Çorum'un Osmancık ilçesine bağlı Yukarı Zeytin Köyü'nde maden aramasına karşı aylardır mücadele veren köylüler, hukuk zaferi kazandı.
Çorum İdare Mahkemesi, Hekimhan Madencilik A.Ş.'ye verilen 7 yıllık arama ruhsatının yürütmesini, çevreye "telafisi güç zararlar" verebileceği gerekçesiyle durdurdu.
Doğalarını ve yaşam alanlarını korumak için bir araya gelen köylülerin sesine kulak veren mahkeme şirketin bölgede yapmayı planladığı maden arama faaliyetlerine vize vermedi.
Çorum İdare Mahkemesi, aldığı kararın gerekçesinde Anayasa'nın 56. maddesinde güvence altına alınan "sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına" güçlü bir vurgu yaptı. Mahkeme, maden arama faaliyetlerinin sondaj, kuyu açma ve yarma gibi işlemler içerdiğini, bu tür çalışmalar için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin zorunlu olduğunu belirtti.
ÇED süreci işletilmeden verilen arama ruhsatının hukuka açıkça aykırı olduğuna hükmeden mahkeme, bu tür faaliyetlerin çevre üzerinde geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açabileceği sonucuna vararak yürütmeyi durdurma kararı verdi.
“BU, GELECEK NESİLLERİN ZAFERİDİR”
Köylülerin hukuk mücadelesini yürüten Avukat Safa Sazak, kararın ardından yaptığı açıklamada zaferin sadece bir köye ait olmadığını vurguladı. Avukat Sazak, şu ifadeleri kullandı: “Alınan bu karar, yalnızca Yukarı Zeytin köyünün değil, bütün bölge halkının ve gelecek nesillerin zaferidir. Bu topraklar, meralar, sular ve ormanlar şirketlerin değil, halkın ortak yaşam alanıdır. Anayasa bize sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı tanıyor; biz de bu hakkı savunduk ve kazandık. Bu karar, köylülerimizin sesinin yargıda karşılık bulduğunu göstermiştir. Doğayı korumak, sadece hukuki bir mücadele değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur. Bundan sonra da köylülerimizle omuz omuza, doğamızı ve yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz. Bu mücadele bitmedi; haklı davamızı sonuna kadar sürdüreceğiz.”
DİĞER KÖYLER RİSK ALTINDA
Mahkeme kararı Yukarı Zeytin için umut olurken, bölgedeki madencilik faaliyetlerinin geniş bir alanı tehdit ettiği biliniyor. MTA'nın Karaboya, Bağözü, Örencik, Karalargüney ve Güneşören gibi çevre köylerde yürüttüğü yoğun sondaj faaliyetleri, ekosistemin bütüncül bir risk altında olduğunu gösteriyor. Köylüler, mahkemenin bu emsal kararıyla birlikte bölgedeki tüm maden arama faaliyetlerine karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.