“Çocuklarımıza, öğretmenlerimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz” diyen Milletvekili Tahtasız öğrencilere söz verdiği gibi Özejder Sosyal Bilimler Lisesi ve 15 Temmuz Şehitleri Fen Lisesi’ni ziyaret ettiğini vurguladı.
Özejder Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Necmettin Ünal, Müdür Yardımcıları Ahmet İlhan, Nejla Uğraş ve Zeki Yılmaz; 15 Temmuz Şehitleri Fen Lisesi’nde ise Okul Müdürü Erdinç Altan, Müdür Baş Yardımcısı Kenan Başt öğretmenin norm kadro fazlalığı nedeni ile tayin edildiği bilgisini edindiğini vurguladı.
Amaçlarının bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olduğunu söyleyen Tahtasız: “Yıllarını bu okullara vermiş nitelikli, öğrenciler tarafından sevilen öğretmenlerin okulların bitimine kısa bir süre kala gönderilmesinin doğru olmadığını, tüm öğretmenlerimizin bizim taş tacımız olduğunu, aynı zamanda işini layıkıyla yapan tüm okul müdür ve yöneticilerine saygımızın sonsuz olduğunu ifade ettik. Bizim çizgimiz yanlışa yanlış demek. Bizim yerimiz mağdurların yanı. Hz. Ali’nin o veciz sözünde olduğu gibi “Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır” anlayışı ile hareket ediyoruz. Yapılan atamalar öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi ve öğretmenlerimizin ailelerini mağdur etmiştir. Öğrencilerimiz çok sevdikleri öğretmenlerinin gitmesine yönelik eleştiri ve tepkilerini dile getirmiştir.
İşini seven, bilimin ışığından ayrılmayan öğretmenlerin hangi kritere göre tayin edildiği, yine onların yerine gelecek öğretmenlerin hangi kritere göre atandığı belli değildir. Keyfi bir tutumla öğretmen kıyımı yaşanmaktadır. Proje okulu diye ortaya atılan ne idüğü belli olmayan bir projeyle karşı karşıyayız. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulama ile Bakan on binlerce kişiyi bir kriter olmadan atayabiliyor!
Bu yaşananların iki sebebi var: Yandaşları kayırmak! Kendi adaletsizliklerini gizleyebilmek için itaatkar ve kanaatkar nesiller yetiştirmek! Aklı başında hiç kimse işini, ürününü, hizmetini nitelikli, niteliksiz diye ayırır mı? Ayırmaz! Ama Milli Eğitim Bakanı okulları ayırıyor! Öğretmenlik mesleği Bakanın keyfine ve tek bir imzasına bırakılamayacak kadar kutsaldır. Kaldı ki sadece bizlerin değil öğrencilerin, öğretmenlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun tepkileri ortadadır.
Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Öğrencilerimize baskın uygulayarak onların özgürlüklerini kısıtlamak, ifade özgürlüklerini engellemeye çalışmak doğru değildir. Okulların kapanmasına kısa bir süre kala tayinleri çıkartılarak öğretmenlerin ve onların çocuklarının başka yerlere taşınarak mağdur edilmesi doğru değildir. Bizim kavgamız öğretmenlerle, eğitimcilerle değildir. Bizim kavgamız topluma Proje Okulu dayatması yapan, eğitimin kalitesinin düşmesine neden olan ve yeni mağduriyetler doğuran iktidarladır. Bu kutsal meseleğe gönül veren ve işini layıkıyla yapan tüm öğretmen ve eğitimcileri seviyor ve sayıyoruz. Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza her platformda sahip çıkacağımızı ısrarla yineliyoruz” diye konuştu.