Demirer, “Mustafa Kemal Atatürk ve Kemalist devrimcilerin bu ödünsüz antiemperyalist milliyetçilikleri ile günümüz yöneticilerinin teslimiyetçiliği arasındaki derin uçurum içimizi acıtsa da, Atatürk’ün aşıladığı bağımsızlık aşkının İzmir’in dağlarında ve vatanın dört bir yanında açtırdığı özgürlük çiçeklerini Türk ulusunun sonsuza dek soldurmayacağına yürekten inanıyoruz” dedi.
İzmir’in kurtuluşunun yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Demirer, şu ifadelere yer verdi:
“Mustafa Kemal Paşa ve Türk Ulusu karşısında uğradıkları ağır yenilginin gururlarında açtığı onulmaz yarayı, yüzyıllardır sömürdükleri mazlum milletler için yarattığı umudu ve ardından imzalamak zorunda kaldıkları Lozan Antlaşması’yla uğradıkları hezimetin utancını İngiltere de, diğer emperyalist devletler de 100 yıldır hiç unutmadılar. Ama son dönemlerde Türkiye’yi yönetenlerin farkında bile olmadıkları görülüyor, yazık ki.
Atatürk’ün kararlılıkla sürdürdüğü bu ödünsüz milliyetçi, antiemperyalist ve tam bağımsızlıkçı politika ile 9 Eylül’den hemen sonra 11 Ekim 1922’de Mudanya Mütarekesi imzalanarak sıcak savaş sonlandırılmış, ardından çözümü ertelenen bir kaçı dışında isteklerimizin hemen tamamının kabul ettirildiği Lozan Antlaşması ile bağımsızlığımız dünyaya tanıtılmış ve Anadolu Türklüğü’nün yok oluş belgesi Sevr tarihin çöp sepetine atılmış, Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı’nın doğum sancılarıyla boğuştuğu 1936’da Mustafa Kemal Dehası’nın bir araya getirdiği 9 ülkeyle imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anadolu - Trakya kilidi ve Karadeniz’in barış denizi olma güvenceye bağlanmış, 17 Aralık 1925 SSCB (Rusya) Dostluk ve Tarafsızlık (Saldırmazlık) Antlaşması, 9 Şubat 1934 Balkan Antantı ve 8 Temmuz 1937 Sadabad Paktı ile Türkiye’nin etrafında bir barış çemberi oluşturulmuş, 1938-39’da da Hatay Fransa’nın elinden tek kurşun atılmadan alınıp Anavatan’a katılması sağlanmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk ve Kemalist devrimcilerin bu ödünsüz antiemperyalist milliyetçilikleri ile günümüz yöneticilerinin teslimiyetçiliği arasındaki derin uçurum içimizi acıtsa da, Atatürk’ün aşıladığı bağımsızlık aşkının İzmir’in dağlarında ve vatanın dört bir yanında açtırdığı özgürlük çiçeklerini Türk ulusunun sonsuza dek soldurmayacağına yürekten inanıyoruz.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak; Atatürk’ün akıl ve bilim yolunda Kemalizm’in namus sesini bir sis çanı gibi yurdumuz semalarına asarak yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşma azim ve kararı ile İzmir’in kurtuluşunun 101. yılını kutluyor, Büyük Atatürk ve Kuvayı Milliye kahramanlarımızı, aziz şehit ve gazilerimizi minnetle, şükranla yad ediyoruz.”