1-Ramazan; ayın, senenin en kutsal ayı. Ramazan günleri ve geceleri de senenin en faziletli, üstün gün ve geceleridir. Hele de Kadir Gecesi, bin ay, 84 sene, 4 aydan daha hayırlıdır ki, bu gece de Ramazan’ın 20’sinden sonradır. Kanaat olarak 27. gecedir.
2-Ramazan ayı, oruç ayıdır. Sıhhatli ve sağlam olanların yani mazereti bulunmayanların oruç tutmaları Allah’ın kesin emridir. Aksi en büyük günahtır. Allah hakkıdır. Affı vardır. Bu yetki Allah’a mahsustur.
Ramazan’da inanarak kendi hür iradeyle bir gün oruç tutmak, içinde Ramazan olmayan bin aydan hayırlıdır. Bunun aksi de böyledir. Yani büyük günahtır.
3-Ramazan ayı, ibadet ayıdır. Hiç namaz kılmayanlar namaza başlar, ibadetini yaparlar, sonra da ibadetlerini Ramazan’dan sonra da devam ettirirler.
4-Ramazan ayı teravih ayıdır. Teravih namazlarımızı kılmalıyız. Günahlarımızın affına sebeptir.
5-Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Çünkü Kur’an Ramazan ayında indirilmeye başlanmış 23 senede tamamlanmıştır. Ramazan=Kur’an’dır. Bu ayda Kur’an okumak, anlamını öğrenmek, üzerinde düşünmek, Kur’an’ı anlamak için vakit ayırmalıyız. İmanımızın güçlenmesi için bu şarttır. Camilerde mukabeleler, hatimler okunur, okutturulur. Kur’an okumak insanlığın maddi sigortası, ölmüş olanlarımızın da sevap-hayır kaynağıdır. Kur’an’ı bilmeyen İslam’ı bilemez. R.SAV.i anlayamaz.
6-Ramazan ayı; zekat, sadaka, hediye, yardımlaşma ayıdır. Bölüşüm, paylaşım, barışım ayıdır. Ramazan’da dağıtılan zekat, sadaka ve hayırlarla fakirler, muhtaçlar, garibanlar, kimsesizlerin bir senelik yiyecekleri temin edilir. Ölmüş geçmişlerimiz için hayır yaparsak onların da amel defterleri hayırla dolar.
R.SAV. buyurur; “İmanlı olarak ölen ve amel defterinde sevabı az olanların, dünyadaki evlat, kardeş, eş-dostlarının, onların –ölülerin- namına yaptıkları veya ölmüşlerin ölmeden önce vakıf yoluyla yaptıkları hayırlar, sadakayı cariyelerdir, devamlı ölünün defterine hayır yazılır.”
7-Ramazan huzur ve güven ayıdır. Hırsızlıklar bile yüzde 80 oranında azalır. İnsanlar ahlaken yücelirler, barışırlar, anlaşırlar, kardeşlikleri kuvvetlenir. Birlik ve beraberliklerimiz güçlenir. Ramazan ayı korunma ayıdır. Oruç kötülüklere karşı kalkandır. Oruçlu insanın kötülük yapması zordur.
8-Ramazan ayı ferahlık ayıdır. Çalışanlarımıza, ailemize, insanlara ferahlık vermeliyiz. Onların işlerini kolaylaştırmalıyız. Hele de oruç tutuyorlarsa, onlara elimizden gelen kolaylıkları göstermeliyiz.
Hiç kimsenin kalbini kırmamalıyız, mümkünse herkesi hoşnut etmeliyiz. Çalışmalıyız ki, topluma arzu ettiğimiz huzur gelsin. Çünkü huzur esastır. Bir insanın huzuru yoksa, ne yatırım yapabilir, ne güçlü çalışabilir, iş tutmaya eğilmez, gücü azalır. Ruhu sakin ve hoş olmayanın bedeni de sakin olmaz. İşte Ramazan-ı Şerif bunu temin eder.
Ramazan’ın faziletlerini bir yazıda anlatmak mümkün değildir. Biz çok azına değindik. Ramazan’ın değerini dünya ile ölçmek, altın ile adi taşı eşit tutmak kadar abestir. Çünkü ulu Allah; Ramazan orucu benim içindir. Onun değerini ancak ben bilirim ve ödülünü ancak ben takdir ederim ve ona göre veririm” buyuruyor.
9-Ramazan’ın en belirgin özelliklerinden birisi de hiç şüphesiz duaların kabul edilmesidir. Kur’an’da 200’den fazla dua ayeti vardır. Yer gök dua iledir. Dualar ve sadakalar, gelecek bela, kaza ve musibetlere karşı insanın korumasıdır. Ramazan’da bütün hacet kapıları açıktır. Rahmet çeşmelerinin muslukları açıktır. İhtiyaçlarımızı ulu Allah’a canı gönülden arz etmeliyiz. Kur’an’da hemen Ramazan orucunu bildiren ayetin altında (Bakara 186) duaların mutlak kabul edileceğine dair ulu Allah’ın vaadi bildirilmektedir. Yüce Allah vaadinden asla dönmez. Bu fırsatları kaçırmamalıyız ve en iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz.
Rabbim iyi dinleyen, iyi anlayan ve hayatında bunları eksiksiz yaşayan bahtiyar mümin kullarından eylesin. Amin.