Emek Partisi (EMEP) Çorum İl Başkanı Muharrem Özünel, kuruluşunu 14 Mayıs 1948’de ilan eden siyonist İsrail’in 15 Mayıs 1948’den itibaren Filistin halkına yönelik tehcir ve katliamlarla sürdürdüğü etnik temizlik ve işgalin Filistin halkı tarafından Nakba (büyük felaket) olarak anıldığını belirterek, bugünlerde ikinci bir “Nakba” ile karşı karşıya kalan Filistin halkı ile dayanışma içerisinde olduklarını bildirdi.
“Büyük Felaket” olarak bilinen “Nakba”nın Filistin halkının kendi tarihindeki en karanlık güne verdiği isim olduğunu kaydeden EMEP İl Başkanı Özünel, “Siyonist güçlerin 14 Mayıs 1948’de, onlarca yıl İngiliz manda yönetiminin koruması ve teşvikiyle yerleşip silahlanarak, katliamlara varan yıldırma eylemleriyle yayıldıkları Filistin topraklarının bir bölümünde “devlet” ilan etmesinden hemen sonra, 15 Mayıs 1948’den itibaren yerli Filistin halkına yönelik tehcir, toplu kırımlar ve her türden etnik temizlik yöntemi hayata geçirildi. Filistin halkının ‘Nakba’sı 1948’de sona ermedi, bugüne dek şiddetlenerek sürüyor. Yerleşimci sömürgeci İsrail işgal rejimi küresel emperyalizmin desteğiyle ve uluslararası hukuku hiçe sayarak Filistin halkını öldürmeye, kuşatmaya, haklarını ve toprağını gasp etmeye devam ediyor. İşgal devletinin Gazze’ye yönelik 7 aydır devam eden soykırım saldırısı Filistin halkına yönelik ‘Nakba’ öncesinden başlayan etnik temizlik uygulamalarının son halkasını oluşturuyor” dedi.
“İŞGAL DEVLETİNE TAM BİR AMBARGO UYGULANMALI”
Türkiye’deki devlet kurumları ve sermaye gruplarının, on yıllardır olduğu gibi 7 Ekim’den sonraki soykırım saldırısında Filistin’i destekleyen söylemlerin arkasına saklanarak işgal devletiyle ticari ilişkilerini hız kesmeden sürdürdüğünü belirten Özünel, “Devlet yetkilileri durdurmayı uzun süre reddettikleri ticari ilişkileri, Filistin halkının özgürlük mücadelesinin yanında olanların sokakta, mecliste, medyada yürüttükleri çalışmaların etkisiyle, soykırımın ancak 7. ayında kestiğini ilan etti. Diplomatik ve askeri ilişkilerde ise açık ve sahici bir yaptırım kararından kaçınmaya devam ediliyor. Bizler alınan bu kararın işgal ve soykırımı durdurmak için yetersiz olduğunu, işgal devletine ancak tam bir ambargo uygulanmasının etkili bir tutum olacağını biliyoruz. Filistin halkı tarihsel haklarına kavuşuncaya ve ırk ayrımcı sistem sona erinceye kadar işgal devleti tam bir ambargo ve tecrit altında tutulmalıdır” ifadelerini kullandı.
“FİLİSTİN HALKIYLA DAYANIŞMA İÇERİSİNDEYİZ”
Tarihsel önemdeki Nakba gününde, Filistin halkının geri dönüş hakkı, tarihsel Filistin toprağının özgürleştirilmesi ve sömürünün bitmesi için yürüttüğü mücadeleyle dayanışmanın sesini yükseltirken; süregiden soykırımı durdurmak için en etkin dayanışma olarak işgal devletinin tecrit edilmesi talebi etrafında kenetlenmenin önemini gördüklerini söyleyen Özünel, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Filistin halkının süreklileştirilmiş ‘Nakba’sının yıldönümüne giderken, yerkürenin tüm işgal ve sömürgecilik karşıtları, özgürlük ve adalet arayan tüm halklar Filistin halkının yanında saf tutuyor. Siyonist işgal devletini kuşatma ve tecrit etme mücadelesini büyütürken, İsrail’e açık bir askeri ambargo kararı, İsrail ile serbest ticaret anlaşmasının iptali, İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi taleplerini yineliyoruz.”