Kent yoksulluğunun nedenlerinin, toplumsal sonuçlarının ve çözüm yollarının alanında uzman isimler tarafından ele alındığı panel, AKK Kent Yoksulluğu ile Mücadele Çalışma Grubu, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Dayanışma Derneği ve Anneden Anneye Destek Derneği iş birliğiyle düzenlendi.
Prof. Dr. Habib Akdoğan panelin açılışında yaptığı konuşmada, yoksulluğun bir kader olmadığını belirterek, “Yoksulluk sizin dininize, dilinize, ırkınıza bakmaz. Yoksulluğun asıl nedeni gelir dağılımındaki adaletsizliktir. Bir yerde yoksulluk varsa; gelir adaletsizliği vardır, yolsuzluk vardır, işsizlik vardır, eğitim eksikliği vardır, vergi adaletsizliği vardır, borç ekonomisi vardır, fırsat eşitsizliği vardır, israf ve üretimden kopuş vardır. Yoksulluk aynı zamanda ekmek değil, umut eksikliğidir” dedi.
“SOSYAL BELEDİYECİLİĞİ BİR TERCİH DEĞİL, BİR SORUMLULUK OLARAK GÖRÜYORUZ”
Panele özel bir mesaj gönderen ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Yoksulluk, yalnızca bir ekonomik mesele değil; aynı zamanda adaletin, eşitliğin ve insan onurunun da sınandığı bir toplumsal sorundur” diyerek sözlerine başladı ve Ankara’da, sosyal belediyecilik anlayışıyla refah düzeyinin hak ettiği noktaya ulaşması için Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen çalışmalara şu sözlerle değindi:
“Biz Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak; dar gelirli ailelerin sofrasına sıcak bir yemek koyabilmesi için gıda destekleri sağlıyor, çocukların eğitimden kopmaması için kırtasiye, servis, kantin gibi desteklerimizi sunuyoruz. Gençlerimizin toplu ulaşıma erişimini kolaylaştırıyor, üniversite öğrencilerine barınma ve yemek desteği veriyor; yaşlı ve hasta yurttaşlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılayacak sosyal hizmetleri mahalle mahalle yaygınlaştırıyoruz. İlacını almakta zorlanan, yurttaşlarımız için katkı ve katılım payı ödemelerini biz karşılıyoruz. Biz bu şehri birlikte var ediyoruz. İnanıyoruz ki sosyal adalet yerelden başlar, komşusunun hâlini gözetmeyen bir yönetim anlayışı sürdürülebilir değildir. Bu yüzden Ankara’da, hiçbir yurttaşımızı yalnız bırakmıyor; sosyal belediyeciliği bir tercih değil, bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu anlamlı etkinliğin hem başkentimizde hem de ülkemizin dört bir yanında daha eşit, daha adil bir yaşamın inşasına katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”
Panelde konuşmacı olarak yer alan Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo, kent yoksulluğunun yaşlılardan çocuklara kadar kentteki tüm bireyleri farklı açıdan etkilediğini belirterek, kent yoksulluğunun faktörlerine değindi.
Sosyal Hizmetler Uzmanı ve akademisyen Prof. Dr. Kazım Karataş ise kent yoksulluğunu detaylı bir şekilde anlattığı bir sunum yaparak katılımcılara ışık tuttu.
Akademisyen Prof. Dr. Mehmet Tomanbay, yoksulluğun tanımını yaparak, kent yoksulluğunun verileri üzerine konuştu.
Program sonunda ise panelin moderatörlüğünü yapan akademisyen Prof. Dr. Habib Akdoğan, kent yoksulluğunun çözüm yollarını katılımcılara aktararak alınabilecek önlemlerden bahsetti.
