. Siyasi hesaplarla kutuplaşmanın ve gerilimin tırmandırılması, hepimizi yordu, perişan etti. Önce huzura, ardından da ulusal birlik ve beraberlik ruhuna ihtiyacımız var” dedi.

Meltem Danışman Çınar, Umut Radyo’dan canlı yayınlanan “Çorum Güncesi” programında, “üç fidan” Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 53. Yıldönümü nedeniyle 6 Mayıs’ta anıldıklarını hatırlatarak, bu konudaki görüşlerini sordu. Kendilerini “yurtsever” ve “devrimci” olarak niteleyen 68 kuşağının, Atatürk’ün tam bağımsızlık ilkesinden yola çıktığını ve emperyalizme karşı dimdik bir duruş sergilediğini vurgulayan Mehmet Yolyapar, “Bu üç fidanın idamları da, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idamları da, hâlâ kamu vicdanında kanayan bir yara olarak duruyor.” ifadesini kullandı.

12 Mart 1971 Muhtırası verildiğinde kendisinin Çorum Ekspres Gazetesi’nde muhabir olduğunu ve başlangıçta bu muhtırayı “Atatürk ilkeleri” adına sandıklarını, kısa süre içinde, anti-emperyalist gençliğin, yani solun uyanışını ezmek üzere okyanus ötesinden planlandığı gerçeğinin ortaya çıktığını anlatan Yolyapar, bu coğrafyanın halen de okyanus ötesinden dizayn edildiğini dile getirdi.

Emperyalizmin, Ortadoğu coğrafyasında demokrasi yerine daima otoriter yönetimleri tercih ettiğini, Türkiye’ye de bu yönde telkinlerde bulunulduğunu belirten Mehmet Yolyapar, “Muhaliflerin siyasallaşan yargı sopasıyla diskalifiye edilmeye çalışılmalarını da bu emperyalist planın bir parçası olarak görüyorum. Ama, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması suretiyle, stratejik bir hata yapıldığı kanısındayım. Hatta bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı’nın yanlış yönlendirildiği görüşünü taşıyorum. Zira, Saraçhane’den başlayan tepki mitingleri, Özgür Özel’i lider yaptığı gibi, Ekrem İmamoğlu’nu da geleceğin çok güçlü bir siyasi figürü olarak tescil etmiş oldu.” diye konuştu.

Meltem Danışman Çınar’ın gündeme getirmesi üzerine Çorum’da da son derece güçlü ve seviyeli yürüyüş ve mitinglerin düzenlendiğini anlatan Yolyapar, “Sayın Çorum Valisi ve Sayın Çorum Emniyet Müdürü, bu konuda devlet ciddiyetinin en güzel örneğini sergilediler. Provokasyon veya taşkınlıklara karşı gereken her türlü önlem alınarak, insanların demokratik haklarını kullanmalarına imkân tanındı. Sayın Valimizi ve emniyet teşkilatımızı yürekten kutluyorum. Keşke aynı anlayışla, Taksim de 1 Mayıs’lara açılsa.” değerlendirmesini yaptı.

Duayen gazeteci Yolyapar, Meltem Danışman Çınar’ın, sokağa izmarit atana büyük cezalar verileceğini hatırlatması üzerine de şunları söyledi:
“Biliyorsunuz, Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ve Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde tedavi sürecim devam ediyor. Hocalar sorgulamaya başlayınca, önce sigarayı soruyorlar. Bırakalı 37 yıl oldu diyorum. Peki diyorlar, 37 yıl önce kaç yıl süreyle içtiniz ve günde kaç paket?...Düşünebiliyor musunuz, 37 yıldır sigara içmiyorum, ama geçmişte ne kadar süreyle ve ne miktar içtiğim tek tek not ediliyor. İşte sigara böylesine bir illet. Onun için, bırakın sokaklara izmarit atmamayı, ben her bir hemşehrime, sigara bağımlılığından kurtulmayı şiddetle tavsiye ediyorum.”

Meltem Danışman Çınar, İstanbul’da yaşanan 6.2’lik deprem ve sonrasında yaşanan tartışmalarla ilgili olarak da Yolyapar’ın görüşünü sordu. Bugünkü tempoyla, İstanbul’un yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesinin neredeyse imkânsız olduğunu ifade eden Mehmet Yolyapar, “Devletin desteğine rağmen kentsel dönüşüm hızlı ilerlemiyor. Çünkü, müteahhitlerin bugünkü mevzuat çerçevesinde işin içinden çıkmaları mümkün değil. Japonya’da nasıl ki gökdelenler depreme çok daha dayanıklı ise, bizde de fore kazıklar üzerinde yükselen çok katlı binalar hem depreme hazırlık, hem de kentsel dönüşüm sorununun çözümü için doğru tercih olabilir. 5 katlı binaya 10 kat imar verilirse, müteahhit de kazanır, konut sahibi vatandaş da. ” şeklinde konuştu.

Editör: HABER MERKEZİ