Yılbaşının en büyük eğlencelerinden birisi de Milli Piyango çekilişleriydi.
Milli Piyango’nun kime çıkacağı, ya da, daha önce çıkmış olan insanların yaşam hikayeleri, genelde yılbaşlarının güncel konusuydu. Yoksul halk çoğunlukla çeyrek bilet alırdı. Durumu iyi olanlar ise onlarca seri bilet almayı tercih ederlerdi. Haksız da değillerdi seri alanlar birisi tutmazsa diğeri tutar, en azından harcadığımı geri alacağım umudu yaygın bir anlayıştı.
Büyük ikramiye daha çok çeyrek bilete çıkar ve ülkenin dört bir yanından sıradan insanların, yaşam hikayeleri gündem olurdu. Bilete piyango vurursa vurur, vurmazsa da kimse dert etmezdi. Çünkü kaybedilen paralar yoksullara ve gereksinimi olanlara, toplumsal bir hizmet için harcanırdı. Kaybetmiş olmanın bundan daha iyi tesellisi olur mu? Ne güzel gelenek, kazanırsan kazanmak güzel birşey, kaybedersen o parayla ihtiyaç sahibi biri yararlanıyor. Bilet alan iki durumda da kazanırdı.
AKP iktidarı her şeyi bozup dağıttığı gibi bu geleneğin de hakkından geldi.
Milli Piyango bir toplumsal eğlence, diğer yönüyle de toplumsal bir dayanışmaydı. Ayrıca hile yapıldığı hiç düşünülmezdi. Çeyrek bileti aile büyükleri, ailede herkesin şansına alır, hatta farklı şehirlerden ve bayilerden alınca şansın artacağına inanılıyordu. Örneğin bize amortinin ötesinde hiç piyango çıkmamıştır. Çoğunluğun kaderi de aynı şekildeydi. Tüm gazeteler yeni yılın ilk günü piyango listeleri yayınlar, herkes oradan takip ederdi.
Özel kıyafetleri ile yüzlerce seyyar satıcı şehrin değişik yerlerinde dolaşırdı. Pek çok insan için iş ve aş kaynağıydı. Sadece piyango seyyar satıcılarından binlerce insan şimdi işsiz ve aşsız kaldı. Başka bir mesleği olan zaten seyyar satıcılık yapmaz. Verilere göre 14 bin insan şimdi işsizler ordusuna katıldı. Sadece Milli Piyango mu? Şeker fabrikalarını, Tütün fabrikalarını, çimento fabrikalarını özelleştirme adı altında kapatan, yandaşa peşkeş çeken mevcut iktidar, Cumhuriyet tarihinde görülmedik bir işsizliğe ve yoksullaşmaya sebep oldu.
Milli Piyango 1939 yılında kuruluyor, Orhan Pamuk, Mete Tunçay ve daha pek çok yazarlarımızın edebiyat konusu olarak işleniyor. Yeşilçam filmlerine konu oluyor. Kartal Tibet’in yönettiği filmlerde Kemal Sunal ve Şener Şen başrol oynuyorlar, piyangonun genelde yoksul insanlara çıkması konu ediniliyor.
Milli Piyango’nun özelleştirilmesi ile ‘KDV ayrıcalığı’ dağıtılan ikramiyelerle ilgili çıkan söylentiler toplumu ve güvenini kötü etkilemiştir.
Demirören Holding, Milli Piyango işletmesini yöneten Sisal Şans şirketinin yüzde 51 hissesine sahip. Yüzde 49 İtalyanların, Demirören-Sisal ortaklığı piyango lisansını Türkiye Varlık Fonu A.Ş’den alıyor.
Bu yılki yılbaşı çekilişinde büyük ikramiye yine çeyrek bilete vurdu. 120 milyon liralık ikramiyenin 30 milyonu vatandaşa, 90 milyonu Türkiye Varlık Fonu’na kaldı. Sisal Şans Milli Piyango’yu 1 Ağustos 2020’de devir aldıktan sonra 20’ye yakın piyango çekilişi yapılmış, iddiaya göre, hiç birinde büyük ikramiyenin satılan bilete çıktığı görülmemiştir.
Günümüzde Cumhuriyetin tüm kurum ve değerlerine karşı darülharp ilan etmiş, ülkeyi adeta diyarı küffar (yağmalanması gereken ülke) olarak gören anlayışın, yılbaşlarında Milli Piyango kanalıyla toplumsal eğlenceye dönüşen halkın umudunu da, dayanışmayı da, güvenini de hariç tutması beklenemezdi.